English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Kokteyl

Kokteyl traduction Anglais

2,201 traduction parallèle
Kokteyl isteyen var mı?
Cocktails, anyone?
Birisi kokteyl garsonu dedi.
Someone said a cocktail waitress.
- Biraz daha kokteyl?
- Thank you. Want more Mimosa?
Arındırıcı kokteyl?
The cleansing cocktail?
Arındırıcı kokteyl, kulağa güzel geliyor.
The cleansing cocktail, that sounds good.
- Kim kokteyl ister? - Ben isterim.
- Hey, who wants a cocktail?
Umarım seni rahatsız etmez, ama bu kokteyle katıImadan önce kokteyl öncesi kokteyl partisine gittik. Kokteyl öncesi yapıIan parti yani.
I hope you don't mind, but we had a few pre-cocktail-party cocktails like, before the cocktail party with cocktails.
Biri kokteyl mi dedi?
Did somebody mention cocktails?
Ama ellerini çözmemi istiyorsan kokteyl içmen gerek.
But you have to drink cocktail if you want to stay in shape.
Rupert, John için bir kokteyl hazırla.
Hey Rupert, make a cocktail for John.
Son bir kokteyl daha isteyen var mı?
Does anyone fancy a final cocktail?
Hans, bana kokteyl mi getiriyorsun?
Hans. Looks like you've got a cocktail frank in there.
- Kim bir kokteyl ister?
Who wants a cocktail?
Başlangıç olarak bir kokteyl alır mısınız?
A cocktail to start with?
- Pekala, bayanlar baylar böldüğüm için üzgünüm, ama kokteyl bu akşam gerçekleşecek.
- All right. Ladies and gentlemen, sorry to interrupt, but cocktails beckon us tonight.
Şampanyasına birazcık ev yapımı kokteyl karıştırdım.
Just a little homemade cocktail in her champagne.
- Kokteyl garsonuydun, değil mi?
You were a cocktail waitress?
Kokteyl!
Cocktails!
- Başlangıç olarak bir kokteyl.
A cocktail to start.
Dikkatini çekerim, aldığın tüm şu uyarıcı ve yatıştırıcılar dinamit gibi bir kokteyl!
Mind you, with all you take, uppers and downers, hell of a cocktail!
Kokteyl biraz sert olmuş.
That cocktail is strong.
Çok fazla kokteyl içtim.
I Was having Way too many Mojitos.
Az sonra bir kokteyl hazırlayacağım.
I'm just about to mix some cocktails.
Bir kokteyl al, Egg.
Have a cocktail, Egg.
- O bir kokteyl hayatım, bira değil.
It's a cocktail, Stephen, not a pint of mild.
Bir insanı, tepsiyle sunulan pek çok kokteyl kadehinden biriyle zehirlemek çok zor bir tekniktir.
To poison a man with a cocktail, one of many handed around on a tray, it is a technique tres difficile.
- Çünkü asla kokteyl içmezdi.
- Because he never drank them.
Kısa siyah kokteyl elbisesi giyiyordum.
I was using a black dress.
Kokteyl!
Jason, cocktails.
- Kokteyl sever misiniz?
- Do you like cocktails?
- Evet ama pek kokteyl havamda değilim.
- Yeah, but - - I'm not really in the mood for cocktails.
Onunla birer kokteyl içeceğiz.
We're about to have cocktails with him right now.
Bakın General, oradaki küçük kokteyl partinizi bölmek istemem ama bir adamımızı kaybettik.
Look, General, I hate to interrupt your little cocktail party you got going on there, but we got a man down here.
Kokteyl partisini özel kuvvetler mi koruyor?
Special forces to guard a cocktail party?
Maalesef kokteyl yapmıyoruz.
I'm afraid we don't do cocktails.
Bir kokteyl alıp bir şeyler vurun.
You can have a cocktail... Shoot something.
Kahvaltı olarak bir kaç kokteyl mi içtin, Donny?
Did you have a few cocktails for breakfast there, Donny?
Muzlu kokteyl, iyi adam.
A banana daiquiri, my good man.
Bu barı seviyorum. Ayrıca az önce bu kokteyl'i sipariş verdim.
Well, I kind of like this bar, and I just ordered this daiquiri.
Bu yüzden onu bulurum diye o, aptal kokteyl partisine gittim.
That's why I went to that stupid cocktail party, to try to hook up with him.
Orada kokteyl mi var?
Did I see a Daiquiri stand back there?
Kokteyl suratında patlamış.
Cocktail blew up in his face.
Kokteyl zeytinleri olmasa da olurdu gerçi.
The cocktail olives I could've done without, though.
Bir yerde durur ve birer kokteyl içer hem de akşamdan kalmalığımızdan kurtuluruz.
We'll stop somewhere and have bloody marys- - A little hair of the dogha tt bit you.
Kokteyl için bile rekabet ederler.
They have competitions for cocktail mixing.
Evlenme daireleri, yemek firmaları, kokteyl saatleri.
Registries, caterers, cocktail hour.
Votka üstüne kokteyl içtim.
Vodka and Hawaiian punch...
Kokteyl ve ordövrlerin yanı.
Uh, cocktails and the hors d'oeuvres.
Gidip birer kokteyl alalım mı?
- Shall we go grab a cocktail?
Kokteyl.
Jason-cocktails.
Belki ona, bir çeşit kokteyl verdiniz.
Maybe you gave her some new fancy cocktail.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]