Leylacığım traduction Anglais
23 traduction parallèle
- Teşekkürler, teşekkürler, Leylacığım.
- Thanks, thanks Leyla
- Gel, yanıma otur, Leylacığım.
- Sit next to me Leyla
Sana ufak bir şey aldım, Leylacığım.
I got you something small Leyla
Leylacığım, benim de sana küçük bir hediyem var.
I also have a small gift for you Leyla
- Selam, Leylacığım.
- Hi Leyla
Leylacığım, bunlardan biri benim hediyem diğeri de sevgili kocamdan.
One of this is from me to you Leyla And the other one is from my dear spouse
- Leylacığım.
- Leyla dear
- Selam, Leylacığım.
- Hi leyla
Öyle her yere gidilmez, Leylacığım.
You'd have to be sure He can't go to just any place Leyla
Ama şunu iyi bil, Leylacığım Rıza'da bir kusur olamaz.
But you should know Leyla That Reza doesn't have any problems
Leylacığım, sen burada mıydın?
Are you here Leyla?
Dinle Leylacığım, Rıza'yı ben büyüttüm, onu iyi tanırım bir şey demiyorsa, sırf senin hatırın için ama içten içe çocukları çok seviyor.
Listen Leyla I raised Reza and I know him well If he doesn't say anything it's just for your sake But deep down inside he loves children
Leylacığım!
- Leyla!
- Leylacığım, Şemsi halan bir kız buldu.
- Leyla dear, Auntie Shamsi found a girl
- Leylacığım bunun Rıza'ya uygun olduğuna eminim.
- Leyla dear... I'm sure this one is suitable for Reza
Leylacığım, niye orada duruyorsun?
Why are you standing there Leyla?
- Selam Leylacığım, nasılsın?
- Hi Leyla, how are you?
- Leylacığım, nasılsın?
- Hi Leyla, how are you?
Leylacığım, beğendin mi?
Well, did you like her Leyla?
Leylacığım?
Leyla dear!
- Leylacığım, hoşça kal.
- Bye Leyla
Leylacığım, gelmene çok sevindim.
I'm glad you came here Leyla dear
Leylacığım, onlara anlatmaya mecburdum.
Leyla, I had to tell them