Joking traduction Anglais

Şaka!

Joking!

Hadi ama, çok iyi bir şakaydı, Eşek.Sadece şaka yapıyorum.

Come on, that was a good one, Donkey. I'm only joking.

Şaka yapıyorum.

I'm joking.

Şaka yapmıyorum.

I'm not joking.

Şaka yapıyorsun. Mükemmel.

You're joking. it's perfect.

Şaka yapmıyorum hanımefendi.

I'm not joking, my Lady

Apaçık şaka yapıyorum.

I'm joking, obviously.

Umarım şaka değildir bu.

I hope you're not joking.

Şaka yaptım.

I'm only joking.

- Şaka mı yapıyorsun?

- into the progress of the taskforce. - You're joking?

şaka yapıyordum.

- I was joking.

Şaka yapıyorsun.

- You're joking.

Karma, şaka yapıyorsun sanmıştım.

I, uh--I thought you were joking about that, Karma.

Affedersin, şaka yapıyordum.

I'm sorry... I'm joking.

Şaka mı yapıyorsunuz?

Are you joking about this?

Şaka konusu olamaz.

It's not really a joking matter.

Daha geçenlerde Ed onu kovsun diye şakalaşıyordum.

I was joking earlier that Ed I should just fire her.

Yok artık, şaka yapıyordum ben orada.

Hang on. That was just me joking around.

Yok, şaka yapıyorum.

No, I'm just joking.

Dalga geçiyoruz ama isin sakasi bir yana bana hatirlattigi gerçekten Kandinsky'nin...

I know we're joking, but all kidding aside, it really does remind me of Kandinsky's...

Efendim, ne o gün şaka yapıyordum ne de şu an yapıyorum.

Sir, neither was I joking that day nor am I joking now.

Evet, şaka yapmıyor.

Yeah, she's not joking.

Şaka mı değil mi birazdan görürsün.

You'll soon see if we're joking or not.

- Ne diyorsun lan, dalga mı geçiyorsun?

- You dirty poof, are you joking?

- Sadece şaka yapıyoruz.

We're just joking

Şaka yapıyorsun, değil mi?

You're joking, right?

Ben şaka yapmıyorum.

I am not joking.

- Şaka yapmıyorum.

I'm not joking.

- Hayır, şaka yapıyorum Jack.

- No, I'm joking, Jack.

- Şaka mı yapıyorsun?

- Are you joking?

Şaka yapıyorum, şaka yapıyorum!

Whoa. I'm joking, I'm joking! Yes!

- Şaka yapmıyorum, ciddiyim.

I'm not joking ; I'm serious.

Dalga mı geçiyorsun?

Are you joking?

Şaka da yapmıyorum.

I'm not even joking.

Öylesine takılıyordur. Anlarsın ya, şakasına?

Maybe he was just joking, like, you know, just messing around?

Anne, dalga mı geçiyorsun?

Mum, you joking?

Kafa mı buluyorsun?

Are you joking?

- Şaka mı yapıyorsun sen?

- Are you joking? - I'm serious.

Bu acil durum! Burada şaka yapmıyorum!

Yes, it's urgent, and no, I'm not joking.

- Dalga mı geçiyorsun?

- Are you joking?

Şakalaşıyorduk sadece.

Jess : We were just joking around.

Biz sadece şakalaşıyorduk.

We were just joking around.

Şakalaşıyorduk sadece.

We were just joking around.

- Şaka yapıyorsun.

When? You're joking.

Şaka yaptığımı biliyor.

She knows I'm only joking.

- Şaka yaptığını düşünmüştüm.

- Oh, I thought you were joking.

Sadece şaka yapıyordum.

Bailey, I was just joking.

Çavuş Simon bir kayak takımı alıp aşağı kayacağım diye espri yapıyordu,

Sergeant Simon was joking he was going to get some skis and, ski down, you know, get the whole...

Şaka yapıyormuşuz.

Oh, oh we're joking.

- Şaka yapıyorsun değil mi?

You're joking, right?

Tamam mı?

Honey, I'm joking.