English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Kamp

Kamp traduction Anglais

12,853 traduction parallèle
Kahraman kampında ilk günüm, heyecanlıyım.
I'm just excited about my first day at superhero camp.
Bu yüzden kasetin bulunduğu yerden başlayıp, orada kamp...
That's why I want us to start where the tape was found and camp the night...
Ormanda kamp yapmadan önceki gece sarhoş olduğum için pişman mıyım?
You're asking if I regret getting drunk the night before going camping in the woods?
- Cidden o ormanda kamp mı yapacaksınız?
Are you guys really gonna go camping out in those woods?
- Üzerinize yük olmam. Biz sürekli kamp yapıyoruz.
- I'm not going to be a burden or anything we go camping all the time.
Yerlilerle kamp yapacaksak onları sinirlendirmesen iyi olur.
If we have to go camping with the locals, could you please don't piss them off.
Kamp yapmada işe yarıyor diye taşıyorum.
I'm carrying that because it's used for camping.
Burada sürekli kamp yaptığınızı sanıyordum.
I thought you guys camp right here all the time.
Daha yeni terk ettiğimiz kamp alanını geri dönmememiz gerekiyordu!
We shouldn't be back at the same fucking campsite we just left!
- Bu gece burada kamp yapmak zorundayız.
- We got to camp here tonight, you'all.
PATLAYICI 1.1 Kamp yatağı, halat.
Bed roll, we've got some rope.
Sizi kızlar kampına geçmek için gölde yüzerken yakalamayayım tamam mı?
I better not catch you swimming across the lake to the girls'camp, okay?
- Kaç gündür kamp yapıyoruz ki?
We're camping for like four nights?
- Kamp, kamp, kamp.
- Camp, camp, camp.
Ashley, sen hiç kamp yapmadın mı, yaa?
Ashley, you've never even been camping.
- Sığınma kampına ne kadar var baba?
Dad, how far is it to the refugee camp?
Wright-Patterson toplanma kampı gibi. Açıkça hedefteler.
Rallying points, places like Wright-Patterson, they're obvious targets.
Tıpkı kampınızda ölü bulduğum diğer üçü gibi.
Like the three others you killed that I found at your camp.
Orada kamp kuracaklardır.
That's where they would've made camp.
Bu Tyler, yazın astım kampına gidecek.
This is Tyler. And Tyler's gonna go to asthma camp this summer. Oh, my God!
Bir dahaki sefere daha az rahatsız edici bir kamp yeri bulabilir miyiz?
Can we find a less unpleasant campsite next time?
- Madencileri yakınımızda kamp kurdu.
And his miners are camping on the edge of our town!
Maden kampına gidin!
Go around! Go through the miners'camp!
Hatırlıyorum. Birbirinden habersiz büyümüş iki kızın yaz kampında karşılaşıp şok olmalarını anlatıyordu.
About how them two girls, they raised separately, but then they meet each other at summer camp and it blows their tiny minds.
Evet, duydum. Beni de Alderson'daki federal hapishane kampına yollayacaklar.
I'm gonna be at the Federal Prison Camp over in Alderson.
Ana kamp çevresi boyunca dolaştığını hatırlıyorum Bu tür şeyler gerçekten yüksek sesle okuyor.
I remember him walking around base camp perimeter reciting this kind of stuff really loud.
Gece karanlığında kampımıza saldırdılar.
They poured through the encampment under cover of night.
Eğer teslim etmezsem kampımı tehlikeye atmış olurum.
To do otherwise would put my camp in jeopardy.
Kamp kuralım, hendek kazın hemen halledelim.
Let's set up camp, dig a ditch get in early.
Kampın kuzey taraflarında bir yerdeyiz.
We are north about a click from the camp.
Tutsak kampında falan mıyız?
Is this a pow camp or what?
Benim tahminim bir piknik ya da kamp yolculuğunda olduğu.
My guess he was on a picnic or a camping trip.
Ormana kamp yapmaya giderler.
They're going camping in the forest.
Smor yapacağımızı ve arka bahçede kamp kurup bütün gece plak çalacağımızı sanıyordum.
I thought we were gonna make s'mores, and camp out in the backyard with the Little Elvis and play records all night long.
Bu bir eğlence kampı değil.
This ain't a fantasy camp.
Unutmayın, Bu kısa kamp, pazartesi gecesi maçı değil.
Remember, this is mini camp, not Monday night football.
Kamp olabilir mesela.
Something like camping.
- Yine mi kamp?
- Camping again?
Güneş batmadan kamp yerimize ulaşmalıyız.
We got a long hike to go to get to the campsite before sunset.
Kampı terk etmemelisiniz.
You shouldn't leave the campsite.
Bence burada kamp kurabiliriz.
Well, I say we camp here.
Burada kamp yapmak isteyenler parmağını kaldırsın.
Everyone who's up for staying here and camping, raise your hand.
Bu kamp yerindeydi.
This was at the camp site.
Kamp ocağını fırtınada geçici olarak kullandık.
We turned our camping stove into a makeshift blowtorch.
Gezicinin tek umudu Mars-1, Humvee'nin ikizi, Devon Adasında. Kamp, 50 kilometre uzaklıkta.
The Okarian's only hope the Mars-1, our twin Humvee, is based on Devon at camp, 50 kilometers away.
Jesse bize kampın Mars-1 ile.. resmini gösteriyor.
Jesse shows us a picture he took of camp with the Mars-1.
Bilirsin, "Yunanistan'a hiç gittin mi?" "Rocky Dağları'nda kamp yaptın mı?"
"Have you ever been to Greece? Did you go to Camp Minnehaha in the Rocky Mountains?"
- Rocky Dağları'na kamp yapmaya.
Go to Camp Minnehaha in the Rocky Mountains? No.
- Uzay kampına gittim.
- I went to space camp. - Oh, space camp.
- Uzay kampı. Evet.
Yeah.
Sanfrancisco yakınlarındaki o kamp... tüm büyük peruklular ateş etrafında dans edip..
Bohemian Grove? That camp near San Fran where all the big wigs dance around the bonfire thinking up ways to manipulate the world economy?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]