Kocakarı traduction Anglais
549 traduction parallèle
"Neden bu kocakarılar suratıma acıyan ifadelerle bakıyorlar?"
Why are those old hags looking at me with such sorry expressions?
Seni pis, hırsız kocakarı, seni...
Why, you dirty, thieving old hag, I'll -
Neyin peşinde olacak be, kocakarı!
What do you suppose, you old harridan?
Eğer bu karmaşadan canlı çıkarsam evdeki kocakarının dövünmelerine engel olmayacağıma ant içeceğim.
If I ever get out of this here crisis alive I'll make a vow I'll never stop me old woman from flopping.
Kapa çeneni kocakarı.
Oh, shut up, you old woman.
Ben bir doktorum, dedikoducu kocakarı değil.
I'm a doctor, not a gossip smearer.
Kafayı bulmuş ihtiyar bir kocakarı gördüğünde onu nasıl da kandırırdı.
When he saw some old beldame deep in drink, how he cozened her.
Kocakarı hikâyesi.
That's an old wives tale.
Eğer şişman bir kocakarı şarkı söyleyecekse burada bir saniye durmam.
If some fat harridan is going to sing, I must go.
- Aksi kocakarının tekisin!
- You are a goddamn hag!
Kocakarı ölmez.
The old hag won't die.
Başlarım senin tahsiline, aptal kocakarı!
To hell with your education, stupid hag.
O yaşlı kocakarının dedikoduları işte.
Gossip from that old hag.
Bize sıra geldiğinde, hepsi kocakarı olacaklar.
By the time we get to look, they'll be old hags.
Şu şişman, tembel kocakarılara bak.
Just look at those fat, lazy biddies.
-... bir kocakarı olacaksın.
- in your daughter-in-law's house.
Neye bakıyorsun, kocakarı?
What are you looking at, you old bat?
Bu kocakarı masallarına inanmıyorsun ya?
You don't believe that old wives'tale?
O, üçüncü sınıf, kaba, kendi reklamını yapan bir kocakarı.
That third-rate, vulgar, self-advertising, mail-order sorceress.
Kocakarı masalı doğruymuş.
It's true, that old wives'tale.
Bunlar kocakarı masalı!
These are old wives'tales!
Bizde her türlü kocakarı ilacı ve deva vardır.
We got all kinds of nostrums and remedies.
Muhabir arkadaşım, sizin... ders kitapları okuyan, tek satır bile yazmayan... hayata küsmüş bir kocakarı olacağınızı söylemişti.
My friend, the reporter... he said that you'd be a frustrated old biddy... who'd read the textbooks and never written a line.
Kocakarı gibiler, yakında birbirlerinin boğazına yapışırlar.
They're like old women, they'll be at each other's throats next.
Kulağında birçok çocuk bağırışlarıyla kocakarı olarak son nefesini verme.
Don't wind up a Mother Hubbard, with a bunch of kids hollering in your ear!
Mutsuzlara acımak gerekir. Öyle değil mi kocakarı?
Be charitable.
Tek doz D-104 serumu ve deniz tutması kocakarı masalı olur.
One shot of serum D-104, and seasickness becomes an old wives'tale.
Eminim hepiniz, hipnoz altındaki hiç kimseye ahlaki değerlerine aykırı bir şey yaptırılamayacağı şeklindeki kocakarı masalını duymuşsunuzdur
I am sure you've all heard the old wives'tale that no hypnotized subject may be forced to do that which is repellent to his moral nature, whatever that may be.
O bir subay. Kocakarı masallarına inanacak değil ya.
He doesn't listen to old wives'tales.
Onun ne olduğunu biliyorum kocakarı!
Old woman, I know what she is!
Cevap ver kocakarı, yoksa o boynunu kırarım.
Answer me, old woman, or I'll break your neck.
Aptal kocakarı.
Silly old bitch.
Siz gerçekten bu kocakarı masallarına inanıyormusunuz?
But Monsignor, sometimes they bring only harm.
Kaknem bir kocakarı olduğunda bunu anlatırsın.
You can tell about it when you're a dried-up old bitch.
Aptal kocakarı!
The silly old hag!
İşte! İşte böyle gidiyorsun seni kocakarı.
There - that's where you are going, you old hag.
Bir pezevenk, şu kocakarı ve şu iki orospu.
A pimp, this old hag, and these two tarts.
Onun kocakarı ilacıydı.
- Ask him. It's his concoction.
İhtiyar kocakarı.
You old hag!
Seni ihtiyar kocakarı.
Shut up, old hag!
Kendi işine bak, ihtiyar kocakarı!
- Mind your own affairs!
Yolun aşağısında bir kocakarı lokanta işletiyor.
An old woman runs an eatery down the road.
Kocakarı!
Old woman!
Kocakarı evvelce yemek vermişti bana.
The old woman fed me before.
Kocakarılara benzemeye başladın.
You're getting to be an old maid.
Kocakarı laflarını kendine sakla.
Keep your old maid remarks to yourself.
- Seni seviyorum Kocakarı!
Shut it, Granny!
- Evet, geveze kocakarı.
Yeah, the garrulous old biddy.
İhtiyar, kocakarı.
Mom, Dad...
Değil mi, kocakarı?
Can it!
Eski bir kocakarı numarası.
Its an old wives trick.