Laudanum traduction Anglais
173 traduction parallèle
Yüz gram afyon tentürü mü?
A hundred grains laudanum?
- Biraz afyon getir.
- Get some laudanum.
Sessiz kalmalılar. Elimdeki bütün uyuşturucuyu kullandım.
I've given them all the laudanum I have.
Doktor, uyumamı kolaylaştıracak bir şey varmı acaba.
Doc, maybe you could give me some laudanum for later.
Afyon tentüründen bir solüsyon hazırladım. Kafurlu tentür.
I have prepared a solution of laudanum, a paregoric.
Çantada biraz afyon var.
There's some laudanum in the medicine case.
Olan bütün afyonu verdim.
I gave him all the laudanum there was.
Laudanum.
Laudanum.
Buna morfin ve afyon da dahil.
This contains laudanum and morphine.
Hayır, onca şaraptan ve afyonruhundan sonra hiçbir şey hissetmeyecektir.
No, not after all the wine and laudanum we've given him. He can't feel anything.
Bir tatlı kaşığı afyonruhu uyanmasına yardımcı olur.
Another teaspoon of laudanum should put him to sleep. Give it to him.
- Afyonruhu ister misiniz?
- Do you want some laudanum?
Eğer loitenum içeriyorsa bu şekilde rüyalar görebilir.
If it contains laudanum that can produce vivid dreams.
Afyon tentürü.
Laudanum.
Buna laudanum diyorlar, afyon ve alkolden bir solüsyon.
They call that laudanum, a solution of opium and alcohol.
Ben, afyon tentürüyle doluyum.
I'm full of laudanum.
Bu... Kuru temizleme. Iaudanum...
This... dry cleaning... laudanum... haircut.
Vahşi olanlara afyonruhu verin, donuk olanlara da azıcık konyak, ve alıcı gözünü dört açsın.
Give the wild ones laudanum, the dull ones a dollop of brandy and may the buyer beware.
afyonlu filan.
laudanum, something.
Swales, Tanrı aşkına sinir krizleri geçiren bu zavallı insanların acısını dindirmek için onlara birazcık afyon ruhu ver.
Swales, for God's sake, give these poor wretches some laudanum to calm their shattered nerves.
- Swales, git afyon ruhu getir. - Hayır!
Swales, get the laudanum No!
Kabuslar görmeye başladı. Kendisine afyon ruhu önerdim.
Nightmares I prescribed laudanum.
Afyon ruhu mu?
Laudanum?
Biraz afyon bıraktım.
I left him some laudanum.
Laudanum isimli bir ilaçla kendisini öldürdüğünde, 28 yaşındaymış.
She was only 28 when she killed herself with a drug called laudanum.
2 x 50 gram afyon ruhu.
2 x 50 g of laudanum
Afyon ruhu istedi.
He wanted laudanum.
- Afyon ruhunu geri götürmüş.
He'd brought back some laudanum.
50 gr afyon ruhuna değil, bir litreye ihtiyacım var!
I don't need 50 g of laudanum, I need a liter!
Hep olduğu gibi, afyon ruhu istiyor.
As usual, he wants laudanum.
Sizden afyon ruhu istedim!
I asked you for laudanum!
Afyon ruhu ararken Artaud şunu yazdı :
While I search for laudanum Artaud writes :
Cuma'ya kadar ona afyon ruhu bulmalıyım.
I must get him laudanum by Friday.
Tamam, Wyatt, başağrısı için... ilaç satan hiç bir dükkan bulamadım.
Well, Wyatt, I couldn't find a single store that had laudanum anywhere.
Ağrı kesici mi aradım demiştin? Evet.
Did you say you needed some laudanum?
Viskiyle birlikte afyon tentürü içmiş.
She took a dose of laudanum with her whiskey.
Sana biraz ilaç verdim, tatlım Seni uyutacaktır.
I've given you some laudanum, dear. It will help you sleep.
"Çocuğunu kaybettikten sonra doktorun ona verdiği afyonlu şurubu, Anna, bu kez Alyoşa'yı kaybetmenin verdiği acıyı tedavi etmek amacıyla kullanıyordu".
The laudanum prescribed for Ana after the loss of her child Now became the opiate used to deaden the pain of Seriozha's loss.
Nehirden geçilecekse... 150 mililitre afyon tentürü vereceksin.
When there are rivers to be forded... You will administer 5 fluid ounces of the laudanum.
- Bu işi tamamlamak sandığımızdan daha zor olacak.
Laudanum. Laudanum.
İçine afyon tentürü katılmış bir içki.
A drink laced with laudanum.
Dudakları da afyon tentürü kokuyordu.
And I smelled the laudanum on their lips.
Bu bir afyon türevidir.
Laudanum is a derivative of opium.
Dr. Clive, daha fazla afyon tentürü.
Dr Clive, more laudanum.
Sen başındaki afyon tentüründen kafan bulanmıştı, bir şey hatırlamıyorsun, dğil mi çocuk?
Of course you did. You were so out of your head on laudanum, you don't remember a thing, do you boy?
Hele Totoryum Akvaryum, Olivyum kalelerindekiler.
Totorum, Aquarium, Laudanum and Compendium...
Bu benim sana vereceğimden daha iyi.
That's the laudanum gettin'to ya, That's good,
Afyonun etkisi.
It's just the laudanum speaking.
Afyon ruhu?
Laudanum?
Biraz daha tentür getirmeliyim.
I must fetch more laudanum.
Uyuşturucu almış.
It's laudanum, that's what it is.