Kışın traduction Anglais
175,458 traduction parallèle
Tarlalarda sıkışan, yaz mevsiminde yanan. Kışın titreyen Her gün çalışan zavallı insanlar bunlar.
You have a poor wretch, toiling in the fields, burning in summer, shivering in winter.
Kenenin onu enfekte eden virüsü taşıdığını onayladık.
And we confirmed the tick's carrying the same virus that infected him.
Owen bu köhne alana sürüklendi, Helen Bollinger'ın arabası da atık sahasının yanında bulundu.
Owen was dragged to this ratty little area, and Helen Bollinger's car was parked at the edge of a landfill.
Bahsettiğimiz kişi DMV kayıtlarına sızmış biri, bir de Meksika uyuşturucu kartellerinin güvenlik duvarlarını düşün, alışık olduğumdan çok daha fena.
We're talking about a dude who hacked into DMV records, and cross that with a cyber wall run by the Mexican drug cartel, which is and even scarier wall of cyber than I'm used to.
Tırmık'ın adını hatırlamadı.
Um, he definitely didn't recognize Scratch's name.
Cruz Reid'in iş geçmişini, performans değerlendirmelerini, varsa övgü ve kınamalarını istedi, 3 dakika içinde göndermeliyiz.
Cruz said we need Reid's work history, performance reviews, commendations, and reprimands if there are any, and we need them in the next 3 minutes.
Sonucunda on bir gündür CEO'luk yapıyordum. Bu aralıkta elli bin tane küçük kızın hakkını çiğnedim. Onları cinsi sapıkların eline sundum.
Well, I was CEO for 11 days, and in that time I violated the rights of 50,000 little girls, exposed them to sexual predators, and racked up fines the size of a small nation's GDP.
Dinesh, sen artık bir dev avcısısın.
I mean, Dinesh, you're a... a giant slayer.
Ama Peter sıkıştırma oranının, teorik limit olan 2.9 Weissman puanını geçemeyeceğini düşündüğü için bunu mantıklı bulmadı.
It's just that Peter didn't think it was feasible unless compression surpassed the theoretical limit of a 2.9 Weissman Score.
İnsanlar onun Çin hükümeti için çalıştığını söylüyor. Sen de bir akşam yemeğiyle sıkı fıkı olduk diyorsun.
People say that she's taken on the Chinese government, and here you are, after one meal, in an intimate relationship.
Kral Alfred'in kızını davet edeceğimi söyledim ve işte burada!
I told you I would invite King Alfred's daughter, and she is here!
Aethelflaed olmayan her kadın öldürülmüş ya da sahip çıkılmış olacaktır.
Any woman who is not Aethelflaed will have been killed or claimed.
Tanrı tüm iyi adamların içindedir leydim ve dayım Leofric kocanızın iyi bir adam olduğundan sık sık bahsederdi.
God is in all good men, Lady. And my Uncle Leofric told me often that your husband is a good man.
O bir kralın kızı, hepiniz arkanızı döneceksiniz!
She's the daughter of a King, you will all turn away!
Sıkı bir müzakere yapılmasının amacı anlaşmayı sağlama almaktır.
That is the purpose of strong negotiation to ensure there is agreement.
Fidye büyük olursa, kaybedilen adam sayısı fazla olursa Wessex onurla ve muhteşem bir güçle ortaya çıkmayı dilerse Lordum o zaman kızınız krallığın iyiliği için hayatını sonlandıracak cesareti kendinde bulamaz mı?
Should the ransom be too great, should the likely loss of men be too great, should Wessex wish to emerge with honour, Lord, and greater strength then should she not be encouraged to take her own life? For the good of the kingdom.
Bıçak yerine kaşık yapan bir zanaatkârı işe almalısın.
You should employ a craftsman to fit a spoon in place of the blade.
Kızının arkadaşlığından hoşlanmış olmanızı umuyor.
He hopes you have enjoyed the company of his daughter.
Kızını pek sevmez.
Oh, she's not his favourite.
Lord o sadece bir adam, ancak Ethandun'da iki kardeşini kaybetti ; Iki kızı ve bir eşi olan Kuzeyde, ancak emniyetteler. Onun kapısını çalın ve sahip olduğu küçük çocuğun üçte birini talep edin,
Lord, he is just one man, but he has lost two brothers at Ethandun, two daughters and a wife to the Northmen, and yet guards will knock at his door and demand one third of the little he has,
Danimarkalı sayısı az ve dağınık.
The Danes are low in number and disorganised.
Her şey ısınıp patlamadan önce beş dakikalık oksijenimiz olacak sadece. Evet!
We'd enjoy about five minutes of oxygen before the whole thing overheated and blew.
Sıradan organik bileşenlersiniz ve artık verimli olmadığınız için bertaraf ediliyorsunuz.
Well, you are just organic components, and you're no longer efficient, so you're being thrown away. Don't believe me? Check on that rescue ship.
O zaman nerede organlarının büyük kazık değil mi?
Then where's the big pile of bodies?
Artık canavar farkında mısın Nerede bilir?
You do realise the beast now knows where we are?
Ben bu canlıların ışık yiyen çekirgeler olduğunu düşünüyorum.
I think these creatures are light-eating locusts.
Sana bir kin eğimli olduğunu biliyorum, bu yüzden sadece senin sırlarını yaklaşık % 10 biliyor hatırlıyorum.
I know you're inclined to bear a grudge, so just remember I know about 10 % of your secrets.
Bütün o küçük insanların, bir tepenin içinde sıkışıp sonsuza mücadele.
All those little people, trapped in a hill, fighting forever.
Burada sık çalışır mısın?
Work here often?
Karısı ve kızını öldüren savcı
( An incumbent prosecutor murders his wife and daughter )
Savcılık ödülünü alıp Birleşmiş Milletler'e atanarak olay çıkardın.
With Prosecutor General's award and dispatch to UN and all, you are on fire.
Evet, kızlar yatak odasını şimdiye kadar hazırlamış olmalılar.
The girls should have the bedroom ready by now.
Ayrılın. Ortalık sakinleşince buluşuruz.
You rendezvous when the heat's off.
Bayan Kaplan'ın kız kardeşidir.
Mr kaplan's sister.
Çok yazık Bu mirketi elinden kaçırdın
♪ it's such a shame ♪ ♪ You let this meerkat go to waste ♪
Uzman görüşünüze göre, kırık cam örneği camdan atılmış Güneyli kadınınkiyle uyumlu mu?
In your expert opinion, is the shatter pattern consistent with a Southern lady being thrown through the window?
İnsanların duyguları incinmeye başladı, şu havalı muhabbetini keselim artık.
People's feelings are starting to get hurt, so let's stop with the "cool" talk.
Summer'ın etrafındaki soru işaretlerinden dolayı,... Larry'nin şahidi olacak başka bir karaktere ihtiyacım vardı tercihen, onu yıllardır tanıyan ve insanlık halinden iyi anlayan birisi.
With questions still surrounding Summer, I needed another character witness for Larry... ideally, somebody who's known him for years and who has a deep understanding of the human condition.
Oradaki adamların karısı ya da kız arkadaşı var.
The men in there, they have wives, girlfriends.
Adam sadece kılıcını biliyor.
Ah, the man's just sharpening his blade.
Anası ile öğretmen kıçımı tartışın, yemezler!
Parent-teacher conference, my ass!
İşte bu! Görmek istediğim bakış bu, kızgın Blaine!
That's the look I wanted to see, the mad Blaine!
O kadar açık değilmiş ki Jamie ile yatıp yatmadığınızı öğrenmek için peşine dedektif takmış.
You're so not in an open relationship that your husband hired a private investigator to find out what you were up to.
Kılavuzlarımızın en uzak köşesinden başlayacağız içeriye doğru gideceğiz ve sonra ortada buluşacağız... -... böylece hiçbir aranmamış kulaç kalmayacak.
We'll start off at the far end of our grids, work our way in, and then meet up at the middle so no fathom goes unsearched.
Ben de hayatımın geçmiş bir kaç saati sıkıntıdan patladım yani ikimiz de bu iş için çok çaba sarf ettik.
I have been bored for the past few hours of my life, so we both got a lot riding on this.
Enerji Bakanlığı yetkilisini kızdırmamış olsaydın "yüz dokuz bin" yerine "yüz ve dokuz bin" diyen bir adamı kabul edebilseydin...
If you hadn't pissed off the Department of Energy rep, if you could've just accepted that some people say "one hundred and nine thousand" instead of "one hundred nine thousand..."
Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi'ne göre kuzey sularının güneye hareketi ve yüzey altı soğuk suyunun yukarı akıntısı kıyı akıntısını güçlendiriyor.
According to the National Oceanic and Atmospheric Administration, the movement of northern waters southward plus the upwelling of colder sub-surface water makes the coastal current stronger.
Walt'ın beynine sahip olsaydık olurdu.
If only we had Walt's brain right now.
Şu Toby'nin sevdiği "Brandy" şarkısını biliyor musun ; hani bir liman şehrinde garsonluk yapan kızı anlatan.
You know that song Toby likes, "Brandy," about the girl who's a-a waitress in a harbor town?
Ben de WiFi aktarıcısını kıyıya sinyal göndermek için kullanacağım.
So I'm gonna use the Wi-Fi transmitter to send a signal to the shore.
Birden fazla köpekbalığının vurması, birinin şiddetinden üssel olarak daha kötü olacaktır yani sıkı tutun.
The impact of multiple sharks is gonna be exponentially worse than just one, so brace yourself.