Kesildi traduction Anglais
3,015 traduction parallèle
Bacaklarım taş kesildi.
My legs felt like lead.
Bütün iletişim kesildi de ne demek?
What do you mean all communications are down?
O da neydi? Bir anlığına güç kesildi.
The power went out for a second.
Evimdeki elektrik kesildi.
The power just went out at my house.
Sesi ne zaman kesildi?
When did she stop making sounds?
Yüzü kıpkırmızı kesildi.
His face got all red.
Fotoğrafını ilk gördüğünde nefesim kesildi.
I almost choked when they showed us your photo.
Zorla Lyle'ın onlarla bağı kesildi ve şeytan için çalışmaya gitti.
Lyle was forced to cut ties with them and went to work for the devil.
- Elim ayağım kesildi.
- In the delirium.
Arabasının altında kalmıştı ve bacağı bir pislik çukurunda kesildi. Karnı ezilmiş ve pelvisi muhtemelen kırılmış.
She was pinned under her car, her leg was amputated in a pit of dirt, her abdomen is pulp, and her pelvis is probably crushed.
Sesi kesildi.
She's gone quiet.
- Bağlantı kesildi.
- Now cut the connection.
Telsizler kesildi!
Got the comms.
Sinyal kesildi.
Her signal's down.
Fitilin bağlantısı kesildi.
The detonator's been disconnected.
Birdenbire nefesim kesildi.
Suddenly I couldn't breathe.
Sinyal kesildi.
The signal's jammed.
Neal'ın sinyali kesildi.
Neal's tracer - - signal's out.
Ben bu prespapyeye bağımlıyken, onu çarparak kapattım ve şimdi parmak ucum kesildi.
I slammed this paperweight on the hand of a subordinate, and turns out, she's now missing the tip of that finger.
Bu binanın interneti kesildi.
The building's Internet is disconnected.
Bağlantı kesildi.
I got disconnected.
Evet biraz nefesim kesildi..
Yes, I'm a little out of breath. Fresh air...
Seni görünce nefesim kesildi.
"The sight of you made me breathless."
Evet bir saniyeliğine ama sonra kesildi.
Did for a second, then nothing.
Bana gülümsedi, daha sonra görü kesildi.
He smiled at me, and then it cut out.
- Kahretsin, elektrik kesildi.
Oh, my God, the power went out!
- Price, polis hafiyesi mi kesildi?
- Price being a dick?
Arabasının altında kalmıştı ve bacağı bir pislik çukurunda kesildi.
She was pinned under her car, her leg was amputated in a pit of dirt, her abdomen is pulp, and her pelvis is probably crushed.
Artık bu hasta ile ilişkin kesildi.
You're off the case. You no longer have access to this patient.
Sol elim kesildi. Sağ elimi kullanırım ben.
- It's my left hand.
- Sonra nefesi kesildi.
Then she stops breathing.
İletişim kesildi.
Communications disabled.
Sonra bütün kamera sinyalleri kesildi.
That's when all the camera signals cut out at once.
Nefesim kesildi.
Knocked the wind out of me.
Kesildi... - Preity mi?
Got disconnected... - preity?
Kesildi, sanki diğer odadan gelen TV sesine benziyordu.
It was muffled, like a TV or in another room.
Zanlının yerini henüz bulamadık. Elektrikler de kesildi.
They haven't located the gunmen as yet, and we lost power.
Atardamarım kesildi.
Keep pressure on it.
Arabanın dibine geldiğimde, ses tamamen kesildi.
And as I got real close to the car, they stopped entirely.
- Bekle Garcia. Elektrik kesildi.
The generator's gonna kick in.
-... ve demin bağlantıları kesildi.
Then re-route!
Nefesiniz mi kesildi cidden?
Gasping? Really?
Dışarıyla irtibatı kesildi.
She's cut off from the outside.
Sinyal kesildi.
Signal's stopped.
Lafın kesildi, nasıl oluyormuş?
Yeah, two house specials. Got interrupted. How'd that feel?
İrtibatımız kesildi.
We just lost contact.
Dün kısa bir süreliğine elektrikler kesildi, bu mum o yüzden.
We have a brownout a while ago that's why I got that candle.
Beyindeki nöbet kesildi.
And... brain seizure stopped.
Tekerlek bombesi biraz daha yüksek kesildi. Böylece araca daha az hantal havası katıyor.
The wheel arches have been cut up slightly higher which makes the whole thing look less clunky
Ama başımıza golf eleştirmeni kesildi.
Yet, he was our greatest golf critic.
Herkes uzman kesildi artık.
Everybody's an expert now.