Koptu traduction Anglais
1,489 traduction parallèle
Ödüm koptu.
Crept up on me.
Bağlantı koptu. Telsiz hasar gördü.
We are out of contact The radio set is destroyed
Dün akşam elli kere koptu yine.
The film broke fifty times last night.
Çok gürültü koptu mu? Silâhlar ateşlenmedi mi?
Well, didn't you let loose?
- Corky'nin kuyruğu mu koptu!
- Corky lost his tail?
Tel koptu Manech ama ben pes etmeyeceğim.
The wire's snapped, Manech, but I'm not giving up.
"Bağlar koptu."
"Bonds that break..."
Yine de bana güvenmeyin. Bu sabah ayakkabımın ipi koptu.
But don't go by me - I broke a shoelace this morning.
Ve Bobby geldi, ve kıyamet koptu.
And Bobby got here, and all hell broke loose.
Dex'in kafası o araba yükseltildiği için koptu. Bu çocuk da orada olduğunu itiraf etti.
Dex's head came off'cause that car got triggered, and, uh, this kid admitted to being there, so...
- Ödüm koptu be.
- I was so scared
Bağlantım koptu.
Kinda fell out of touch, you know?
Bir kablo koptu.
A cable broke.
Tepeden koptu galiba.
I guess it broke off from up there.
Bak, düğmem koptu.
" Look, my button came off.
başım koptu ve bir et parçası şapırtısıyla yere düştü.
Off it popped and hit the ground with a fleshy smack.
Oğlum, kollarım koptu.
My son, I'm so tired.
İçimden bir şeyler koptu.
Something inside me snapped, and at that moment,
Senden nefret edecek diye ödün koptu.
You're so worried she's gonna hate you, you just fold like a cheap tent.
İp koptu. Onu tamir edebilirim.
The wire snapped.
İşte tüm bağlar o zaman koptu.
And that was that for me.
Ve sonra uçağın ön tarafı koptu.
And then the front end of the plane broke off.
Kuyruk bölümü biz hala havadayken koptu.
The tail section broke off when we were still in the air.
Uçuşun ortasında koptu.
It broke off in mid-flight.
O silahı bir şekilde almayı başardın, ve bir anda kıyamet koptu.
That you somehow managed to grab, and then all hell broke loose.
Takım lideri, Yüzbaşı Johnson'ın aşağı inerken bağlantı halkası koptu.
Lieutenant Johnson, the team leader, was rappelling down the cliff when his D-link snapped.
Bacakları koptu.
Blew his legs off.
Bacaklarım koptu kopacak.
My legs are dead.
Kahretsin. Aletim koptu.
Oh shit, my dick fell off!
- Kablo koptu gibi geldi. - Nasıl?
- Sounded like the cable broke.
Luthor Ş.'deki asansörde sıkışmıştık ve kablo koptu ve durdurmak zorunda kaldım.
We were trapped in the LuthorCorp elevator, and the cable broke... and I had to stop it.
Aegir, iletişimler koptu.
Ajir, communications are down.
- Çevirme bilgisayarı koptu.
- The dialling computer's off line.
Onunla görüşmeme kararım kesindi, ama sonra film koptu ve onunla yattığımı farkettim.
I was on my way to going out with him, but then we got interrupted by me sleeping with him.
Arkadaşlarından tamamen koptu.
She's completely withdrawn from her friends.
Halat koptu!
the rope broke!
Bir parça koptu.
We lost something.
Günün birinde yazdıklarına bir göz attım da, ödüm koptu.
But once I peeked into this parchment and was horrified.
Arkadaşımın parmakları koptu, ve...
My friend got his fingers cut off, and -
Taşınma kamyonundan dev ekran televizyonumu çıkarırken lifim koptu.
I tore my rotator cuff lifting my big-screen TV out of a U-Haul.
Gladiators oyun disiplininden tamamen koptu.
The Gladiators are completely out of sync here.
Hat mı koptu?
We get disconnected?
Bir kaç gün önce mors avlamaya çıkmıştık. Birden bir fırtına koptu ve teknemizi yuttu.
We were out hunting walrus a couple of days ago... when a storm came up and ate our boat.
Bu arada, arabanın radyatör kayışı koptu. Bu yüzden geciktik.
By the way, the fan belt fell off the car and that is why we are so late.
Galiba parmaklarımdan biri koptu.
I think one of my toes just came off.
İletişimleri koptu.
Their comms are off.
Nasıl olduysa, kablo koptu! Birden koptu işte! Kız da tam altındaydı.
I don't know how, it just snapped... and this little girl, she was underneath it... and I went to push her out of the way...
Hayır, dirseğim parçalandı ve bütün bağlarım koptu.
It's a shattered elbow and my ligaments are all torn up.
Geçitle bağımız koptu.
How bad?
Kolum koptu!
My arm is off!
Koptu işte.
It's off.