Kızıl traduction Anglais
27,394 traduction parallèle
Erkeksi kızıl bir polis neden umurumda olsun?
- What do I care - about some ginger butch cop?
- Bunlar kızıl mangrov.
- Those are red mangrove.
Peki millet, koşar adım, kızıl kartal bir saat içinde burada.
Okay, people, double time! Red eagle lands in one hour!
Kızıl saçlı ve sivri uçlu şapkaları seven bir şey.
Something with red hair and a fondness for pointy hats.
Kimse ormandaki kızılın teki için kaynak harcamaz, değil mi?
No one is gonna waste any resources looking for a redhead lost in the woods, right?
Kısa boylu, bodur, hafif kızıl saçlı sürekli Pacers şapkası takan mı?
Kind of short, stocky, reddish hair, always wears a Pacers cap?
Bir İHA'yı parçalamadan içinde ne olduğunu söylemek neredeyse imkansızdır. Mesela bu İHA'nın kızıl ötesi görüşü var.
It's almost impossible to tell unless you take it apart, but this drone has a camera that does thermal imaging.
Kızıl veba gibi yavaş yavaş yayıldı. Maruz kalan herkesi etkisi altına aldı.
Like the red flu, it arrives silently, infecting everyone it touches.
Kızıl vebadan uzak güvenli bir yerin varlığı söylentilerini aldık.
We heard rumors about a safe place to live, far from the red death.
Sarışın mı yoksa kızıl mı?
Blonde or redhead?
Kırmızı dört kapılıyı nereden çektin?
Where'd you pick up that red four-door?
Hope ve ben, biz sadece bütün bu anne / kız şeyini nasıl yaparız, bilmiyorum.
Hope and I, we're... we're just... we don't know how to do this whole mother / daughter thing.
20 yıl önce, Robert'ın birlikte yaşadığı kız arkadaşı, kazayla ölmüş.
20 years ago, Robert's girlfriend, who he was living with at the time, died accidentally.
Arşivleri araştırıp Robert'ın kız arkadaşını evinde nasıl bulduğundan bahseden bir haber buldu.
She dug up an old article that mentioned how Robert found his girlfriend dead in their apartment.
Bize üniversitedeki kız arkadaşının nasıl öldüğünü anlatmadı.
He did not tell us how his college girlfriend died.
Kız arkadaşı 20 yıl önce tam olarak aynı şekilde ölmüş, duvarlara sürülmüş kan bile aynı.
His girlfriend died the exact same way 20 years ago, even down to the smeared blood on the walls.
Ama adli tıp 20 yıl önce kızın başının basamaklara ne kadar sert vurulduğunu atlamış.
But what the M.E. missed 20 years ago was the force in which her head hit the stair.
Katil, kız arkadaşsa, bu onlar tepki veremeden nasıl yaklaştığını açıklar.
Looks like a lipstick smudge. If the killer was a girlfriend, maybe that explains how she got so close without them reacting.
Kafana göre takıl kızım.
Knock yourself out, girlie.
Walter Sokoloff'u kim öldürmüşse, aynı adam 40 yıl önce kızını da öldürmüş.
The man who killed Walter Sokoloff is the same man who killed his daughter 40 years ago.
Bobo, çıkıntılık yapmak istemem ama çocuklar buradan çıkamayacağımız konusunda endişeleniyorlar.
Bobo, not to be awkward, but the boys are worried that we won't be crossing over. Again.
Ayrılır ayrılmaz araya dalıp kızımı çaldın.
You know, as soon as we break up, you just swoop in and steal my girl.
30 yıl önce bir kız çocuğu hakkında söylentiler vardı.
There were rumours 30 years ago of a baby girl.
Yalnız olmaktan nasıl sıkılayım?
How can I get bored alone?
Küçük kızın nasıl?
How's your little girl doing?
Şimdi eşitliği bozma raunduna geldik ve dayanıklılık testi yapacağız.
In our tie-breaking round, we will test a match of endurance.
Kız arkadaşını nasıl bulabilirim?
Where can I find her girlfriend?
Kızın Faiza senin davanda ayrımcılık yapıldığını düşünüyor.
Your daughter Faiza believes you were the victim of profiling.
Dikkat edin kılıçlarınız çarpışmasın.
Just make sure your swords don't cross.
- Ne? Bence artık arkadaş sayılırız.
I feel like we're friends already.
Senin inancından ziyade kızımın Hıristiyan olmasını daha fazla yargılıyorum, neden sence?
I'm more judgmental about my daughter's Christianity than yours. Why is that?
- Mermiyi incelemek için savcılık tarafından tutulan balistik uzmanı mısınız?
You were the ballistics expert hired by the SA's office to assess these bullets?
Savcılık için yaptığınız balistik testleri evliliğinizden önceydi değil mi?
But this marriage happened after the ballistics testing you did for the SA's office?
Savcılık için çalıştığınız dönemde başsavcı hiç bir delille bire bir ilgilendi mi?
When you've worked for the SA's office, did the state's attorney ever handle evidence?
Kızın nasıl göründüğünü hatırlıyor musun?
Do you remember what she looked like?
Bir kılıfa ihtiyacımız olduğunu biliyorum ama belki de kahvaltı kötü bir fikirdi.
I know we need a cover, but maybe brunch was a bad idea.
Bizim de birkaç günlüğüne geldiğimizi ama sonra bu lanet kabusta........ tıkılı kaldığımızı hatırlıyor musun?
Remember when we were only supposed to come back for a couple of days, and we ended up in this fricking nightmare that's kept us trapped here.
5 yıl sonra şu kapıdan girdiğinde onca zamandan sonra bir hız treninin en uç kısmındaymışım gibi hissettim.
Five years later when you walked in the door after all that time it felt like, it felt like the last flat stretch of track of a roller-coaster ride...
Açsanız, kahvaltılık bir şeyler de var.
I also have some breakfast stuff in here if you're hungry.
Ben, hayallerimdeki kızı iki yıl boyunca sana âşıkken izledim.
Ben, I've watched the girl of my dreams be in love with you for two years.
Angela, People okuyucuların merak ettiği konu şu : ... başarılı bir oyunculuk kariyeriyle küçük bir kızı yetiştirmek arasında gidip gelmek nasıl bir duygu?
So Angela, what People readers really want to know is what is it like juggling a successful acting career and raising this little girl all on your own?
Bilezik, küpe ve saatten parmak izi almaya çalışıyoruz. Güzel, kız asıl şüphelimiz olabilir.
- We're trying to get fingerprints off the bracelet, the watch and the earrings.
Henry'e nasıl ulaşabileceğini soruyordu ve kızımın sevgilisine.
He was asking how he could get hold of Henry. And her boyfriend.
Bu toplantıyı el sıkışmalar ve nasıl yaptınız muhabbeti ile yapacağız sanıyordum.
I thought this was supposed to be handshakes and how do you dos.
Tamam. Senin küçük yazılım deneylerini böyle sıkıcı ve yaşlı yatırımcılarımız karşılıyor.
And it's boring old contractor clients like that that float your little software experiments.
"Her etkiye karşılık eşit ve zıt bir tepki vardır."
"For every action, there is an equal and opposite reaction."
Çünkü her etkiye karşılık eşit ve zıt bir tepki vardır.
Because for every action... there's an equal and opposite reaction.
Akıl direncini kıracağız.
We break his mind.
Hector duygusal davranıp bir şeylere kalkışırsa ve bu iş Clare'i bulamadan sızdırılırsa, kız kesin ölür.
If Hector's out there acting on his emotions, snooping around, and this thing leaks before we find Clare, she's as good as dead.
Ölüye saygısızılık olmasın ama...
No disrespect to the dead...
Kızına karşılık karın.
Your wife for your daughter.