Jujube traduction Anglais
26 traduction parallèle
Jujube.
Jujubes.
Biraz da jujube.
And some Jujubes.
Patlamış mısır ve jujube.
Popcorn and Jujubes.
Bol bol çin hurması yedik.
She just choked on a Jujube.
Ya? Geçen hafta sana siyah iğdeleri bıraktığımda da aynısını söylemiştin. Çok teşekkürler.
Yeah. that's what you said last week at the movies when I left you the black Jujube.
Ve Jujube. Hatırlayabilir misin?
And Jujubes.
Raisinette ve Jujube.
Raisinets and Jujubes.
Gerçekten yumuşak şekerlemeli meyveli şekerli suşiyi nugalı naneli çikolata parçalı Jujube'den daha çok mu sevdin?
You are honestly asserting you like the Tootsie Roll-marshmallow-Twizzler roll better than the Butterfinger-Junior Mint- - chocolate chip-Jujube roll?
Bana deli diyebilirsin ama nuga, Jujube'yle olmamış.
Hey, call me crazy, but I just don't think Butterfingers go with Jujubes.
- Hünnap.
Jujube.
Bazen şimşir de kullanılır, ama en iyisi hünnaptır.
Boxwood is sometimes used, but jujube is the best.
Jujube yaprakları kuruyup sarardı.
The jujube leaves turned yellow from the dryness
Elimde, hünnap ağacından yapılmış mühürler var.
I have good jujube tree seals right here.
Bunun adı Gumdrop, Sticky, Candycorn, Sourball ve Jujube.
That's Gumdrop, Sticky, Candycorn, Sourball, and Jujube.
Hünnap ağacının üstüne!
Down go the jujube!
- Hünnap ağacının üstüne!
- Down go the jujube!
Miniğim.
Oh, Jujube.
Minibüsüne girmemin sebebi minik bebeğinin keşler gibi uçmasıydı!
Okay, the reason I was in your van is because your little JuJuBe was high as a kite! Oh.
Uyumanıza yardım etmesi için jujube ve thuja tohumları eklenerek yapılmış tıbbi bir çaydır..
Seeds of a jujube and thuja orientalis have been added which help with your sleeping. It is a medicinal tea meant to bring you a restful sleep.
Şimdi, şu Jujube'lerimi tut.
Now, hold my Jujubes.
Bizim ufaklıklar buradaymış.
Here's the little jujube right here.
Jujube'nin annesi buzdolabında beklermiş.
Jujube's mother Keeps the fridge on.
Jujube diş macunu yer.
And Jujube eats toothpaste.
Sonra Jujube, ilk yardım odasına gitmek için izin ister.
And then Jujube asks, Whether he can go to the sick-room.
Jujube, baksana.
Jujube, look!
Hayır! Devam edin!
Yay, Jujube!