Lads traduction Anglais
3,336 traduction parallèle
Sıkı durun
- Keep it tight, lads.
Zamanı hiçe atmayın
Don't borrow time, lads.
Hazır, baylar, saldırıya geçiyoruz.
Ready, lads, we're going in!
Askerler! Dediğim pozisyona geçmek için emrimi bekleyin.
I say, what say we try out that new formation, eh, lads?
Onu duydunuz çocuklar.
Aye. You heard her, lads.
Hadisenize!
Come on, lads!
Bu delikanlılar kızın elini kazanmadan önce kalbini kazansınlar bakalım.
Let these lads try and win her heart before they win her hand.
Başka yöne bakın, çocuklar.
Avert your eyes, lads!
Durun, beyler.
Settle down, lads.
- Beyler, beyler.
- Lads, lads.
Benimle misiniz, beyler?
Are you with me, lads?
Gidelim beyler.
Come on, lads.
İşte gidiyorum.
Here we go, lads!
Tama beyler.
Right, lads.
Bu sefer tamam beyler.
This is the one, lads!
Pekâlâ beyler, şu bilim adamlarına bu işler nasıl olurmuş gösterelim.
Right, lads, let's show these boffins what's what.
Çabuk olun beyler, marş marş.
Hurry up, lads, chop-chop.
Mürettebatım aptal olduğumu düşünüyor.
But the lads will think I'm a fool.
Endişelenmeyin beyler.
Don't worry, lads.
Diğerleri nerede?
Where are the lads?
Ayrıca ben ve diğerlerinin neden hâlâ sizin yedi denizlerin en iyi korsanı olduğunuzu düşünme nedenimiz.
It's also the reason why me and the lads, well, we still think you're the best pirate on the seven sea...
Tanıştığımıza mennun oldum.
- I'll-a... see youse later, lads.
Bu çocuklar yeterince güzel olmadı.
- Una, it's lovely. - I don't think it's scary enough, lads.
Görünüşe göre bir tur daha vermem gerekiyor beyler.
Well, looks like I've got another tour to give, lads. - All right, great. - Pleasure meeting you.
Beyler, beyler çocuklar!
Ah, the boys, the boys, the lads, the lads.
Beyler sanırım burada bir şey var.
Hey, lads, I think there's something over here!
Delikanlılarla oynamak için yeterince yaşlandın değil mi genç Peaceful?
Old enough now to play with the lads, are you? Young Peaceful.
Ayrılın gençler.
Break it up, lads.
Fransa'daki bütün cesur delikanlıların da size ihtiyaçları var.
And all the brave lads out in France need you, too.
Ve bir şeyi unutmayın delikanlılar, buna ben de kefil oluyorum ki bütün genç hanımlar askerlere bayılır.
And remember one thing, lads, and I can vouch for this, all the ladies love a soldier.
Cesur yürekli, kralını ve vatanını seven alçak Almanlardan nefret eden erkekleri arıyorum.
I'm looking for boys with hearts of oak, lads who love their king and country, men what hates the lousy Hun.
Bütün delikanlılar savaşa gidiyor ve ben burada kalıyorum.
All the lads going off to war, and I'm staying here.
Bu da sizi delikanlılardan biri yapıyor.
Which makes you one of the lads.
Eve mi gidiyorsunuz gençler?
Off home, lads?
Sedye taşıyıcılarını koşar adım gidip getirin.
Fetch the stretcher bearers on the double. Keep your heads down, lads.
Hoşça kalın gençler.
- Cheerio, lads.
Siz delikanlıların görüp görebileceği lanet olası en iyi eğitmen benim.
I'm the best bloody teacher you lads will ever have.
Bu yaşlı delikanlılar şimdi size halatları gösterecekler.
These old lads will now show you the ropes.
Hiçbir delikanlı yok.
There's no lads.
Buradan kurtulmalıyız gençler!
We've gotta get out of this, lads!
Gemiyi intikama hazırlıyoruz, bayanlar.
We're setting sail for vengeance, lads.
İşte başlıyoruz gençler.
Hi-ho, lads, it's off to work.
- Gelin çocuklar!
Back here, lads! Come on!
Başardınız çocuklar.
You done it, lads!
Kendi olta yeminizi getirmek zorundasınız, beyler.
You'll need to bring your own bait, lads.
Gençler bir fabrika kurmışlar?
Lads have created a factory?
Hadi delikanlı acele et.
Come on, lads, step on it.
Hunter Ve Joyce Bristol'e geliyor sen gelmiyor musun delikanlı?
Hunter and Joyce are coming to Bristol, aren't you, lads?
Peşinden gidin!
After him, lads!
İyi misiniz beyler?
Alright, lads?
Benimle misiniz çocuklar?
So are you with me, lads?