English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Kalkıyor

Kalkıyor traduction Anglais

2,568 traduction parallèle
20 dakika sonra bir başkası kalkıyor.
There's another one in 20 minutes.
Uçağın üç saat sonra LAX'ten kalkıyor.
Your flight leaves in three hours from LAX.
Sabah erkenden uçağımız kalkıyor.
We have a flight early in the morning.
Tren bir saat içinde kalkıyor.
My train leaves in an hour, yeah?
Uçak kalkıyor!
Up we go in the plane!
Trenim 6 : 00'da kalkıyor.
My train's at 6 : 00.
Montreal treni iki dakika içinde kalkıyor.
Leaving Montreal in two minutes.
Yaşlı Bolşevikler'e otuz bir çekecek malzeme çıksın diye birkaç aptal, 30 yaşındaki bikinili fotoğraflarını yayınlıyor sen de sırf bu yüzden dünyanın öbür yarısına gitmeye kalkıyorsun, öyle mi?
Some idiots keep printing 30-year-old pictures of you in bikinis, so old Bolsheviks can have something to jerk off to, and you're going to travel a halfway around the world because of that?
# Göğsü inip kalkıyor, kalçaları sallanıyor
Her chest heaving and her hips a-sway
Atlantik Caddesi için yerel hizmet, 24 numaralı otobüs birinci perondan kalkıyor.
Local service for Atlantic Avenue, bus number 24, is now leaving lot 1.
15 no'lu Norfolk otobüsü on dakika içinde kalkıyor.
Bus 15 to Norfolk... leaving in 10 minutes.
Afiş kalkıyor.
Ohh. The banner goes away.
Afiş kalkıyor!
The banner goes away!
Gemimiz 30 dakika içinde kalkıyor.
Our ferry leaves in 30 minutes.
O rezil herif uyuşturucu kaçakçılarıyla düşüp kalkıyor.
That dirty bastard... Always hanging out with drug-dealing mobsters.
Uçak saat 4'te kalkıyor.
The plane leaves at four.
Evet, otobüsüm bir kaç dakika sonra kalkıyor.
Yeah, yeah, my bus leaves in a couple minutes.
- Vakit geldi, otobüsüm kalkıyor.
Well, it's so last minute and my bus is leaving, so...
- Sam telefonu kapat tren kalkıyor, gidelim.
Please. All right, Sam. Get off the phone.
- Efendim, tren kalkıyor, trene binmeliyiz.
- Sir, we need to get on the train. - The train's leaving. - OK.
Yarın sabah 7'de kalkıyor.
Tomorrow at seven o'clock you take her, you go with them.
Kiev uçağımız üç saat içinde kalkıyor.
Our flight to kiev leaves in three hours.
Yoksa otobüs kalkıyor.
The bus keeps going if there isn't anyone.
Kalkıyor musun?
Kalkýyor know?
Otobüs kalkıyor.
The bus is leaving.
- Güzel. Demek ki baskı kalkıyor.
That's good.
Bakın, yine kalkıyor.
Look! He yet rises...
Kamp otobüsü 20 dakikaya kalkıyor.
The bus for camp leaves in 20 minutes.
Feribot her gün kalkıyor mu?
Does it run everyday?
Kalkıyor ve banyo yapıyorsun.
Go and have a bath.
Sadece kız arkadaşın boyundan büyük işlere kalkıyor.
Just that your girlfriend is in way over her head.
Katil ejderle yatıyor, ejderle kalkıyor.
He sleeps with the dragon.
- Ne zaman kalkıyor?
What time's it leave?
- Birazdan uçağım kalkıyor.
- I'm wheels up in five.
- Uçağım saat beşte kalkıyor.
- I'm on a 5 : 00 flight out.
Otobüs 7 : 30'da kalkıyor.
Bus leaves at 7 : 30 sharp.
Washington uçağınız bir saat içinde kalkıyor.
Your flight to Washington leaves in an hour.
Luke Cafferty yavaşça ayağa kalkıyor, millet.
Luke Cafferty is slow to get up, folks.
Panthers tekrar atağa kalkıyor. McCoy uzağa güzelce nişanlıyor.
Mccoy fires a beautiful fade route.
Şu an yukarı kalkıyor.
In the front this time.
Bir gün ayağa kalkıp yürüyeceğine gerçekten inanıyor musun, Rene?
- You really think you're going to get up and walk one day, Rene?
Sabah kalkınca nelere katlanacağını düşünüyorsun ve lanet olsun diyorsun, bu seni yürekten yaralıyor.
You get up in the morning and think of what you have to endure... and damn, it makes your gut hurt.
Unutmayın, otobüs tam 6'da kalkıyor.
Remember, everybody, the bus leaves at 6 a. m. sharp.
Biraz rahatlık bulup kalkışa hazırlanmak için gidilecek güzel bir yer. Zihnimi boşaltıp, kafamdaki farklı sorunlardan kurtulmamı sağlıyor.
And it's just a nice place to go kind of relax... and let your mind wander a little bit... and relieve you from the different cares about getting ready to launch.
Yoksa otobüs kalkıyor.
The bus doesn't stop if there isn't.
Her sabah erkenden kalkıp işe gitmek için evden çıkıyor.
She gets up early every morning and goes to work.
Uçağın yarın kaçta kalkıyor?
What time does your plane leave?
Birisi bir taraçayı yıkmaya kalkışıyor.
Someone is trying to alter a gazebo.
Jet oradan kalkıyor.
Jet loads from there.
- Birazdan uçağım kalkıyor.
I'm wheels up in five.
İyi de uçağım 1 saat içinde kalkıyor, yani...
But my plane leaves in an hour. So...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]