English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Kılla

Kılla traduction Anglais

93 traduction parallèle
Yolumu mantık ve üstün akılla aydınlatmaya çalıştım.
I've tried to clear my way with logic and superior intellect.
Ehh, hoşgeldiniz, Sir Griswold, sakalın kılla dolu, ama hoşgeldiniz diyorum ya da mehh diyorum!
Ehh, a-welcome, Sir Griswold, your beard is full of hair, but do I say welcome or do I say mehh!
Çoraba ihtiyacı yok, ayakları kılla kaplı zaten.
He don't need no socks, he's got hair all over his feet.
Her yeri kılla kaplı.
It's got hair all over it.
Ve her santimim kılla kaplıdır...
And every last inch of me's covered with hair
Diğer taraftan, eğer açık yüzlü bir masumiyet ve özgür ve tetikte bir akılla yüzleşmek zorunda kaldığında nasıl davranacağını bilmiyor.
On the other hand she has no idea how to act when confronted with barefaced innocence and a free and alert intelligence.
Bruce'a saygısızlık yapmak istemem ama şu akılla işimiz olmamalı.
Oh, well, no disrespect to you, Bruce, but I say we leave the mind out of this.
Az ya da çok kılla alakalıymış.
It was more or less hair.
Zemini temizledim ve sahilden aldığım çakılları yere serdim, Yaklaşık 6x6 metrelik bir alanı 10 santimetre kadar çakılla kapladım.
I cleared the brush, and poured out beach gravel, and spread it to a depth of several inches over an area roughly 20x20 feet.
Tanya'nın kolu kılla dolmuştu.
Tanya's arm was covered in hair.
Kaka birleşmesi... Birbirlerine korku ve nefretle bağlıydılar... ve kılla.
A turd merger... fused together by fear and hatred... and hair.
Adamın tüm sırtı kılla kaplı.
He's got fur all over his back.
Bariz gözüken yanıt bütün vücudumuz kılla kaplıyken tek çeşit bitimizin bulunduğudur. Ama kılsızlaşarak sadece kafamızda ve kasık bölgemizde kıl kaldığında iki bölge arasında kılsız bir coğrafi sınır hasıl oldu.
But then we became hairless until we only had hair on our heads and in our pubic region, and so therefore you would have this hairless geographic barrier to contact between the two.
Kılla, tüyle işim olmaz benim.
I can't do hair and feathers.
Her ikimiz de oldukça sıkıntılı iki yılla karşı karşıyayız.
Both of us are faced with two rather uncomfortable years.
O kızılla mı?
To that redhead?
O kızılla.
To that redhead.
Ama gidip o ucuz kızılla evlenmiyorsun.
Only you're not going off marrying that cheap redhead.
Bölge altın, gümüş, bakır ve tahılla ön plana çıkıyormuş.
The section is noted for gold, silver, copper, grain.
Çay yaprakları, kızılla talihinin açılacağını söylüyor.
The tea leaves say you will have good luck with the redhead. I know better.
Ben yanımda güzel bir kızılla kumarhanede kazanırım.
- Okay, I'll win it in the casino. How can I lose with a beautiful redhead beside me?
Seni yakaladığımızda, artık 30 yılla kurtulamayacaksın.
When we catch you, you wont get off with a 30-year sentence. Not anymore.
İki yıllık sınır görevi kıdem için dört yılla eşdeğerdir.
Two years on the border count double for seniority.
Kızılla birlikte o!
Fucking rent boy
Seni 30 yıllık hapis cezasından 5 yılla kurtaran o racon muydu?
Did it pull you out of a 30-year stint in five years? Did it?
Bir kızılla iş yaparım ama ona inanmak zorunda değilim!
I'll do business with a Red, but I don't have to believe one.
Derim ki, "Hey Tex artık büyü ve kendine yaşadığın yüzyılla uyumlu kıyafetler al."
I say, Hey Tex grow up and get yourself a wardrobe consistent with the century you're living in.
Kızılla.
The redhead. Odd.
O kızılla flört etmene izin vermemi mi bekliyorsun?
So I can watch you flirt with that redhead?
Şu kızılla birlikteydin.
You were with that little redhead.
Artık yeni yılla birlikte yeni bir ülkede yeni bir hayata başlayacağız.
By New Year, we'll be in a new country starting a new life.
Eskiden takıldığı o kızılla bir kasabaya yerleşmiştir.
Probably holed up in some backwaterville with that redhead they used to run with.
Bu kızılla karşılaştım.
Met this redhead.
Bak bakalım kıza Sing Sing'de yirmi yılla müebbet arasında bir ceza aldırabiliyor musun?
Do me some more favors, Charlie! Let's see if we can get the girl twenty to life at Sing Sing!
Anlaşmaya göre bu benim son kutlamam. Çünkü yeni yılla birlikte artık içmeyeceğim, .yani hafta içlerinden bahsediyorum..
The deal is that this is my last hurrah,'cause I made a New Year's resolution that I'm not gonna drink anymore during the week.
O yaşlı kızılla aranızda ne var?
What is it with you and this old red anyway?
Kırk bin yılla değer burada.
Around 40,000 years worth, right here.
Kilise için kırk yıl nedir ki, dostum, iki bin yılla kıyaslayınca?
What's forty years for the Church, my friend, compared to two thousand?
Tanrı, etrafındaki insanlar açlıktan kırılırken ambarını tahılla dolduran zengin bir adama sesleniyor.
God is speaking down to a rich man who was filling his barn with grain while the people around him starved.
Ben de kılla aynı sorunu yaşıyorum.
I'm having the same problem with the hair.
Çoğu cangıl hayvanı gibi, cennet kuşları da rekabetten kaçınır. Ve bunu, cangılla kaplı adanın farklı kısımlarında yaşayarak yapar.
Like many jungle animals, birds of paradise avoid competing with each other and these do so by living in different parts of this jungle covered island.
70 $'lık bir benzin istasyonu soygunu yüzünden Bay Jackson bir yılla müebbet arası hapis cezasına çarptırılmıştı.
You have to understand Mr. Jackson was sentenced one-year-to-life for a $ 70 gas station robbery.
Bir yılla müebbet arası, şartlı tahliye ihtimali mahkumların direncini kırıyor.
One-year-to-life, dangling the possibility of parole it keeps convicts down.
- Bernie, kızına verebileceğin daha iyi bir hediye var. Beş yılla müebbet arasındaki farktan söz ediyorum.
[Flack] Bernie, there's a better gift you can give her — the difference between five years and life.
Onu, birkaç kez bir kızılla birlikte gördüm.
I saw him around town a couple times with a redhead.
Sizi yeni yılla birlikte karşılayan dedikoducu kız karşınızda.
Gossip girl here, welcoming you to the new year,
- Evet, kızılla?
The redhead.
İşini yap, sonra haftasonu kızılla birlikteyim.
Do the business, then off with the red for the weekend.
Bir kızıl. önceden kızılla çıkmamıştım fakat onların sıcak kanlı olduğunu duymuştum.
Red head. Never had a ginger before, and I hear they're very hot blooded.
Şimdi, bu yaklaşık 1.500.000 yılla 300.000 yıI öncesi arasında bulacağınız tipte.
now, that's more typical of What you Would find from about a million and a half years ago to about 300,000 years ago.
Bu yüzden, bunu çözebilmek için bakmamız gereken canlı uzun zamandır kılla yakından ilişkili olmalı.
the louse. MARK STONEKING :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]