Lexus traduction Anglais
292 traduction parallèle
Hayatımı kurtarmadın.
Just move my Lexus off the street. The keys are in the kitchen next to the juicer.
- Tebrikler. Son model bir Lexus'un sahibisiniz.
You're the owner of a brand-new Lexus.
Neon'a vermeye çalıştıkları Lexus.
That's the Lexus they tried to give Neon.
İsa aşkına, bir otomobil değildi.
For chrissake. it wasn't an automobile. I mean. it was a fully loaded Lexus.
Motosikletim kara saplandı.
My Lexus got snowplowed in.
Patty ve Selam teyzenin cenazesine yeni Lexus'la mı gideceğiz?
Are we taking the Lexus to Aunt Patty and Selma's funeral today?
Leksus orada duruyor
The Lexus, right there.
Evet bir L. L, E var.
Yeah, there's an L. L-E. Lexus!
Lexus otel diye bir yer var mı?
Is there a Lexus Hotel?
Lexus SC 400 75.000 dolar.
Lexus SC 400 $ 75,000.
Lexus bayiisi olan kara tenli bir adama ne derler?
What do they call a black man with a Lexus dealership?
Hyundai'i mi yoksa Lexus'u mu istersiniz?
Would you like a Hyundai or a Lexus?
Bir Lexus araba.
A Lexus.
Bize takıl, kısa bir süre sonra yepyeni bir Lexus sürüyor olacaksın.
Stick with us, and you'll be driving a new Lexus in no time.
Bu yeni Lexus.
- What, this brand-new Lexus? - Yeah.
Sadece yeni arabalarını ödünç istemeyin çünkü bununla sınırı aşmış olursunuz.
Only, don't ask to borrow the new Lexus because then, my man, you are crossing the line.
5 Rolex'le, üstü açık Lexus alabilirim.
Five would get a Lexus convertible.
- Lexus'un üstü açıkları yok.
- Lexus doesn`t make one. - Yes, they do.
- Infiniti'nin var, Lexus'un yok.
- Infiniti has a convertible, not Lexus.
Üstü açık Lexus filosu alacağım.
l`m getting a fleet of Lexus convertibles.
Lexus'un üstü açığı yok.
I told you Lexus don`t make a convertible.
Bir Lexus'a iddiasına girerim ki var.
l`ll bet you a Lexus they do.
Lexus'un bu modeli var mı?
Does Lexus make this model?
Lexus convertible yok. Sadece İnfiniti.
No Lexus convertible. Infiniti only.
Bavulun hazır, paran ödendi, gidip bir şeyler öğreneceksin.
My mother told me I shouldn't even come in. Bear in mind, this is a kid who just bought himself a $ 60, 000 lexus.
Lexus sürüyormuş.
Drove a Lexus?
Düşünün, bu çocuk 60 bin dolara Lexus marka araba aldı.
Bear in mind, this is a kid who just bought himself a $ 60,000 Lexus.
Onlara aldığınız Lexus'un taksitlerini öderken kendinizi çok iyi hissedeceksiniz.
See how it feels when you're makin their fuckin'Lexus payments.
Lexus adam!
Lexus man!
Atıldığı araba Lexus olabilir.
Dumped vehicle may be a Lexus.
Kayıp, Croft'un arabası da yok.
Still missing, along with Croft's Lexus.
Şimdi siz Lexus'u ve çocuğu bulun.
Now you guys, find the Lexus, find the boy.
Croft'un Lexus'u Millbrook'ta çıktı. Poughkeepsie'nin hemen dışında.
We've located Croft's Lexus upstate Millbrook, right outside Poughkeepsie.
Sanırım ben ve Lois II işyerime doğru gidip Bay Jackson'ın Toyota Lexus'unu ziyaret edeceğiz..
I think me and Lois number two here are going to go down to work and pay a little visit to Mr. Jackson's Lexus.
Siyah bir Lexus mu kullanıyorsunuz?
Do you drive a black Lexus?
Anlarsın ya, hep duyarsın, "Lexus."
You know, you hear "Lexus."
Bu çok komikti çünkü kendisi bir "Lexus" kullanır.
WHICH IS FUNNY BECAUSE HE DRIVES A LEXUS.
Lexus.
Lexus.
HeriF bir Lexus kullanıyor.
The fucker drives a fucking Lexus.
- Bir Lexus 430 LS.
- It's a Lexus 430 LS.
- O bir Lexus.
- It's a Lexus.
- Evet, Toyota, Lexus, aynı şey.
- Yeah, Toyota, Lexus, same thing.
X Box ve bütün oyunlarını istiyorum. Yeni bir LaGear, yeni bir çanta istiyorum.
I want a X-Box with all the games, all the new gear, a new Lexus with a banging system and chrome feet on it.
Cevabım "hayır". Lexus reklamı seyreden herkes bir Lexus mı alır?
The answer is "no." But does everybody who watches a Lexus ad go and buy a Lexus?
Lexus'un izleri olmalı.
It's gotta be the Lexus.
Ateş eden, 98 model siyah Lexus kullanıyormuş.
Your shooter drove a black'98 Lexus.
Metalik gri çizikleri olan siyah Lexus.
black Lexus with silver paint scrapings.
98 model Lexus'undaki izler seni olay yerine de bağlıyor.
Your'98 black Lexus left skid marks and paint scrapings at the scene of the crime. STABLER :
Lexus ücretleri, fotokopiler.
Fucking lexis fees, the Xeroxing.
Evet, gümüş renkli bir Lexus.
Yeah, a silver Lexus.
Lexus orada durdu.
The Lexus stopped there.