Kısaca traduction Anglais
2,178 traduction parallèle
Biliyor musun, duygulara hitap eden o tınıyı, şunu söylemek istiyorum kısaca o gün markette annenle tanışmak hayatımı değiştirdi.
You know, without sounding too sentimental, I want to tell you, meeting your mother that day in the supermarket changed my life.
Veya kısaca ;
Or, for short :
Kısaca kendine izin verdin.
YOU'VE EMPOWERED YOURSELF.
Kısaca, 20 diktatörümüz oldu... Bunlar Amerika tarafından beslenir, ve desteklenirdi.
In short we had a dictator for two decades... financed and supported by the U.S.
Ya da kısaca "B.O.B." diyebilirsin, hangisi kolayına gelirse.
Or you can call me "B.O.B.", whichever's easier.
- [Zil Çalıyor] - Hey, değişiklikleri nasıl hallettiğini kısaca söyler misin?
[Bell Dings] Hey, did you get the changes to the brief?
İki hafta önce belirlenen Tarihe kısaca bakıyorum.
I am looking at the brief dated two weeks ago.
- Kısaca anlat.
Do a resume!
Kısaca Max.
Max for short.
Ben kısaca "Aspie" demeyi tercih ediyorum.
I prefer'Aspie'for short.
Kısaca içilemez hâlde.
Quite simply : it is undrinkable.
Kısaca tanı koyacak olursak : 90 saniye bilinç hali.
Summary of prognosis, conscious in 90 seconds.
Size James'i kısaca tanıtmaya çalıştım ama bunu kendisinden iyi kim yapabilir?
I'd intended to briefly introduce James to you but who better than himself. Over to you.
Ben o na kısaca FK diyorum
I call him NC for short.
Bana kısaca F K derler.
They call me NC for short.
Şimdi kısaca trafiğin durumuna bakacağız.
A quick look at traffic now.
Kısaca PRG!
PRG for short!
- Kısaca anlatın.
- Make it short.
Veya sen bana kısaca Moose diyebilirsin.
You tell me Moose.
- Kısaca nişanlım hastanede iş bulduğu için buraya taşındım.
- The short version : I moved here when my fiance... got a job as a librarian at the hospital.
Tüm canlıları kastetmiştim, sadece bizim suratlarımız ve parmak izlerimiz değil ciğerlerimizdeki kılcallar, göz bebeklerimiz, beynimizin yapısı ve tırnaklarımız, kısaca her şeyimiz...
I was thinking of all living things, not just our faces and our fingerprints. villus in our lungs, our irises, the structure of our brains and nails, you know, everything about us.
Bu da Bernie Marlene, Charlene ve Darlene ve bu da Ernie yalnız biz ona kısaca Hemingway deriz.
And, uh, this is Bernie... and Marlene and Charlene and Darlene... and this one right here is Ernie... except we call him Hemingway for short.
Arkadaşlarım bana kısaca Rob der.
My friends just call me Rob, I guess.
Kısaca diyor ki ; "Yeme beni!".
It is simply saying,'do not eat me up
Kısaca, tek kişilik ordudur.
In short, he's a one man army.
Kısaca bütün ayrıntıları. Hızlı olun.
It's in and out, quickly.
Hassan Malik. Kısaca, "Mal"
Hassan Malik. "The Mal".
İstersen kısaca anlatabilirim.
I can give you a brief synopsis if you'd like.
Bidliğimiz her şey kısaca bize kalan mirastan bir anıdır.
Everything we know is simply a memory of what we inherited.
Kısaca ne istiyorsun?
What's your offer and make it short?
Kısaca, hayata yeni bir tasmayla bağlanıyorum. Laguna Plajı Köpek Parkı
In short, I've got a new leash on life.
Kısaca bizi zehirledi.
To put it simply, she gassed us.
Kısaca olanlar bu.
That's basically What's going on.
Şimdi adı kısaca, Çocuk Kurumu.
It's now simply called the children's society.
Kısaca, İsrail Birleşik Devletleri.
It's basically the United States of israel.
Ama eğer duyguların çok ağır basıyorsa bilirsin, seni zorluyorsa ya da acı çektiriyorsa... kısaca seni rahatsız eden bir şey varsa konuşmaktan çekinme.
But if ever you have serious feelings of, you know, difficulty or sadness or any negative feelings that you want to talk about, feel free to come and...
Reklamlardan sonra tekrar buradayız lige kısaca bir göz atmak üzereydik. Lige sürpriz şekilde kötü başlayan takım olan Caprica City Buccaneers ile başlıyoruz.
We're back from the break, and we're just gonna take a look around the league right now real quickly, starting off with a team that's had a surprisingly poor showing early in the season, that being the Caprica City Buccaneers.
Kısaca şu, dostum.
So get this, man.
Kısaca zamanında sıyrıl mı demek istiyorsun?
You'll bend before time. That means?
Kısaca, tahmin yürütmeyi bırakın ve adamı bulun!
So let's stop second-guessing the operation, and find him.
Reklamlardan sonra tekrar buradayız lige kısaca bir göz atmak üzereydik.
[man] We're back from the break and we're gonna take a look around the league right now real quickly, starting off with a team that's had a surprisingly poor showing early in the season,
Üç gün boyunca ses, görüntü, ısı, kısaca her şeyden.
Sounds, images, tactile sensations, temperature, absolutely everything, for a period of three days.
Kısaca öyle, evet.
In a nutshell, yes.
Uzun hikaye, ama kısaca anlatırsam radyoda bütün kayıtları inceledik ve bir tahminde bulunduk tahminimiz de tuttu.
It's a long story, but the short version is Is that we were going through old transcripts at the radio station, And we took a lucky guess.
Kısaca böyle söyleyelim.
Let's put it like that.
Baba, kısaca konuşabilir miyiz?
Papa, could I have a quick word?
Pekala, kısaca bunları sen imzalayana kadar hala benim yasal olarak babamsın.
Okay, basically, until you sign that piece of paper, you're still legally... my dad.
Kısaca ölmeniz gerekiyor.
So basically you have to die.
Şöyle bir uğrayıp, projeden kısaca bahsetmek istedim.
I just wanted to come in and talk to you briefly about the project.
Kısaca, Leslie, o bencil biri.
Huh. Basically, leslie, he's selfish.
Kısaca Lemmy kıçını ağzımıza dayamış gibiydi.
That's a weird scene. We're all wearing shorts, but our shorts are like board shorts.