Junkie traduction Anglais
1,802 traduction parallèle
Ünlü Bill Payne'in uyuşturucu bağımlısı oğlu intihar etti.
The great Bill Payne's only son, a strung-out junkie suicide.
Seni keş piç, hemen git.
You junkie, away from my wedding.
Hey, sen çöp kutusunun arkasındaki hapçısın.
Hey, you're that junkie from behind the dumpster.
- Bir şey değil, hapçı adam.
- No problem, junkie man.
Evet, uyuşturucu bağımlısıydı bir de.
Yes.. And junkie. He was always gone.
Küçük, keş bir fahişe!
A little junkie whore!
- Keş!
- Junkie!
Ben eroinman bir kumar makinesinden emir almam.
I'm not taking orders from a slot machine junkie.
Ya da bir keş.
Or a junkie.
Sen bir keşsin!
You're a junkie!
Tamam, ben bir keşim.
Okay, I'm a junkie.
- Sen bir keşsin, Carlo!
- You're a junkie, Carlo!
Ben bir esrarkeş değilim, Elaine.
I'm not a fucking junkie, Elaine.
Küçük kızımızın bir uyuşturucu bağımlısı olduğunu söylüyor...
Telling me my little girl is a junkie.
O bir bağımlıydı, hıyarın teki, kimse onu sevmedi.
He was a junkie. He's a cunt, no one liked him.
Babası Vietnam'da ölmüş, annesi uyuşturucu bağımlısıymış sonra nasılsa hayatını toparlamış evlenmiş, iyi bir işi varmış.
Dad got killed in Vietnam, Mom was a junkie, and then somehow he gets his life together, gets married, has a good job.
O bağımlının teki. Ne bekliyorsun ki?
She's a junkie, what do you want?
Senin o esrarkeş parçasını mı?
About your little junkie piece of ass?
10 kilometre çap içerisindeki..... her bir uyuşturucu satıcısının ve kullanıcısının..... tedarikçilerini söylemiş olmasını istiyorum.
Now, I want every drug dealer, every junkie within a five-mile radius hassled into giving up who his supplier was.
Biraz daha şiirsel anlatabilirsin Franco. Ama evet.
Alcoholic, pill-head junkie in a wheelchair.
Bütün Hawaii masalını Steve uydurdu çünkü, ailesinden bir keş çıktığı için çok mahcup.
Steve put out the whole Hawaii story... because he's embarrassed there's a junkie in his family.
Tanrı aşkına, Greg. FOX'un saçmalıklarına inandığını söyleme.
Jesus, Greg, you are a fox news junkie if I ever saw one.
Polisin elinde hiçbir şüphelinin olmadığı ve aslında umursamadıkları bir uyuşturucu bağımlısının veya bir fahişenin ölümü.
Some junkie or hooker where the cops have no suspect and they really don't give a shit. And there's got to be some vague physical evidence like a tire track or a footprint.
- Siyah, bağımlı bir fahişe.
- Dead black junkie hooker.
Aptal şarhoş.
Stupid junkie.
Şu keş Alex mi?
Alex the junkie?
Alex, sonuçta seni ya bir keş ya da bir Budist yapar.
Alex is gonna make you a junkie, and then... He's just... He's gonna make you a fucking Buddhist.
Alex keşin teki.
Alex is a fucking junkie.
Bana niçin "keş" dedi ki?
Why did she say I'm a junkie?
Keş olmadığımın farkındayım.
I know I'm not a junkie.
Ben keş değilim.
I know I'm not a junkie.
Alex benden de keş.
Alex is more of a junkie than me.
O hiç bir şey bilmiyor, kafası o kadar iyiydi ki hiçbir şey hatırlamıyordur.
He did not know anything. Small fearful junkie.
Bu da o kafası iyi tanık kadar da gerçektir.
It is a sick hint, that the use of the junkie.
Ben bir bağımlı değilim!
- I'm not some junkie. Really?
Ruslan senin keş arkadaşının üstünü aramıştır.
Ruslan would have searched your dead junkie friend.
Spooge'un keş kaltağı polislere yakalanmış.
- Yeah? His junkie bitch copped to it.
Seni geri zekalı keş.
You junkie imbecile.
Telefon bekliyorduk, seni keş.
We were on call, you junkie.
Ona ve o keş kız arkadaşına.
That and your little junkie girlfriend.
Jesse'nin "keş kız arkadaşı".
Jesse's "junkie girlfriend."
Söylenen hiçbir şeyi anlamayan ve takip edemeyen acınası bir bağımlısın. Aptal...
You are a pathetic junkie, too stupid to understand and follow simple rudimentary instructions.
Adrenalin bağımlısı olacaksınız ama aileniz de orda
You're just an adrenaline junkie now, you like the adrenaline rush, but you like your family, too.
- Çerçöp!
- Bloody junkie!
Bir tür uyuşturucu bağımlısı falan mısın?
You're not some kind of crash junkie, are you?
Çünkü teslimiyet bağımlılısın.
You're a commitment junkie.
Katilin kesinlikle bir bağımlı olmadığını söyleyebilirim.
Uh, killer definitely wasn't a junkie.
Bence keş gibiydi.
I THINK HE MIGHT HAVE BEEN SOME KIND OF JUNKIE.
Şu anda bir ilişkisi, şiddetli taahhüt bozukluğu,... uyuşturucu bağımlılığı ve Peter Pan Sendromu var.
He's currently unattached. Severe commitment disorder. Exercise junkie.
Adrenalin hastası mısın?
So you're an adrenaline junkie now? That's cool.
Sen kaybeden bir keşin tekisin.
This is what you deserve, junkie.