Kelimesi traduction Anglais
2,275 traduction parallèle
"Erken" kelimesi, gideceğin yere zamanından önce vardığında kullanılır. Yedi blok uzaktan gördüğünde değil.
No, Lois, early is when you arrive at your destination by a set time not when you see it seven blocks away.
"Yogohut" kelimesi bir şeyler çağrıştırdı mı?
Um, does the word "Yogohut" mean anything to you?
Kelimesi kelimesine her kelimeyi iyice hatırlıyorum.
I run through that conversation word for word.
İçinde "tek" kelimesi var.
It's got the word "single" in it.
Bu masalı kelimesi kelimesine yutacaksın! Tamam mı?
You're going to know this tale word by word by the end of the day!
Hellinger'ın finansal dokümanlarını "Takyon" kelimesi ile karşılaştırdım.
I cross-referenced Hellinger's financial documents with the word "tachyon."
Teyze, lütfen! "Flim" kelimesi!
Mashi please! The word is'flim!
Boynuzları kasteden "Keren" kelimesi ibranice paralel bir anlama sahiptir ve "Kur'an" ile aynı kökten gelir.
The word "Keren" referring to horns in Hebrew has a parallel meaning, and comes from the same word origin as "Koran".
"Usya" kelimesi hem "boynuz" hem de
The word "Usya" has a double meaning of both
İyi kelimesi az kalır.
Oh, he's better than good.
Ama işe yararsa, kelimesi kelimesine kullanırım.
If it does, I'll be using it word for word.
Ve tesadüfe bak : o günün kelimesi "sorumsuzluk".
"And coincidentally, the word is irresponsible."
Bütün her şeyi sergileyebilirim. Kelimesi kelimesine.
Oh, I can perform the whole thing, word for word.
Efendim, belki Pappu kelimesi bir tür şifre olabilir.
Sir, perhaps Pappu is a code word.
Ayrılık kelimesi öncesinde sevgili olduğumuz anlamına geliyor.
A breakup would imply she was my girlfriend.
Ayrılık kelimesi öncesinde sevgili olduğumuz anlamına geliyor.
A breakup would imply that Amy was my girlfriend.
Günün kelimesi yapalım o zaman.
Let's make that our word of the day.
Paul'un söylediği isim vardı ya, Benjamin Sam İbranicede, "Ben" kelimesi "oğlan", demekmiş.
You know the name Paul checked under- - Benjamin Sam? Did you know Ben is Hebrew for "son of."
Önceki akşam kelimesi kelimesine ezberlemiştim.
I have them down verbatim the night before.
Metinler kelimesi kelimesine bu varlıkların gök yüzünden uçan araçlardan indiğini söylüyor, ve sadece Anunnaki'nin tasvirlerine rastlamıyoruz, aynı zamanda onların betimlemelerini heykellerinde, çizimlerinde görebiliyoruz, ve hepsinden öte bu varlıkların garip giysilerle modern uzay yolcularına benziyor olmaları
It says, word for word, that these beings descended in flying vehicles from the sky. And we can find not only descriptions of the Anunnaki, but also depictions. And we can see them in statues, in carvings.
Bugünlerde, ağzından Seul kelimesi eksik olmuyor.
You've been yapping about Seoul a lot these days.
Bunu kelimesi kelimesine söylemelisin.
You need to say this word for word.
Ahbap, ben sadece dokuz Çin kelimesi konuşabiliyorum.
Dude, I speak nine words of Chinese.
Kelimesi kelimesine.
Word for word.
"Usual suspects" filminde kaç kere si... m kelimesi kullanıldı?
"How many times is the'f'bomb used in the usual suspects?"
"Çüş" kelimesi ile sık sık karıştırılır.
Often gets mistaken for the word "gug,"
Kendi başına "olumsuz" kelimesi ile eskiye dönmeye çalışma.
- Stop trying to single-handedly bring "not" back into vogue.
Deli anlamındaki "lunatik" kelimesi astrolojiden gelmektedir. "Lunar" yani Ay tarafından delirtilen insanlar için kullanılır.
We still use astrological language when we talk about lunatics, people who've been driven mad by "lunar", the moon.
Felaket anlamındaki "disaster" kelimesi de yıldızlar yani "astra" yüzünden gerçekleşen korkunç şeyler demektir.
Or disasters, terrible things that happen to us because of "astra", the stars.
"Küçük" kelimesi için bir sürü karşılık öğrenin.
You're learning a lot of new words for "small."
Yabancı kelimesi pek hoş değil.
Exotic sounds bad.
Bu bir Estonyalı kelimesi.
It's an Estonian word.
"Anlaşılmaz" kelimesi?
"Elusive"?
Her kelimesi.
Every word.
Korkunç kelimesi tarif etmeye yetmez.
Cruel doesn't begin to describe it.
"Değişim" kelimesi her zaman "daha iyi" demek değildir, Cheryl.
"Different" Doesn't always mean "Better," Cheryl.
İçinde "nükleer" kelimesi geçen bir şey yazdığın an NSA başına üşüşür.
If you type the word "nuclear" into an email, The nsa's all over it.
Söylediği her şeyi başından sonuna kadar kelimesi kelimesine.
The last thing she said when she was here, from beginning to end, in her exact words.
Bu Sokak Bir Kelime Bir İşlem'inin en uzun kelimesi.
Shh! This is the longest word yet on Street Countdown.
Lanet kelimesi ile büyükannemi aynı cümle içinde sakın kullanma bir daha.
Don't let me hear bloody and Granny in the same sentence again.
"İbne" kelimesi aslında ateşi tutuşturmak için kullanılan çıra anlamına geliyor.
Well, the word "faggot" really means a bundle of sticks used for kindling in a fire.
İşte "ibne" kelimesi de buradan geliyor.
So that's how you get "flaming faggot."
"Güvenlik" kelimesi duyduğunda buna bas ve ışıkları söndür.
When you hear the word "security," you hit this switch, knock out the lights. Got it?
İbranice "beyt" kelimesi. Ev ya da yuva anlamına gelir.
It's the Hebrew word "belt." It means house or home.
İçinde doğrudan * ik kelimesi geçiyor. ( * tiksinme ifadesi )
It's got the word ick built right into it.
"Humus" kelimesi Arapça'da "nohut" anlamına gelir, bunu biliyor muydun?
The word "hummus" means "chickpea" in Arabic, do you know that?
Beğenmek kelimesi az kalır anlatmaya.
Oh, I-I more than enjoyed it.
Çöp kelimesi olayla ilgilidir.
Well, the term garbage is relative.
Dünyanın en sağlam kelimesi gibi.
- It's like the coolest word I
"tanrı" kelimesi
BAUVAL :
Ve güvenlik kelimesi olmayacak.
a safe word.