Kestik traduction Anglais
1,605 traduction parallèle
Kestik!
Cut.
- Kestik
- What?
Vee... Kestik!
And cut!
Kestik!
Cut!
Kestik!
And cut!
- Kestik.
- That's a cut.
- Aslında çocukluğumdan beri... - Kestik!
- Well, ever since I was a little kid, I always...
Noel Baba, bu karda kışta uçabilecek miyiz sence? Kestik!
Gee whiz, Santa, do you think we can take off in this kind of snow?
Bu gerçekten elektiriğimiz olmadan geçen ilk gecemiz. 'Çünkü dün akşam hem misafirlerimiz vardı hem de elektiriği akşama doğru kestik.
It's kind of really our first night without the electricity...'cause last night we had people over, and we had the electricity for most of the night.
Ve kestik.
And cut.
- Ne sikime saçlarımızı kestik ki?
- What the fuck we cut our hair for?
Ve kestik!
And cut!
Tamam, Kestik.Seni seviyorum, Karen!
Ok, cut there. I love you, Karen!
Ve... Kestik!
And... cut!
Somalili korsanlarız biz! Evimizi, anamızı terk ettik, bir talan eğlencesine girdik... Kulaklarınızı kestik, çeneler kırdık, sidikler içirdik...
We left our homes and we left our mudders to go on a pillaging Spree we'll cut off your ears and break your toes and make you Drink our pee and if ye sail into our waters you best hear this Decree
- Tamam kestik.
- OK. And cut.
Eh, biz şimdi bir but kestik, böylece...
Well, we've just disjointed a leg, so that's...
Ve kestik!
And cut.
- Kestik.
- Cut.
İlk çekimi kestik, teşekkürler.
First cut, thank you.
Ve kestik.
Good. And cut.
Ve... kestik!
And... Cut.
Kestik!
cut!
Kestik.
Cut.
- Kestik. - İyiydi.
that's good.
Tamam, kestik.
Okay, cut.
Kestik.
- Man : cut.
Bir tasarımda karar kılamadık, biz de kendi eserlerimizde en beğendiğimiz kısımları kestik ve... bir çeşit kokteyl haline getirdik.
We couldn't decide on one design, so we took parts that we all liked of our designs and then we just kind of... smooshed it into a thing.
Durun, kestik.
All right, cut.
Kestik! Son bölümde Lucy, Mavis Usta'nın mezarının yerini keşfetmişti. Cana nedense onu uyutma yolunu seçti.
Enough of that! but Cana put her to sleep for some reason.
Resmiyette kız kardeşim oluyor ama biz ondan umudumuzu kestik.
Legally, she's my sister. But we've given up on her.
Kestik. Tamam, bu sonuncusuydu.
Okay, that the last one.
Vatikan Şehri'nin % 20'sinin elektriğini kestik ve açtık.
Well, we've turned the power on and off to about 20 percent of Vatican City.
Bravo. Kestik.
Cut.
Kestik. Corbitt seni istiyor.
Corbitt wants you on next.
Efendim, suyu kestik.
- Sir, the water's off.
Kestik!
- We're clear!
- Kestik!
- And we're out!
- Ve kestik.
- And cut.
- Kesin. - Kestik!
Lem, someone I want you to meet.
- Kestik.
- And we're out.
Kestik.
And cut.
- Tamam, kestik.
- Okay, cut.
- Tamam, kestik.
Sorry. - Okay, cut.
Kestik.
Let's cut.
- Kestik.
- Cut!
Kestik, kestik, kestik.
Cut, cut, cut!
Kestik!
* We're soaring away... Cut!
Kestik.
Cut. "
Tırnaklarını kestik!
He cut off her nails.
- Kestik!
Cut!