Kallie traduction Anglais

Kallie eski tip süsleri çok sever.

Kallie loves the old-fashioned ornaments.

Kallie burada olabileceğini söyledi.

Kallie said you'd be out here.

Kallie istediği herşeyi alabilsin diye.

This is so Kallie gets everything she wants.

Kallie'yi kontrol et ve içerde kal.

Check on Kallie and stay inside.

Lila ve Kallie.

Uh, Lila and Kallie.

- Ve Kallie süs eşyası topluyordu.

And Kallie collects ornaments.

Kallie çok sevmişti.

Kallie loved it.

Kallie, neden bu resim?

Kallie, why this picture?

Kallie, yanında olan bir babayı hak ediyor.

Kallie deserves a father who is there.

Kallie'ye yolladığın süstü.

That was the ornament you sent Kallie.

Kallie, onunla yer değiştirmemi istedi.

Kallie wished for me to replace him.

Kallie, daha iyi bir baba bulacak!

Kallie will have a better father!

Kallie!

Kallie!

O değişmeyecek, Kallie.

He'll never change, Kallie.

- Kallie, tatlım.

- Oh, Kallie, honey.

Şimdi, Kallie!

Now, Kallie!

Adı Kallie Wimms.

Name's Kallie Wimms.

Her şeyi Kallie'nin üzerine yıktı.

She pinned it all on Kallie.

Kallie şimdi 20 yıllık cezanın 10. yılını çekiyor.

Now Kallie's doing 10 to 20...

Belki de Kallie yalancı kaltağın tekidir.

Maybe Kallie's a lying bitch.

Nicole gerektiğinde Kallie'i sattı ve aynısını sana da yapacaktır.

Nicole sold out Kallie when she needed to, and she's gonna do the same thing to you.

İlk hareketi sen yapmadığın sürece seni de Kallie gibi ortada bırakacaktır.

She's gonna hang you out to dry just like she did Kallie unless you make the first move.

Yo, Kallie, uyan! Hadi ama!

Yo, Kallie, wake up!

Dün gece Kallie Leeds adında biri kayıt edilmemiş. Gördün mü?

Didn't pick up anyone named Kallie Leeds last night.

- Kallie'i gören oldu mu?

Any of you guys seen Kallie around

Kallie mi söyledi?

Kallie said that

Kallie birkaç gece önce park alanında ana avrat düz gidiyordu ben de onu dışarı atmak zorunda kaldım. Şimdi ise ölü bir kız ile ilgim olduğunu söylemeye çalışıyor..... ki bu da kuyruklu yalan.

Kallie was cussing up a storm in the parking lot a couple nights ago, and I had to boot her out, and now she's trying to say I know some dead girl, which is a damn lie.

Bu sabah karakoldaki kız Kallie'i arıyordu. Kayıp olduğunu düşünüyordu.

That girl at the station this morning... she was looking for Kallie, thought she was missing.

Kallie buradan atıldıysa bu yoldan geri dönmüş olmalı.

Kallie got thrown out of here, she'd have to walk this road back.

Hep Kallie'e çakmak istiyordu biliyorsun yani iki kere iki...

You know he's always wanted to stick it to Kallie, so one plus one...

Kallie? Kallie?

Kallie

Adı Kallie Leeds ve arkadaşlarının hepsi onu birkaç gündür görmemiş.

Her name's Kallie Leeds, and none of the kids she associates with have seen her in a couple of days.

Joe, Kallie'i gördün mü?

Hey, Joe, you seen Kallie?

Kızınız Kallie için buraya geldim.

I'm here about your daughter, Kallie.

Arkadaşın Kallie'i arıyorum.

I'm looking for your friend Kallie.

Peki ya şu kayıp kız, Kallie Leeds?

What about the missing girl- - Kallie Leeds?

Kallie Leeds.

Kallie Leeds.

Kallie nerede?

Where's Kallie?

Kallie sana hiç bu kasetlerden söz etmiş miydi?

Did Kallie ever tell you about making tapes like these?

Bazı çocukların böyle şeyleri yaptığını biliyorum ama Kallie yapmaz.

I knew some kids who would do things like this, but... not Kallie.

Kallie böyle bir şeyi asla yapmaz.

She wouldn't do nothing like this ever.

Kayıp kızımız Kallie Leeds'in kaybolduğu gece o otelde kasede çekildiğini biliyoruz.

We do know that our missing girl, Kallie Leeds, was at the hotel the night she disappeared, making one of those tapes.

Ama arkadaki odada Oscar'lık performans gösterdiğini söylemeyi unuttun.

You said you saw Kallie Leeds in the hotel parking lot that night. You forgot to mention the Oscar-winning performance in the back room, though.

Kallie Leeds'in rol arkadaşı kimdi?

Who's Kallie Leeds'costar

Peki ya Kallie yaşıyorsa ve bir yerde tutuluyorsa?

But what if Kallie's still alive, being held out there somewhere?

Kallie'i buldun mu?

You find Kallie?

- Kallie burada mı? - Hayır.

- Kallie around

Kallie Leeds - L

Kallie Leeds...

Ben Kallie'i gördüm.

I seen Kallie.

Kallie'i gördün mü?

You seen Kallie up in here?

Kallie Leeds'i otelin otoparkında gördüğünü söylemiştin. Evet. Söylemiştin.

Yep.