Joss traduction Anglais
380 traduction parallèle
Joss Amca'yım.
I'm Uncle Joss.
Hayır, Joss.
No, Joss.
Evimden kaçtığım için pişman olduğumu sanıyorsundur. Yanılıyorsun, Joss bana çok iyi bir koca oldu.
You think I regret Having fled.
Ben bir şey bilmiyorum Joss! Belki ben biliyorumdur.
Joss J'le not!
Ne kadar zamandır benimlesin Harry? - Yaklaşık 5 yıldır, Joss.
How long are you with me Harry?
- Salvation?
- Around 5 years, Joss!
İşte burada, Annie. 4 yıl eder, Joss...
Annie is the it's 4 years, Joss..
Joss.
Joss.
Joss, Mary şimdi söyledi... Buraya Pengallon'la gelmiş.
Joss, Mary came here with Mr Pengallon.
Mallar nereye gidiyor sanıyorsunuz? Kim cebini dolduruyor?
This is Joss who buys it himself.
Joss haklıydı, bizi dolandırıyordu. - Ne yapacağız?
Joss was right, we flew.
- Ya Joss? - Halletmemizi söyledi.
- And Joss?
- Onu aldılar, Joss! - Kim aldı?
- Joss, it has stalled.
O hayatta Joss, yaşıyor...
- But who would have done? And he is alive, Joss, alive!
Tanrı aşkına, Joss yukarı gelmeden git...
For God's sake, save yourself Joss before coming!
- Ne yapacaksın, Joss?
- What will you do, Joss?
Ben gideyim, ilk ben gördüm! Hayır, gidip Joss'a işlerin yolunda gittiğini anlat.
No, Joss will prevent being held.
Onlar gelmeden eşyalarını topla!
Let us before they arrive. - I must warn Joss!
- Joss'a söylemeliyim!
- We do not have time.
Joss olmadan gitmiyorum! Her şeyi biliyorlar.
They know everything!
Trehearne nerede? Joss, senin için geliyorlar!
Joss, they will come
Denedim ama hiçbir şey için Joss'u bırakmaz.
I asked him, but do not want to leave Joss.
- Ben sıcak bir brandy alayım.
- A warm cognac for me. - Climb up there, Joss.
Patience Teyze, Joss'un ne yaptığını hep biliyor muydun?
Aunt Patience, you know Joss was doing? - I love it. - Did you know?
Yapacak bir şey yok, o da değişemez, ben de.
Joss can not, me neither, this is not possible
Bir ziyaretçi mi bekliyordun Joss?
We will check Joss not true?
Bunu gözden kaçırman ne aptallık, Joss. Aptallıktan çok vurdumduymazlık.
I would rather neglected.
- Joss, buraya gelen kim?
- Joss, who is visiting you?
Öyleyse Yüzbaşı Boyle on dakika içinde burada olur.
By my calculations the master should be there in ten minutes. Tell us the name, Joss.
Bize istediğimizi verirsen paçayı kurtarma şansın var,... neden yapmıyorsun Joss?
You have the opportunity to release t'en forever becoming an ally of justice
- İşlerini bitirmeliyiz Joss.,
- Of course!
Joss'un arkasında birisinin olduğunu söylemiştim.
I tell you there is someone over Joss.
- Joss.
- Joss.
Kadın, kocasının peşinden gidecek... Kocası dostumuz Joss olsa bile!
The woman's husband will follow although the husband Joss our friend
Düşünün, ya Joss gemide olsaydı?
If Joss was on board.
Çok az bir zaman kaldı... Yapamam!
I can not, what would happen to Joss?
Elimde olsa bile hiçbir şeyi değiştirmezdim.
Well you're wrong Joss is a very good husband. I would not change anything, even if I could.
- Onları hiç düşündün mü? - Bir dakika, Joss!
- You'll see, carrion!
Joss, lütfen!
Joss, I beg you!
Joss bunu tek başına mı yapıyor sanıyorsunuz?
He has his account.
Joss!
Joss!
Bana bir şey olmaz, Joss cesaret edemez.
To me, it does not happen, Joss dare not. - Do you swim? - A little.
Joss'a mı vereceğiz?
We will give Joss?
- Bu nedir? - İpeğin üstüne kan bulaşmış. Bunu dün geceki gemiden taşıdık.
- Blood on a piece of cloth comes from the last wreck little clever, Joss.
Bu son şansın, Joss. Kendini kurtarmanın tek yolu örgütün başındaki adamın adını vermek.
There is a possibility to recover
Orada mısın, Joss?
You are here, Joss?
Joss biliyor.
Joss knows, if you wait it will come.
Joss, ekselanslarıyla işin bitti mi?
Joss, you done with excellence?
- O burada ne yapıyor, Joss?
- What is she doing here, Joss?
İşi bir kadına bırakamazsın, Joss!
I do not trust women.
Joss başka türlü nereye gideceğini bilemezdi.
He said Joss.