Kinder traduction Anglais
341 traduction parallèle
Senden çok daha kibar adamlar.
I'll find many patrons, men much kinder than you.
# "Çünkü bana, hiç kimsenin davranmadığı kadar nazik davrandı."
"Because he was kind to me, kinder than anyone had ever been."
Babamız eskisinden çok daha müşfik evimiz cennet gibi.
Father is so much kinder than he used to be... that home is like heaven.
İsobel'e daha şefkatli davranıyorum.
I'm kinder to Isobel.
Bana ne kadar iyi davranırsa, onun bana olan soğukluğunu daha iyi anlıyorum.
The kinder she is to me, the more I feel that she's cold.
Bir de, beni rahat bıraksan çok daha güzel olacak.
You'd be even kinder if you'd leave me alone.
- Güzel bir şeyler söylesen ne olur sanki?
- And if you're a little kinder?
Ötekilerden daha nazik görünüyordu, gençti, neşe doluydu...
He seemed kinder than the rest, he was young, happy...
Annemin bize bir mektup yazıp Elwood'un durumunu anlatması gerekmez miydi doktor?
Don't you think it would have been a little bit kinder of Mother if she'd written us about him?
Askerin daha müşfik olacak.
Your soldier will be kinder.
Hepimize çok daha şefkatli davranmaya çalışıyorsun. Sanki için içine sığmıyor.
You want to be kinder to everyone, so much so that your heart feels about to burst.
Bu yüzden de siz ne kadar sevecen olursanız o da o kadar kötü hissediyor.
That's why the kinder you are, the harder it is for her.
Sen eskiden iyi bir adamdın.
You were wont to be kinder than this.
Neden daha müşfik olamadığımı merak ettim.
I wondered why I couldn't have been kinder.
Herkese karşı.
Kinder to everyone.
Çevremdeki herkese karşı daha kibar olmak için kendime söz verdim.
I promised myself I'd be kinder and nicer to everyone around.
Bu kadar temiz kalpli biriyle daha önce hiç karşılaşmadım.
I've never met a man kinder and with a purer heart.
- Daha nazik olur.
- It would seem kinder.
Babam eskiden olduğundan daha nazik, bu yüzden ev cennet gibidir.
Father is so much kinder than he used to be that home is like heaven.
Ondan daha nazik bir adam var mıdır?
Oh, was there ever a kinder man?
Anaokulunda 3 çocuk hayatta, değil mi?
3 children from the kinder garten survived, right?
Anaokulundan.
From kinder garten, see.
Bu Heita'nın Anaokulu öğretmeni
It's Heita's kinder garten teacher.
- Onu vursam daha az üzülürdü.
- It would've been kinder if Id killed him.
"Bebekler mutfakta."
Kleine Kinder Kirche. Babies and the kitchen.
O, çok inatçı bir kadındı ama sonumuzun böyle olacağını bilseydim ona çok daha iyi davranırdım hayattayken.
She was a headstrong woman, but if I had known things would come to this, I'd have been kinder to her while she was alive.
Bana hayatımda hiç kimsenin davranmadığı kadar iyi davranıyorsun.
You're kinder than anyone has ever been to me in my life.
İnsanlara anlatabilirsin. Düşündüğünden daha anlayışlıdırlar.
People are kinder than you think if you just tell'em.
Eşin gelmeden onu gömersen çok daha iyi olur.
It will be kinder if you've buried that before your wife comes.
Sığırlarla domuzlar bile bir amaç için ölür!
Cattle and swine die kinder deaths!
Çocuklarla birlikte tatile gidiyor.
Mit die Kinder.
Çocuklarla mı?
Mit die Kinder?
Belki diğer insanlara daha nazik olurduk geçmiş yaşamlarımızda belki fakir veya yaralı veya aç olduğumuzu bilerek.
MAYBE WE'D BE KINDER TO ONE ANOTHER KNOWING THAT IN A PREVIOUS LIFE WE WERE POOR OR HURTING OR HUNGRY.
Ve bu olduğunda, ben... Ben senin Jane'e ve babana karşı, onların şimdi sana karşı olduklarından daha kibar olmanı istiyorum...
And when that happens, I I want you to try to be kinder to Jane and your father than they are to you now.
Farkındayım. Daha nazik olmalıydım. Olmak da istedim ama resmen beni kışkırtıyor.
I should be kinder, I want to be, but she sets me off.
Daha nazik olmam gerekir.
I should have been kinder.
Büyük Japon adamlar da kibardır.
Big Japanese men... are kinder too.
İnsanlar yaşlı ve çirkin olduklarında bunu onlara hatırlatmamak sizce de daha nazik olmaz mı?
When people are old and ugly it is kinder not to let them remember it, don't you think?
Belkide buna izin versem onun için daha iyiydi, ama ben bir doktorum.
Perhaps it was kinder to let her, but I'm a doctor.
Onlar birçok insandan daha zeki ve daha iyi huylular.
In any case, they are very intelligent and good-natured, kinder than many people are.
Bu durumdan ona bahsetmeyin olur mu.
In his shape, kinder not tell him.
- Senin yöntemin daha kibar oldu.
Your way would have been kinder. Rodney :
Gerçek bir babadan daha düşüncelisin.
You're kinder than a real father.
Çocuk, mutfak, kilise.
Kinder, Küche, Kirche.
Şimdi git yüzbaşı Kinder'i gör.
All right, you go in and see Captain Kinder.
Yüzbaşı Kinder bana okuma ´ yazma öğretecek.
Captain Kinder figures maybe he can teach me letters.
Gerçek şu ki, siz bu kadar kibar, centilmen bir erkekle her zaman tanışmazsınız.
Truly a kinder, more gentle man... you just couldn't meet one.
Demek istediğim, Tanrım, yaşayan çocuklarına hiç acımıyorsun,... bu yüzden senden... öldüklerinde onlara biraz daha nazik davranmanı istiyoruz.
What I mean, God, is you have no pity for your living children, so that's why we're asking you to be a little kinder to'em when they dead.
Yani uygun bir zaman bekliyordum.
So I was waiting for you to become kinder to me.
tamam gördüğüm küçük birkaç ölümü kabul edeceğim, ama, ben bir atı vurmanın daha kibar olduğunu düşündüm.
Well, I'll allow, as I seen Shorty kill a few. But then again I always figured it was kinder to shoot a horse than it was to ride him to death.
- Babam eskisinden daha vicdanlı.
- Father's much kinder than he was.