Kontrol altında traduction Anglais
3,393 traduction parallèle
Fakat beraber olduğumuz sürece, bu ejderhaları kontrol altında tutabiliriz.
But together, we can keep these dragons under control.
Durum kontrol altında savcı hanım.
Whoa. The situation's under control, counselor.
Kurul toplanmadan önce elimizde "Durum kontrol altında." diyebileceğimiz hiçbir şey yok.
Nothing we can put before the board and say, "this situation's stabilized."
Bitlerimi kontrol altında tutabilirim, sağ olun.
I have my lice under control, thank you.
Her şey kontrol altında.
Everything is under control.
- Yangın kontrol altında.
Fire's under control.
Kontrol altında tutmaya çalışıyorum.
I'm trying to keep a lid on it.
Keşke şu hizmetçileri kontrol altında tutsanız.
I wish you could get those maids under control.
Anlaşma kontrol altında, Yeong Cheol malı verecektir.
We're already controlling the negotiation. It will do to just get the goods from Yeong Cheol.
Sanırım bu gece için her şey kontrol altında.
I think everything's under control for tonight.
Ayrıca Rose'u kontrol altında tutmak için yardıma ihtiyacım olabilir.
And... I suspect I'll need help controlling Rose.
Adamını kontrol altında tut, tamam mı?
Keep your man in check, all right? Guy's crazy!
Durumu kontrol altında tutuyorsun.
Handle situations...
Tüm kanamalar kontrol altında. Basınca tekrar bak.
All bleeding under control, check BP again
Her şey kontrol altında, tamam mı?
Everything is under control, okay?
Onları çok sıkı kontrol altında tutuyorum.
I keep a most tight rein on them, sir.
O kaltağı kontrol altında tut yoksa yemin ederim -
Hey, you need to keep control of that bitch or I swear I'm- -
Her şeyden önce, başkan gayet iyi ve kontrol altında.
First and foremost, the mayor is fine and in control.
* Pro olmadığını söyledi bana, ziyanı yok, her şey kontrol altında *
♪ Told me she's not a pro, it's okay, it's under control ♪
Sana göz kulak olurum ve bu avcı meselesini kontrol altında tutabiliriz.
I'll keep an eye on you, and we can keep this hunter business in check.
Kontrol altında tut.
Keep a lid on it.
Kontrol altında.
It's under control.
Görünüşe göre her şey kontrol altında.
It seems like everything is under control.
Kontrol altındaki bölgelerde bulunan tüm moleküller hızlandırılmış bir halde. - Süblimleşme adında bir süreç.
Speeding up molecules in all the matter in a controlled area a process called sublimation.
Her şey kontrol altında.
Everything is under control,
Durum kontrol altında.
The situation is under control
Durum kontrol altında mı?
Situation under control?
Her şey kontrol altında, Lorna!
It's all under control, Lorna!
Normalde onu kontrol altında tutma tekniklerimiz var ama şu anda devlet ellerimizi bağladı.
Normally we have ways of keeping her under control, but the state's kinda got our hands tied at the moment.
Hayatımı kontrol altında tutabilmeyi denemek için çok fazla zaman harcadım.
I've spent so much time trying... to control my life.
Ona rahatlamasını söyledim, her şey kontrol altında.
I told him to relax, everything's under control.
Canlı olduklarını varsayarsak zanlı onları nasıl kontrol altında tutuyor?
Assuming they are alive, how is the unsub controlling them?
Herşey kontrol altında.
I got this under control.
Kardeşim olay kontrol altında diyorsa,.. ... kontrol altındadır.
- My brother knows what he is doing.
Her şeyin kontrol altında olduğundan eminiz. Şüphelinin eşkali çok belirsiz.
With your limited description of him, I'm sure everything's under control.
Zeuthen kontrol altında değil miydi?
I thought you had Zeuthen under control.
Kiliseye karşı ayaklandılar dünya ticaretini kontrol altında tuttular ve bazıları servet sahibi oldular.
They'd rebelled against a church..... dominated world trade..... and some had grown rich.
Damon'ı kontrol altında tutmalısın.
You need to keep Damon in check.
Her şeyin kontrol altında olduğunu söylediğinde ona inanmalıydın, canımın içi.
You should have listened to him when he said he had it covered, love.
Bu yüzden de zincire vurulmuş bir şekilde ve kontrol altında görünerek en önde olacaksınız.
And that's why you will be front and center, shackled... and under control.
Kalabalığı kontrol altında tutmak için planınız ne?
What was the plan for crowd control?
İki ajana saldırdı, ama şuan kontrol altında.
He attacked two agents, but it's under control now.
Kontrol altında tutulmak ister misin? Hayır.
Do you want to be controlled?
- Her şey kontrol altında, Rayna.
We have this under control, Rayna.
- Hiç bir şey kontrol altında değil.
You don't have it under control.
Kontrol altında olmak istiyorsun.
I get it. You want to be in control.
ABD Donanması durumun kontrol altında olduğunu bildiriyor.
US Navy reporting situation secure.
Matt evde onunla birlikte kalıyor şimdi bütün o avcı olaylarını kontrol altında tuttuğundan emin olmak için.
Matt is at the house staying with him right now to make sure he keeps all of his hunter stuff in control.
Size temin ederim ki her şey kontrol altında.
I assure you, it's under control.
Ama Tam-Dalış Sistemi'nin altında yatan gerçekten haberleri yok. Beyinlerindeki hakimiyetin arttıkça... hatta anılarını bile kontrol edebilirsin.
But they don't understand the true value of the full-dive system. even memory.
Şu senin uzaklaştırma olayından sonra yanlış yaptığında olayı kontrol altına benim alacağımı söylemiştim.
Listen, all I'm saying is, That I'd pull up on the reins if you started to go sideways.