English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Kütük

Kütük traduction Anglais

875 traduction parallèle
Evet, sanırım bana kör kütük aşık.
It seems he's fallen for me. I feel so sorry, what I should I do?
Bu gece kör kütük sarhoş olalım.
Here's hoping we get falling-down drunk tonight.
Kör kütük sarhoşsun.
You're drunk.
Bir gece kör kütük sarhoş halde arabasına bindi... ve uçurumdan yuvarlandı.
Out in her car one night, drunk as the devil... over the cliff.
Eğer ona kütük gibi bir şeyler uzatırsak, belki oradan çıkabilir.
If we could get logs and things to him, maybe he could get out.
Kör kütük sarhoşken bile senin beynin Karayiplerdeki en iyisi.
Even so drunk, your brain is the greatest this side the Caribbean.
Ona teşekkür etmemiz lazım bize kütük gönderdi o.
We should thank him for furnishing us with a battering ram.
- Bir kütük bulup kapıyı kırın.
- You and you, get a ram, break that door down.
Midem yanmış bir kütük gibi bomboş.
Plumb hollow I am, like an old, burnt-out stump.
Ateş edeceğin şey kütük değil, Zeke. Arkasındaki hindi.
It ain't the log you're supposed to shoot, Zeke, it's the critter behind it.
Ateşe bir kütük daha atabilir misin?
We could do with another log on the fire. Would you?
Şöminede yanan bir kütük var.
There's a log fire burning in the grate.
Ne sayvanlı karyola, ne panel ne de yanan bir kütük...
No four-poster, no panelling and no log fires.
Sen de kütük gibi sarhoş.
And you're higher than a kite.
Kör kütük sarhoştun!
You were blind drunk!
Kapılar açık, nöbetçiler sızmış kör kütük, dalga geçiyorlar sanki horul horul.
The doors are open ; and the surfeited grooms do mock their charge with snores.
- Kütük gibi.
- Like a top!
- O da kör kütük sarhoş olmasaydı.
- He shouldn't have gotten drunk.
Arabayı kullanırsak, kütük işimizi bitirmiş olur.
Use the team now, this stump could say it beat us.
Hayır, hayır, Kütük, kütük.
No, no, no, tinder, tinder.
- Kör kütük sarhoştun!
- You were drunk!
Shuichi onun evinde kör kütük sarhoş olunca kabadayı kesiliyor.
He gets drunk at her house. And gets rowdy.
Kütük gibi uyuyacaktır.
He'll sleep like a log.
Yaylan bakalım, kütük!
Beat it, chump!
Kütük!
Timber!
İhtiyacın olan şey bir kütük çekici.
What you need is a log puller.
Kütük çekici dedim!
I said a log puller!
Kütük çekici mi dedin?
Did you say log puller?
Ve şu şanslı tesadüfe bak ki, önünde bu güzel küçük bayan tarafından tasarlanan yeni, geliştirilmiş ruhsatlı, işe yarar, başarılı, küçük ama dev bir kütük çekici var.
And by a lucky coincidence you see before you, modeled by the lovely little lady, the new, improved, patented, handy dandy, never-fail little giant log puller.
Bu, kütük sürükleme zamanını, yüzde 66 azaltıyor.
And it cuts log-hauling time 66 percent.
Başka kadınlar kendilerini kör kütük sarhoş edip kendi evlerini neredeyse ateşe vermezler, ya da eğlenceye gidip sonunda neredyse bir çocuğu avutur duruma gelmezler!
Other women do not get themselves into a drunken stupor and nearly set fire to their homes, or go off on a spree and wind up almost running a child down!
Kütük taşımakta kullanılıyormuş.
It was used to carry trees.
Ben kütük gibi uyurum ve hep pencerem açık uyurum.
I'm a very deep sleeper and I always sleep with my windows open.
Daha sonra da kör kütük sarhoş olurdu.
And then she'd get falling-down drunk.
Babam bu sabah kütük gibi sarhoştu.
Pop was dead drunk this morning.
Kütük gibi sıkıştı.
Jammed up solid.
Oradaki çürümüş kütük.
The rotten log in the water there.
- Ve ona bulaşan kütük...
- And the log that smudged her...
Geçen yıl annem bacağını kırdığında, tek bir mazeret göstermeden okula gitmedim. Ama annem kütük gibi sarhoştu ve farkında değildi.
When Ma broke her leg, I went back... without an excuse
Tahmin et, bu kütük üzerinde ne kadardır çalışıyoruz.
Guess how long we've been working on this one.
Bütün erkekler kütük çevirme yarışına. Lütfen heyete kaydınızı yaptırın!
All the men in the log-rolling contest please report to the committee now!
Senin kütük gibi küçük bir burnun var.
You have a stubby little nose.
Bak, kütük gibi uyuyorlar.
Don't worry. Look, they're sound asleep.
Bir adamı kütük gibi deviren, gaz maskesine işleyen, tüm bunları yapan.
To put a man out like a light, penetrate our respirators, do all this.
Gerçekten düşmüş gibi yapıp, yere kütük gibi uzanırlar.
They just drop off and lay there like they was stone-dead.
- Ne? Kör kütük cahil. Yani, cahilden de kötü.
Ignoramice - that's more than one ignoramouse.
- Tekneye bir kütük çarpmıştır.
- It's just a log bumping.
Kütük gibi sarhoşum ve yalnızım.
I'm plastered and lonely.
Muhtemelen kütük gibi sarhoştu.
He must have been dead drunk.
- Vakti gelmişti, kütük kafa.
Here's a taxi.
Ne kör kütük cahiller.
What a bunch of ignoramice.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]