English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ L ] / Lew

Lew traduction Anglais

586 traduction parallèle
Berber : Lew Fields Müşteri : Vernon Castle.
The Barber Lew Fields The Customer Vernon Castle.
Büyük Lew Harris seni dinlemeye geliyor.
Believe it or not, the great Lew Harris is coming over to hear you.
Lew Harris geliyor.
What's up? Lew Harris is coming over.
- Bu Bay Lew Harris.
Vicky, this is Mr. Lew Harris.
Lew Harris kontratımı satın alınca beni turneye çıkardı.
Then after Lew Harris bought my contract from Eddie, he sent me out on the road for a few seasons.
Neyse, sanırım Lew artık hazır olduğumu düşünüyor.
Well, anyway... I guess Lew thinks I'm ready now.
Lew Harris Vicky Parker'ı bir Broadway revüsüne çıkarıyor.
Oh, for heaven's sakes. Lew Harris is going to star Vicky Parker in a big Broadway revue next season...
Çocukları, gelecek ay başlayacak, Lew Harris'in Manhattan Parade'indeler.
"Their kids Katy and Tim " are rehearsing " in Lew Harris'Manhattan Parade,
- Sözleri tazeledim.
Lew, I did that lyric over. You want to look at it?
Lew'u elbise konusunda ikna ettim sanıyordum. Tekrar denemeliyim.
I thought I'd convinced Lew this dress is wrong for me, but I guess I'll have to persuade him again.
- Doğru gözükmemi istiyor musun?
Lew, it's as simple as this :
Sadece Lew Harris'e borçlusun.
You don't. You only owe Lew Harris.
- Ama o Katy'nin en iyi şarkısı.
But you can't cut that number, Lew. That's Katy's best spot in the show.
- Ben neden yapmıyorum?
Lew, why don't I do it with her?
- Neden olmasın Lew?
Why not, Lew? Why not?
- Lew bu olayda hangi konumda?
Then fit Lew Harris into this pretty picture, will you?
- Lew benim için her şeyi yaptı.
Lew did everything for me. You know that.
Lew Wilkison çiftlik hakkında benimle konuşmak istiyor.
Well, Lew Wilkison wants to talk to me about it.
Topraklarını Lew Wilkison'a mı vereceksin?
You're going to hand over your place to Lew Wilkison?
Hayatım, inmene yardım etmesini Cole'dan ben istedim.
Lew dear, I asked Cole to help you down the stairs.
- Lew, lütfen.
Lew, please.
Lew, hayatım. Bay Parrish konuğumuz.
Lew dear, Mr. Parrish is our guest.
Lew, hayatım. Geçmişi bırak artık.
Lew dear, stop reliving the past.
Lew, gel hayatım.
Come, Lew dear.
Seni geri getirmesi için Lew'u ikna etmedim mi?
Didn't I talk Lew into bringing you back here?
Lew, neden hep Cole'la kavga ediyorsun?
Lew, why do you always quarrel with Cole?
Bilse bile asla Lew'a anlatmaz.
If she did, she'd never tell Lew.
Beni Anchor'ı yönetmem için getirdin, ama hala Lew yönetiyor.
You brought me here to run Anchor, only Lew's still running it.
Sonra Lew eskisi gibi yine beni başından atar.
Then Lew's going to kick me out of here, the way he did before.
- Lew bunu senin için yapabilseydi...
If Lew could hold it for you...
Çiftliği olduğu için Lew'u seçtin.
Only you took Lew instead because he had a ranch.
- Lew öldü.
- Lew is dead.
- Lew nasıl öldü?
How did Lew get killed?
Lew artık yok. Ama durmamı istemezdi, bunu biliyorum.
Lew is gone, but I know he wouldn't want me to stop.
Lew, bu neyin acelesi?
Lew, what's so urgent?
Lew, sakın gitme.
Lew, don't go.
Oh, Lew, seni seviyorum.
Oh, Lew, I love you.
Lew... Sam Hall hakkında senden sakladığım bir şey var
Lew... there's something I never told you about Sam Hall.
Lew burada değil.
Lew isn't here.
Lew tehlikeli sularda yüzüyor.
Lew's heading for trouble.
Ben Lew ile mutluyum.
I'm happy with Lew.
Lew iyi bir adam.
Lew's a fine man.
Ona kan parasını şahsen Lew önerdi.
Lew personally offered him blood money.
Lew bu mektuplardan korkuyor.
Lew is scared about those letters.
Sen ne düşünüyorsun, Lew?
What do you think, Lew?
Lew...
L...
Bay Weisman.
Lew Jordan, our personnel manager.
Lew Jordan, personel müdürümüz.
Joe Tingler, our demon photographer.
- Yapımcı mı?
Lew Harris?
Biliyor musun Lew?
You know something, Lew?
- İlk çıkışım bir izlenim yapmalı.
Lew, it's my first entrance.
lewis 414
lewt 30
lewton 17

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]