English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Kahrolasıca

Kahrolasıca traduction Anglais

929 traduction parallèle
Kahrolasıca Zero ne yapıyorsun?
What the heck is Zero doing?
Şimdi de benim kahrolasıca Wikileaks olduğumu düşünüyorlar.
Now they think I'm bloody Wikileaks.
Kahrolasıca mekanik oyuncak bebek! Adios!
Damn mechanical doll.
Onca tantana kahrolasıca bir kapı için ha!
All this twiddling because somebody overlooked a damn door!
Bu kovayı hangi kahrolasıca koydu oraya?
Who in the tarnation laid that bucket there?
Bu kahrolasıca tekne sallanıp duruyor... — Neye gülüyorsun?
This dad-bitted boat keeps bouncing around under me, of all... - What you laughing at? - Him.
Kahrolasıca soğuk.
Stinkin'cold!
Kahrolasıca!
Damn it!
- Kahrolasıca!
- Damn you!
Kahrolasıca Miki.
Damn you, Miki.
Kahrolasıca.
Damn you.
Cevap ver bana kahrolasıca!
Damn you. Tell me.
Konuk mu, kahrolasıca? ! Ben bu mahkemedeki avukatım!
I'm a lawyer in a courtroom!
Kahrolasıca bir Arap istiyorum!
I want a fucking Arab!
- Hiçbir fikrim yok, Sadece Kahrolasıca Esnault almasın diye aldım.
No idea, but I won't let Mr. Esnault fuck me over.
O kör olası çiçeklerini satarken sürtsün diye şu kahrolasıca Londra şehri.
The'ole ruddy city o'London to roam around in selling''er bloomin'flow'rs.
" kahrolasıca işi başkaları yapar!
" Someone else'll do the blinking'work!
Kes sesini, kahrolasıca!
Shut up, damn you!
Kahrolasıca.
Damn.
Ver onu bana, kahrolasıca. Ne yapıyorsun içeride?
What the hell are you doing in there?
Bütün kahrolasıca şeyi mi?
The whole damn thing?
Kahrolasıca avcı uçaklarından vazgeçin.
Leave the flaming fighters.
Buralar cehennem gibi, kahrolası yağmur,... kahrolası yalnızlık ve kahrolasıca rüzgarlar.
It's a living hell up here, what with the bloody rain and the bloody loneliness and that bloody, bloody wind.
Bu kahrolasıca da nesi?
Now, what in the hell is that?
Kahrolasıca Generalísimo.
Generalísimo, hell.
Sabırsızlanıyor kahrolasıca organım.
Dammit my stupid cock can't wait.
Kes şu kahrolasıca sesini!
Shut the hell up!
Kahrolasıca!
Goddamn you!
- Kahrolasıca!
Goddamnit!
Burası kahrolasıca makine dairesi değil!
This is no goddamn engine room!
Şu çiğnediğin kahrolasıca tütünden bahsediyorum.
You know that goddamn tobacco you chew?
Bu arada hangi sivri akıllı kervan geçmez o yere kahrolasıca bir hastane inşa eder ki?
What the hell kind of a place is that anyway to build a goddamn hospital in the wilds of nowhere?
O kahrolasıca ateş edecek...
He's gonna shoot goddamn...
Seni kahrolasıca aptal!
You damn fool!
Bu kahrolasıca şeyin olacağını nerden bilirdim.
I didn't know this goddamn thing was gonna happen.
Seni kahrolasıca.
You fuckhead, you.
Lanet topa kahrolasıca sopayla vurdu!
He'd hit the fuckin'apple ball with the fuckin'stick!
Kahrolasıca kaçık!
Goddamn lunatic!
Şu kahrolasıca ahbaplara defolmalarını söyle!
Tell those fucking friends of mine to stay out!
Neden Kanada'yı bu kahrolasıca yere kurmuşlar?
I don't know why they had to put Canada way the hell up here.
Kahrolasıca.
You stink up the neighborhood!
Kahrolasıca senin derdin nedir?
What the hell's the matter with you?
Kahrolasıca herif!
Damned bastard.
Kahrolasıca akbabalar sabahtan beri burada.
Goddamn vultures hanging around here all morning.
Kahrolasıca hemen çık. Çünkü burada tek başımayım.
Get the hell up because I'm out here alone.
Kahrolasıca, bu oyundan nefret ediyorum!
Damn it, I hate this game!
Senin kahrolasıca açıklamanı duymak istemiyorum.
I don't wanna hear your goddamn explanation.
Kahrolasıca şirket.
The damn company.
Kahrolasıca hastahane yakınlarda olmalı.
Gotta be close to that damn hospital now.
Geber kahrolasıca!
Die, you bastard!
Bu çok akıllıca seni kahrolası.
That's fucking smart.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]