English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Kırılabilir

Kırılabilir traduction Anglais

356 traduction parallèle
Altımızda kırılabilir.
It might break under us.
- Sandalye kırılabilir.
Chair's liable to break.
Bilmediğimi söyledim. Bu elimdeki son şırınga. Kolayca kırılabilir.
Look, sailor, this is the only hypodermic I've got, and it breaks very easily.
Kırılabilir.
It might bend.
Dikkatli ol, içindekiler kırılabilir.
Careful, the contents are fragile.
- Kırılabilir donanımını güvene aldın mı?
- Got your breakable gear stowed?
- Haklısın, elin ayağın kırılabilir.
- No! - You are right, I could break one of your arms or legs.
Kırılabilir bir şey değil.
It's not breakable.
Öğrendiği her şey kırılabilir.
And everything she's learned is.
Yedi Yıldızlı bir kılıç böylesine kolay kırılabilir mi hiç? !
Could this be his Seven-Star sword?
- Güçlü akıllar bile kırılabilir Sizinkini kırmak kötü olacak
Even the strongest minds can be broken. We can break yours.
Yorkshire'da üretilip Orta Doğu'ya ihraç edilen, üzerinde "Dikkat, kırılabilir!" yazan işe yaramaz bir malsın sen.
You useless article, made in Yorkshire, exported to the Middle East and marked "Fragile!"
Çok dikkat edin, kırılabilir.
Don't break them.
Çünkü her şey kırılabilir.
Because things break, don't they?
Buz her an ayaklarımızın altında kırılabilir.
The ice could break under our feet any minute.
Kırılabilir.
It's fragile.
Ağaç her an kırılabilir durumda. Aşağı düşerler.
The tree would snap and you'd get a huge roller coaster.
Ağaç her an kırılabilir...
The tree.
Kolayca kırılabilir.
It's easily broken.
Burası her an kırılabilir
That place is gonna fall any day now.
Kapı her an kırılabilir.
That porthole's gonna go at any moment.
Hayalet Kuşağı... uzayda meydana gelen bir nükleer patlamayla kırılabilir.
The Phantom Zone might just might, be cracked by a nuclear explosion in space.
- "Kırılabilir" kelimesini tanımaktan aciz. - Evet.
The inability to recognise the word "fragile".
Kırılabilir!
It's fragile!
Yedi yaşındayken, belki kırılabilir diye... başka bir gözlük daha almıştım.
When I was seven years old, I bought another pair of glasses just in case that would happen.
Yapmalısın yoksa kırılabilir.
You have to, or it could break off.
Kenarındaki "Kırılabilir" yazısını görüyor musun?
See that word "Fragile" on the side?
Porselen. Kırılabilir.
China, it can break.
İşte! Bir araya destelenmiş de olsa üç ok kırılabilir.
Even in a sheaf... 3 arrows can be broken.
Şey, teorik olarak, Bacakları kırılabilir.
well, hypothetically, he could have his legs broken.
- Bazı malzemeler kırılabilir.
Some of this stuff's fragile.
Ama tabaklar kırılabilir.
- I think the plates might break. - Ohh.
Senin yaşlarında boynun kırılabilir!
At your age? You could break your neck!
Pencere kırılabilir.
You can break a window.
Bileğin kırılabilir, diz bağların yırtılabilir ama ölebilir misin?
I mean, sure, you can break an ankle, you can tear up a knee, but can you die?
En üst kısım, bedeni yerleştirmek için kaldırılabilir.
The top part can be lifted to receive the body.
Belki çocuklarımız dünyayı daha yaşanılır kılabilir.
Maybe our children can make this a better place to live in.
Alarm sistemi kısa devre de yaptırılabilir.
The alarm system won't work because of a short circuit.
Kafatasının kırıldığı yer açılabilir.
Head might come unglued where she got that compound fracture of the skull.
Kolay kırılıp, yarılabilir.
Fragile, good cleavage.
- Ayak kemeri kırılabilir.
- He's gonna break an arch.
Tutarın bir kısmı nakit ödenip gerisi aylık ödemelere paylaştırılabilir.
Part of the amount could be given him in cash and the rest in the form of interest in monthly payments.
İzleyiciye kısa fakat açık bir görüş sağlayacak kadar yavaş çalıştırılabilir, fakat bakın.
It could be run slow enough to give an audience a brief but clear glimpse of it, but look.
Kanat yapısı, ağır böceği kaldırabilecek şekilde son derece güçlüyken aynı zamanda her çırpışta açı değiştirebilecek kadar esnektir ve hatta böcek uçmuyorken arka tarafta kıvrılabilir.
Its wing structure is tremendously strong in order to support a heavy insect, and yet flexible enough to change its angle on each stroke and even fold back on itself when the insect stops flying.
Genel kanının aksine, Mileydim, hırsızların arasında çok az bağlılık vardır ve hatta uygun bir teşvikle bu bağlılık daha da zayıflatılabilir.
Contrary to popular fiction, milady, there is very little honor amongst thieves, and even less with the right inducement.
Öteki noktalara gelince, orta yaşlı olması, kır saçlı olması, yakınlarda saçını kestirmiş olması, ve limon kremi ile saçını yağlaması, bütün bunların hepsi astarın en alt kısmı muayene edilerek anlaşılabilir, Watson.
The further points, that he is middle-aged, that his hair is grizzled, that it has been cut recently, and that he anoints it with lime-cream, can all to be gathered by an inspection of the lower part of the lining, Watson.
Sınır her an yıkılabilir.
The Frontier could collapse at any moment.
Borularınız sızdırıyor olabilir, tahtalarınız çürür ve tüm ev yıkılabilir.
COULD BE YOUR PIPES ARE LEAKING YOUR WOOD IS ROTTEN AND YOUR WHOLE HOUSE GONNA FALL DOWN.
- Orta değerde sıkıştırılabilir doku.
- A tissue only moderately compressible.
Açık sandviçler yapılabilir, fırında patatesler, ve, cihazın pimi, tepsisi çıkarılabilir daha kolay bir temizlik için.
You can make open-face sandwiches,... baked potatoes,... and best of all,... the tray is removable for easy cleaning.
Çoğu kadın köpek stilinden hoşlanır, çünkü bu poziyon en ufak penisi bile büyük hissettirir, ve kadın kalçalarını geriye doğru yaylandırarak en derin girişi mümkün kılabilir.
( Woman ) Many woman enjoy doggie style because it makes even the smallest man feel larger, and the woman can deepen penetration even further by pressing backwards onto the man's penis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]