Jungle traduction Anglais
4,424 traduction parallèle
Evet! Evet! Bütün semboller ormanı gösteriyor!
Yes, yes, all the symbols point to the jungle.
Bu arabayı istiyorsanız orman salonuna dönüştürebilirsiniz, kızlar
You can tum that car into a jungle gym if you want, girls.
Sierra Maestra Ormanında Castro en yakın adamlarıyla..
Castro In Sierra Maestra Jungle With Closest Allies
Bu orman insanları deliklere çekmesiyle bilinir.
The jungle has been known to swallow men whole.
Eğer bir kuzey barbarıyla bir orman savaşında baş edemezsem beni bağışlayın.
Excuse me if I don't consider a north country barbarian an expert at jungle warfare.
Adamlar ormanda bekliyor.
The men waiting in the jungle.
Bana direnişin saçma geliyor. tıpkı bu vahşilerle yakınlığın gibi. ormanda insanlara böyle sesleniyordun.
Though your resistance to me is as preposterous as your affinity to those savages in the jungle that you call your people.
Kızı ve madalyonu kaybettiğini, ve bizi bu karmakarışık ormana mı getirdiğini söylüyorsun. hemde adını dünyanın en ölümcül hayvanından alan bir adam için ki, bu arada, bizim tarafımızda olmasını isterdim,
Meanwhile, you lose the girl and the medallion, and get us sent into this cursed jungle to battle someone named after the world's most deadly snake, who, by the way, was supposed to be on our side,
Düşünüyorum da, bir gün insanlarım ve ben, bu ormanda kaçmak için özgür olacağız. ve haklı olarak bizim olan topraklara geri döneceğiz.
I thought that one day my people and I'd be free to escape this jungle, return to the land that is rightfully ours.
Oyun bahçesinde, dişli eski tırmanma oyuncağı vardı..
Out on the playground, there was this jaggedy old jungle gym.
Evet, o eski tırmanma oyuncağını hatırlıyorum.
Yeah, I remember that old jungle gym.
paslı tırmanma oyuncağını alaşağı edelim.
to take down the jaggedy jungle gym.
tıpkı senin paslı tırmanma oyuncağını alaşağı ederken yaptığın gibi böylelikle diğer çocukların benim gibi bir tarafları kesilmemiş olacaktı.
Just like you did when you took down that jaggedy jungle gym so other kids wouldn't get cut like me.
O tırmanma oyuncağını hatırlıyorum.
I remember that jaggedy jungle gym.
Bana bir hazine verdiler ve karışıklığa sürüklememi istediler.
They gave me a load of treasure and told me to drag it through the jungle.
Üstelik sen de bilmelisin acımasız bir dünyada yaşıyoruz.
You should also know... we live in a jungle.
Ben bugün ormanda çılgın olacağım.
"I'll go crazy in the jungle today."
Keşiş kırk yaşına girmiştir ve hiçbir zaman ormana girecek cesareti bulamamıştır.
The monk turned 40 and had never dared to go into the jungle.
Onların ormanda militanlarca hedef alıdığı düşünülüyor.
The biggest concern is that they have been attacked by a jungle militia.
Son iki yıldır efsanevi yaratığın göründüğüne dair kanıt var. Geniş ormanların yok olması gibi, Bazı şeyler aşılmaz ormandan çıktı.
There has been some sightings of the legendary beast for years, because of the extensive deforestation, which allows the light to enter in what was once an impenetrable jungle.
Yaratık hikayelerine rağmen, kanıt aramak amacıyla bazı araştırmacıların Keşif organizasyonu İngiliz Kriptozooloji Derneği sponsorluğunda Söylentilerin kaynağını Kongo'nun ormanlarında araştıracaklar.
Despite claims of fraud, the news of sightings are on the rise, so the Society of Cryptozoology has formed a group of expeditioners in the Congolese Jungle, to investigate the source of the rumors.
Benim görevim gurubun ormandaki güvenliği.
My job is to ensure that the team reaches the jungle safely.
Neydi o zaman onlar? İleride bir şelale var, yaklaşık 5 metre yükseklikte.
They were jungle hawks, with 15 meters wings.
- Burası orman beyler.
- This is what happens in the Jungle.
Güvenli bir şekilde ve sonra evinize dönecektiniz.
I had to take you to a part of safe jungle for you to film... and then hop on a plane home.
Ormanı hafife almışım.Hepimiz aldık.
You under-estimated this jungle, we all did.
Nehirin aşşağı sahillerinde kıyıya yakın yüzerken bulundu, Yoğun kuzey ormanının kalbinden geldi.
It was found floating in one of the rivers of the waterfall, flowing through the heart of the dense jungle of Northern Congo.
Tırmanma oyuncağı!
Jungle gym!
Oyun parkında oynayan çocuklar görmek istiyorum.
I'd like to see children playing on a jungle gym.
Sana oyun parkı dedim.
I told you the jungle gym.
Altı yılı ormanda ve bir yılı da esir kampında olmak üzere orada on yıl geçirdim.
I spent seven years there, six of them in the jungle... -... and one year in a POW camp.
Eğer bir ormanda doğmuş olsaydık Google'da bile olmayan bir yerde dünyanın geri kalanından uzakta Afrika'nın engin ormanlarında eğer gözlerin beni yakalasaydı tıpkı bir avcı gibi sana çok uzaklardan gelirdim...
If we were born in the jungle Somewhere that isn't even in Google Isolated from the world
Ormana hoş geldiniz.
Welcome to the jungle.
Bütün ormanı dolaştık ve size bunu getirdik.
We searched the entire jungle.. .. And brought this for you.
"Welcome To The Jungle"?
"Welcome To The Jungle"?
Marilyn yirmi dört yaşına geldiğinde çoktan "Elmas Hırsızları" nı ve "Perde Açılıyor" u çevirmişti.
By the time she was 24, Marilyn had already done The Asphalt Jungle and All About Eve.
"Adı açıklanmayan bir polis kaynağına göre Hackney'de planlanmış, Küçük Vietnam olarak da bilinir, şimdi keşmekeş bir yer... organize bir suçmuş."
"According to one unnamed police source " downtown Hackney, also known as Little Vietnam " is now a bloody jungle...
Buluşlar laboratuvarda yapılır, ormanda değil.
Discoveries are made in a lab, not the jungle.
Neden ormanın ortasında kendini öldürtmeye çalıştığını biliyorum.
I know why you're out here in the middle of a jungle, willing to get yourself killed.
Gidip bu ormana evim diyen adamları bulalım.
Let's find what piece of jungle these guys call home.
Sen ormana ait değilsin.
You're not jungle.
Neden ormanın ortasında Emmet'i arıyorsun?
What are you doing here in the middle of the jungle, looking for Emmet?
Gece ormanda hayatta kalamayız.
You won't survive at night in the jungle.
Asla gerçek bir ormanda çekim yapmadık.
We never shot in a real jungle.
Ormanı biz yarattık.
We had to create the jungle.
Tamamen bilgisayar modellemesiydi - her bir çim parçası, etrafta öten böcekler - tamamıyla bilgisayarda üretildi.
It was all computer modeling - every blade of grass, every bug buzzing around - not one foot of film shot in a real jungle.
Müthiş, ormana doğru yuvarlandı.
Great, it rolled into the jungle.
Yardıma muhtaç bir çocuğu ormanda tek başına bırakamayız.
We can't leave a helpless little boy alone in the jungle.
Açıkçası bu ormanda bir gizem perdesi var.
Clearly, this jungle's a veil of mystery.
# Bu ormanda tek başımayım
I'm in this jungle here all by myself
Kurtarma görevindeyiz, orman gezisinde değil.
We're on a rescue mission, not a jungle cruise.