English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ L ] / Lacey

Lacey traduction Anglais

1,460 traduction parallèle
Birkaç kendini bilmez geri zekalı durmaya çalışırken onlara çarpmış.
Lacey was in the passenger seat. Some numb-nuts in front of them just slams on the brakes.
Lacey'e onunla görüşmek istediğimi söyleyin.
Tell Lacey I look forward to meeting her.
Dr. Holt, Ben Lacey Sandreski.
Dr. Holt, I'm Lacey Sandreski.
Lacey, beni dinle.
Lacey, listen to me.
Hastanın adı Lacey Sandreski, yaş 19. Serebral anjiyografi.
The patient's name is Lacey Sandreski, 19 years old... ruptured cerebral aneurysm.
Her şey bitti. Dinle beni Lacey, dün hiçbir şey yapamamaya çok yaklaşmıştın.
Lacey, listen to me, you came very close to not making it yesterday.
Lacey asla kendi isteğiyle...
Lacey would never deliberately...
Sonra Lacey ile tanıştın ve aşık oldun.
And then you met Lacey and fell in love.
Peki ya sevgili eşi Lacey?
Okay. Now, what about the lovely wife, Lacey?
Lacey Beaumont. Kocasıyla Hamptons'daki bir hayır etkinliğinde tanışmış.
Lacey Beaumont - - she met her future husband at a charity function in the Hamptons.
Lacey'nin yöntemi bu demek.
Well, that's Lacey's pattern.
Görünüşe göre Lacey bir "karadul" olabilir.
Yeah, well, it looks like Lacey might be a black widow. I'm just saying.
Lacey ismini ve görünümünü değiştirmiş olacak. Farklı saç, renkli lensler...
Lacey will have changed her name and appearance - - different hair, colored contacts.
Lacey yüksek teklif verenlerden biri olmalı.
Lacey should be among the high bidders.
Lacey'nin yaşındaki tüm kadınların fotoğrafını çektim.
Got photos of every girl Lacey's age. Still no match.
Buraya tek bir Lacey bulmaya geldik.
We came here looking for one Lacey.
Ama kendimizi bir Lacey'ler "halka" sının içinde bulduk.
We stumbled across an entire ring of Laceys.
Nate, ne isim ne de adres ; bizi Lacey'e gösterecek hiçbir şey yok. Ve tüm arama kayıtları bugüne ait.
Nate, no names, no addresses, nothing to lead us to Lacey, and all the calls are from today.
- Ve Lacey'yi de.
- And Lacey.
Lacey'nin kayıtlarda ismi var çünkü hakkında kayıp raporu var. Ama diğerlerinin yok.
All right, Lacey's in the system because she was reported missing, but the others are not.
Eğer o dosyaları bulursak Meredith'i, Lacey'yi ve tüm halkayı bitiririz.
We find those records, we could take down Meredith, Lacey, and the whole ring.
Lacey bu.
It's Lacey.
Ama yüz tanıma uygulaması Lacey olduğunu onayladı.
But... facial-recognition app confirms it's her.
Eğer Lacey bu resmi imzaladıysa, dokunmuştur.
Look, if Lacey signed that photo, she's touched it.
Bu Lacey.
It's Lacey.
Buraya göre Lacey / Christine'nın adresi buraya yalnızca birkaç dakika uzakta.
Now, look, it says Lacey / Christine's address is just a few minutes from here.
Aynı zamanda Lacey Beaumont Wellesley misiniz?
Also Lacey Beaumont Wellesley?
Lacey, bunun seninle bir ilgisi yok. Kızımız intihara meyilli.
Lacey, this isn't about you, our daughter is suicidal.
Lacey.
Lacey.
Hadi Lacey, lütfen.
Come on, Lacey, please?
Dün gece Lacey'i aldığın için teşekkürler.
Hey. Oh, thanks for taking Lacey last night. Appreciate it.
Tanrım, inşallah Lacey o dönemleri atlatır.
God, I hope Lacey skips that phase.
Lacey, bunun asla benim başıma gelebileceğini düşünmemiştim. Ama oldu işte.
Lace, I never thought that this would happen for me, you know, but here it is.
Lacey?
Lacey?
Bu çok komik, çünkü seninle partner olmak işe yaramamıştı çünkü birisinin evde kalıp Lacey'e bakması gerekiyordu.
That's funny,'cause I seem to remember being made partner and having to turn it down because somebody had to stay home and take care of Lacey.
Berkeley'de ders verecek ve yarın o Ve Lacey kendilerine ev bakmak için gidiyorlar.
He's going to teach at Berkeley, and tomorrow, Lacey and he are leaving to look for places to live. How's that for short notice? Wait.
Lacey'i evden ve cebinden aramaya çalıştım ve...
I tried calling Lacey at home and on the cell and...
Ve Lacey kalmaya karar verirse benim de ona odaklanmam gerekiyor.
And... if Lacey decides to stay, then... I need to focus on her.
- Lacey'i gördün mü?
- Have you seen Lacey?
Lacey!
Lacey!
Merhaba, Lacey.
Hi, Lacey.
- Merhaba, Lacey.
- Hi, Lacey.
Lacey acele et.
Lacey, hurry up.
Lacey'e onun yaşındayken seninle yaşamanın nasıl olduğunu anlatıyordum.
Oh, I was just telling Lacey about living with you when you were her age.
İyi bir kalbin var ve her şeyin içten dışa nasıl çalıştığını bilmek istiyordun. Lacey'de de aynı şeyi gördüm. Kendimi.
You're committed, you have a good heart, you want to know how things work from the inside out, and I see the same things in Lacey... and myself.
Lacey'in Society Hill'den kredi kartımla aldığı 300 $'lık bir şapkayı iade etmek zorunda kaldım.
I had to return a hat that Lacey bought in Society Hill for $ 300 using my credit card.
Lacey, Megan'ın kredi kartını halletmiş.
Oh, Lacey rocked Megan's credit card.
Lacey o yüzden burada değil mi?
That's why Lacey's here, right?
- Lacey Sandreski.
Lacey Sandreski.
Lacey yolcu koltuğundaydı.
I was driving...
Sadece Lacey.
Just Lacey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]