Kokuyorsun traduction Anglais
2,656 traduction parallèle
Niye bu kadar güzel kokuyorsun?
Why do you smell so good?
Bok gibi kokuyorsun.
You smell like shit.
Joe, sen de aynı çöplük gibi kokuyorsun. En son ne zaman banyo yaptın sen?
And Joe, you smell like a dumpster, when was the last time you showered?
Üstelik bozuk süt gibi kokuyorsun.
And you smell like rotten milk.
- Kokteyl karışımı gibi kokuyorsun.
You smell like pina colada mix.
Sigara içmiş gibi kokuyorsun.
You smell like smoke.
Sağlıksız, kansere yol açıyor, cildi yaşlandırıyor ve kötü kokuyorsun.
It's unhealthy, gives you cancer, ages your skin, and you stink.
Neden kanalizasyon böceği gibi kokuyorsun?
yöu stinky insect of a dirty sewer?
Suya atılmış çöp gibi kokuyorsun.
- Ooh, uh, you smell like water trash.
- İçki kokuyorsun!
- You stink of booze!
Bok kokuyorsun
Just admit that you smell like shit a-all day long. What?
Kokuyorsun.
You smell.
Çok kötü kokuyorsun.
Oh, you smell.
- Öyle kokuyorsun ama.
Well, you smell like one.
Güzel kokuyorsun.
You smell good.
Hep tutkal kokuyorsun...
- Welcome back. Once you smelled like paste all day.
İçki kokuyorsun, onun kafasını dolduruyorsun. Kim bilir ne ile?
You stink like booze, you've been filling her head with who knows what?
Ve... tanrım, hoş kokuyorsun.
my God, you smell good.
Güzel kokuyorsun.
Hey, you smell good.
Seks ve Booze kokuyorsun.
You smell like sex and booze.
Ren geyiği gibi kokuyorsun.
And you smell a little bit like a caribou.
Esrar ve içki kokuyorsun.
You stink of reefer and booze.
Sen de leş gibi kokuyorsun!
It is you who smell bad!
Sen sanki yasemin gibi kokuyorsun?
Because you smell the jasmine?
Ryan, bunu söylemekten nefret ediyorum ama kokuyorsun.
Ryan, I hate to tell you this, but, um... You kind of smell.
Dürüst olmak gerekirse domuzun tekisin. Öyle de kokuyorsun zaten!
Honestly you're a pig you even smell like one!
Çok güzel kokuyorsun.
You smell very good.
Neden yaşlı kadınlar gibi kokuyorsun?
Why do you smell like old lady?
Yargılama hakkına sahip değilim George ama esrar kokuyorsun.
You know, I'm not one to judge, George, but you reek of cannabis.
Ne güzel kokuyorsun!
What a good smell!
Karol, mentol kokuyorsun.
Karol, you taste mint.
Çok güzel kokuyorsun.
You smell nice.
Borcun kıçımdan daha büyük ve Kore turşusuyla kusmuk gibi kokuyorsun.
Your tab is bigger than my ass, and you smell like kimchi and vomit.
Dürüst olmam gerekirse, köpek gibi kokuyorsun.
I gotta be honest, it smells like dog to me.
Onlar gibi kokuyorsun, biliyor musun?
You stink like one, you know?
Tarçın gibi kokuyorsun.
You smell like cinnamon.
O yüzden şimdi tarçınlı çörek gibi kokuyorsun.
Which is why you now smell like a cinnamon bun?
- Tarçın gibi kokuyorsun.
- You smell like cinnamon.
"Nasıl kokuyorsun?"
"How you smellin'?"
- İyi ama yine de ter kokuyorsun.
- OK, but you still smell sweaty.
Öyle kokuyorsun.
You smell like one.
Callie ile olunca daha ilgi çekici oluyorsun, daha iyi kokuyorsun, bütün olarak geliştin.
With Callie, you're more interesting, you smell better, the whole package is improved.
Oh, tanrım leş gibi kokuyorsun!
Oh, my God, you reek!
Ceylan gibi kokuyorsun.
You smell like an antelope.
Evet, çok kötü kokuyorsun.
Yeah, you smell bad.
Kokuyorsun tabii.
Sure you do.
- Kokuyorsun.
- You do.
Sen de öyle kokuyorsun.
You have that smell too.
Güzel kokuyorsun.
- You smell nice.
Tanrım, leş gibi kokuyorsun!
Oh, my God, yöu stink!
Viski mi kokuyorsun?
- Do you smell whiskey?