Küm traduction Anglais
42 traduction parallèle
Kem küm etme.
Watch your mouth.
Eğer kem-küm yaparsan düzinelerce kadın olduğunu düşünür, doğru olarak kabul etmez.
If you hem and haw she'll think you have dozens, and can't keep them straight.
Kem küm...
you!
Yani eh kem küm biliyorsunuz işte, neden...
I mean eh, you know, why don't... you know.
Küm yaptı?
What...? By who?
Evet, ne demezsin! Tüm gün boyunca kem küm, kem küm.
Yeah, he's just yap, yap, yap, yap, yap all day long.
Kem küm etme de gerçeği anlat bize.
Instead of talking crap, tell us the truth.
Kem, küm...
Blah, blah, blah.
Ben... kem... küm....
Tell him to come here every day starting tomorrow!
"Kem küm etmeyi kes" mi?
"Shit or get off the chamber pot?"
Bayan Garret, kem küm, doğru.
Mrs Garret, shit, indeed.
Kem küm etmek yok.
Ah! No hemming. No hawing.
İlk küm gülerse kaybeder. Ha Ha
The one who laughs first will lose ha ha
Herkesin yapabildiği şeyler var kem küm etmek gibi...
Well, there's, all kinds of things a fella can do, such as hemming and hawing and, but me,
Küm olduğunu düşünüyorsun, Lee Harvey Oswald mı?
Who the fuck are you, Lee Harvey Oswald?
Bir kez kem küm etmeler başladı mı...
Once the chiseling starts...
Eğer hala mırıldıyor ve kem küm ediyorsanız, size küçük bir sır vermeme izin verin.
If you're still humming and hawing, let me tell you a little secret.
Küm kurbanların ve ailelerin DNA analizlerini istiyorum.
I want to do DNA tests on all the victims and their parents.
Çü.küm!
My penis!
Kem.. Küm.. : )
Uh... um...
Kem küm etme hiç, lanet olası güçlü bir şarkı, bu.
Make no bones about it, it's a fucking power ballad.
Bende onun yerine çü-küm-cük diyebilirim.
Well, I could try banizz-nas... instead.
Şey, kem küm, ama şu adamlar...
Yes, no, but those...
- Küm bu küçük kardeş?
Who is this little one?
Eh, şey, kem, küm... Hadi neyse sendika üyesi olmayan grubuyla Scab Calloway'in ritmine ayak uyduralım.
Well, uh, let's, uh, all start tapping our toes to the sounds of Scab Calloway and his non-union band.
Eh, Yunanlı şey, hani büyük muz son, sonsuza dek... kem küm falan... Bir ko... bir kole...
Uh, Greek thing, uh, grand b-banana of... far-na... of f-forever thing, bleeks blah-blah, a comma... a com... a commonality beret burrito.
Kem küm, kem küm, kem küm.
Homina, homina, homina. Over.
- Gidip Kem Küm'ün orada deneyelim.
You know, why don't we just go try over by the Hem'n Haw.
- "BDP kem küm etme" zamanı geldi.
- Time for the BPD shuffle. - The what's that?
Bütün iste bu olmayabilir. kem küm...
It might not be the entire desired.
Kem.. Küm..
Stammer.
( kem-küm )
( stammers )
İzle, birileri taşırken yakalanırsa, Onu müdürün önünde gülümserken ve şöyle kem küm ederken göreceksin,
You watch, somebody goes down for carrying, she'll be shuffling and smiling in front of the COs like,
Hayallerimizdeki eve kem küm edip durduğun için şu an kahvaltı köşemizde başkaları kahvaltı ediyor!
You hemmed and hawed over our dream house... and now somebody else is eating breakfast in our nook.
Kem küm etme derdinden kurtarayım seni.
Let me save you all of your hemming and hawing.
O zaman geceyi küm sürüyor?
Well, then who's driving the night?
- Kem küm ettim mi?
- Did I just stutter?
Uh, şey, kem küm, bunu...
Uh, look, could... please, could we just
Tatlım, bil bakalım bana küm çarptı?
Honey, guess who crushed me?
Kem küm hissediyorum.
I feel a waffle.
Kem küm.
- A waffle.
- Kem küm etme Victor.
But...