Kuzu traduction Anglais
1,773 traduction parallèle
Kuzu madalyonların ardından güveçte ciğer olmalı.
And the medallions of lamb should be followed by the foie gras en terrine.
Buralarda bir kuzu görmediniz, değil mi?
You guys didn't happen to see a lamb around here, did you?
O Fransız tilkisinin babam ve senin kocanı nasıl çaldığını ve nasıl masum bir kuzu gibi gözüktüğünü anlamıyorum.
I don't understand how that french fox stole my father And your husband and always seems to come off like a-an innocent lamb.
Kuzu etiyle güzel gider.
Goes well with lamb.
Rozbif, kuzu, hindi.
Roast beef, lamb, turkey.
Mönümüzde, çok güzel kuzu haşlama ve taze çöreklerimiz var.
Our special today is lamb bredie and I have some nice fresh "koeksisters".
Kuzu kebap yaptım, biraz ister misin?
I made some lamb kebabs, you want some?
Yaz kış demez gelir, bana "ceylan kuzu" ni söylerdi.
Summer, winter, rain or shine she'd be there to sing'Gazelle Fawn'
Ceylan kuzu
My gazelle fawn.
Melekmisin ceylan kuzu...
Are you an angel, my gazelle fawn...
Kuzu böreği, sarımsak ve biber.
Lamb patty, garlic, paprika.
Sürüden ayrılmış kuzu gibi görünüyorsun!
You look like a lost lamb!
Ama burada senin kuzu olman gerekiyordu!
But you should've been like sheep yourself!
Kuzu kulağı gibi yumuşak.
Soft as a lamb's ear.
- Kuzu gibi.
- Like a lamb.
Şeker değil bu, folyoyla sarılmış kuzu pirzola.
It ain't candy, it's a lamb chop wrapped in foil.
Birkaç kere de kuzu-siken dediler.
Sheep shagger they said sometimes as well
Kuzu sapıklığı, akraba evliliği, kölelik, bir sürü şeyle ünlüyüzdür. Tamam.
Sheep shagging, inbreeding, slavery, we're famous for loads of stuff down there alright
Kuzu pişirirse, evet.
- Only if she does her lamb.
Hey, Limon, seytin ve birşey daha ile pişirilen bu kuzu şeyinin adı neydi?
Hey, what was that lamb thing you cooked with lemon and olives and something?
Kuzu pirzola lütfen.
A mutton chop set, please.
Buranın kuzu pirzolası çok meşhurdur, bir dahaki sefere mutlaka denemelisin.
The mutton chop here is very well - known, you should try it next time
Kuzu / ararot
Kuzu ( arrowroot )
Kuzu eti gibi kokuyor.
Smells like lamb chops.
Yarım porsiyon fileto, üç kuzu, iki de ördek.
Oui, chef. One filet mignon, three lamb, two duck.
Kuzu kebap.
Lamb kabob.
Bay Maharaj vejeteryandır. Kuzu etine sevineceğini sanmıyorum.
Mr Maharaj is a vegetarian, so I'm not sure he'll appreciate the lamb.
- Ne ayaksın, kuzu?
- What's up, sucker?
- Can ciğer kuzu sarması değiliz ya.
- It's not like we were best friends.
Yani, kesinlikle gelip seni ziyaret ederiz ve eğer senin de canın kuzu haşlaması çekerse, bizi ziyarete gelebilirsin.
I mean, we're sure to come back and visit and if you're ever in the mood for some boiled lamb, you can come visit us.
Şu anda koca bir kurabiye ve dışına sarılmış kuzu kebap yiyebilirim.
I could so go for a huge cookie right now with like, a lamb kebab, simultaneously.
Ama şimdi kuzu kebabı ve meyveli şarap alacağım.
Right now I'm gonna get me a lamb kabob and a wine cooler.
Pardon şef, Hal Reeves'in dediğine göre kuzu eti her zamankinden daha iyiymiş.
Excuse me, you should know Hal Reeves says the lamb... -... has never been so good before.
Bana bir ördek, iki az pişmiş dana eti, ve bir kuzu pirzola ver.
Give me one duck, two beef rare, and a rack of lamb.
İki ördek göğsü, iki kuzu filetosu.
Two duck breast, two rack of lamb.
Masa 15'e, iki güveç, bir dil balığı, iki kuzu eti.
Fifteen, two terrines, one Dover sole, two lamb.
Kuzu etim nerde kaldı?
Where's my lamb?
Altıncı masanın kuzu eti nerede kaldı?
Where is the lamb for six?
Bir kuzu kadar uysaldır.
She's gentle as a lamb.
.. umutsuzluğa düşünce, kuzu budu çok pişince aziz bilmem ne...
.. for desperate things, saint thingummy when her roast is cooked too much...
Kuzu yahnisi yapıyorum.
I'm doing a mutton stew.
Denver omleti ve kuzu çevirme alacağım.
I'll have the Denver omelet and go easy on the spit.
Bir tavuk, bir balık ve bir kuzu.
A chicken, a fish and a lamb?
- Yiyeceği kuzu gibi mi? Evet, ama sen benim kuzumsun.
I know, but you're my leg of lamb.
Kuzu eti.
- Agneau de lait.
Kuzu eti.
Agneau de lait.
Kurban edilecek kuzu.
The lamb to the slaughter.
Sessiz fısıltılar, Akıp gidiyor. Bir kaplanın inine hapsedilmiş küçük bir kuzu gibi.
- = The silent whispers remain = = Drifting with the current = = A young lamb is kept at the tiger's lair = = Have you found it?
Beni dinle bir aslana akıl veren bir kuzu!
Listen to me, a lamb lecturing a lion.
Kuzu mu? Ne? Hayır.
Lamb?
- Harika kuzu kebabımızvar.
- We've got a fantastic lamb bhuna.