Lado traduction Anglais
31 traduction parallèle
Adım Lado.
My name is Lado.
Adın Lado, değil mi?
Your name is Lado, isn't it?
Evet, Lado.
Yes, Lado.
Benim ve ressam dostum Lado için.
For me and my friend, the painter Lado.
"Evet seviyorum seni ben sineme aldığımda" "Senin ( lado ) rengine ben gözlerimle dokundum.."
"I feel like holding you in an embrace"
Hadi ama, Lado, bırak numara yapmayı.
Come on, Lado, stop pretending.
Lado, köprü çok soğuk oluyor.
Lado, it's very cold at the bridge.
Lado...
Lado...
A este lado.
A este lado.
Bu Lado.
This is Lado.
Azul, ben Lado.
Azul, it's Lado.
Bunu Elena'ya rapor etmeliyiz, Lado.
We have to report this to Elena, Lado.
- Lado seninle değil, Ophelia ile konuşuyorum.
- I'm not talking to you, Lado. I'm talking to Ophelia.
Lado, şimdi seninle konuşuyorum.
So, Lado, now I'm talking to you.
Beni üzdün, Lado.
You make me sad, Lado.
Siktir, Lado.
Mierda, Lado.
Kendi kendilerinden şüphelenmeyi bırakmaları gerektiğini biliyorlardı ama bilmedikleri şey ise, Lado'nun da zaten onlar için plan yapıyor olduğuydu.
They knew they needed to get the suspicion off themselves. But what they didn't know is that Lado. Was already making plans of his own.
Hayır, Lado, hayır!
No, Lado! ... No!
Lado!
Lado.
Onları asla sana vermem, Lado.
I never gave them you, Lado.
Dennis'in müdahalesiyle Elena'nın oyun dışı kalması sonucu Lado ve Azul yeni bir kartel oluşturdular.
With Elena out of the picture, and Dennis running interference,... Lado and Azul created a new cartel.
- Merhaba, Lado.
- Hello, Lado.
Ya Lado?
And Lado?
Ne olmuş Lado'ya?
What about Lado?
Lado bu.
There's Lado...
Diğer tarafta intikamımı alacağım.
Man : Voy a vengar... En el otro lado.
Yıkıcı alfa beta gama teknolojisinden doğal büyümede kaçınılır. Başarı ölçümü kare kök 74,7. Güç ve etkiyle Lado Sarai, Malkagunj Teriyaki, King Kong, Mon Amor.
Organic growth avoid disruptive technology A B theta beta Gama measure success square root 74.7 to the power n by the impact on Lado Sarai, Malkagunj,
Tren istasyonunun ortasında oturuyoruz sanki!
Es como vivir al lado del ferrocarril.
Devrim hamile bir inek gibi, eğer yardım etmezsek..
Yo habia pedido la palabra, y a nosotros nos dejais de lado.