English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ L ] / Lickin

Lickin traduction Anglais

52 traduction parallèle
Git, ara onu, yaralarını da yalamayı bırak.
Go on and call her and stop lickin'your wounds.
Kahretsin.
Damn, what a lickin'.
Senin oraya bir tavuk yemi kamyonu gönderirim.
In a Chicken Lickin'truck right to your place.
Tavuk yemleme.
Chicken Lickin'.
Tavuk yemleme yemleniyor.
Chicken Lickin'is licking'chicken.
"Parmak yalatan güzellik!"
"Finger-lickin'good!"
Lanet geri zekalılar!
Goddamn bastard-lickin'retards!
Verebileceğin herhangi bir desteğe minnettar olurum, pulları yalamak, zarfları doldurmak, iki parmak daktilo, ne olursa...
Uh... Lickin'stamps, stuffing'envelopes, typing'with two fingers, anything. - I'll show up.
Pekala bahislere 1'e 3 veriyorum bu ibneye beş dakikada taşaklarımı yalatırım.
All right, I'm giving 3 to 1 odds. I'll have this fag lickin my balls inside of 5 minutes. You want?
Neredeyse parmaklarımı da yiyecektim.
It's finger-lickin'good.
Hemen bitişikteki Chicken Lickin'e git.
Go to Chicken Lickin right next door.
Polis onu bıçağın ucundaki beyin parçalarını yalarken buldu.
Police found her lickin the brains off the blade.
Darbeyi yedik ama marşa devam ettik.
We took a lickin'and kept on tickin'. We'll go back to banks.
O sican yalayan sürüngenlerin hepsini öldür.
Kill every one of those rat-lickin'basserinos.
Sen de aynısın aslında.
Takes a lickin and keeps on tickin'.
Parmağını emmek bayağı lezzetli!
And it's finger-lickin'good!
- Artık ölürken parmaklarını yalar.
Yeah? Well. Now he's finger-lickin'dead.
Sen tadına bakar sonra devam edersin...
You take a lickin', and you keep on tickin'...
- Parmaklarımı yalayarak yiyeceğim.
It's finger-lickin'good.
Çünkü bir fıstıktan ayrılırsan, ilk öğreneceğin şey... başka bir çocukla öpüşüyor olduğu.
'Cause if you leave a chick alone, the next thing you know... she's lickin'the roof of some other guy's mouth.
Never been lickin'that, none of my burdens
Never been lickin'that, none of my burdens
Yala-yalaburg diye küçük bir Bavyera köyünden.
I'm from a little Bavarian village called Lickin Zee Dickin.
Sana durmanı söyledim mi?
Did I tell you to stop lickin'? !
Yara alıyorlar ama ilerlemeyi kesmiyorlar.
Takes a lickin'and keeps on ticking...
Eger, sınırdan karşıya geçmeyi düşünüyorsan Başlasan iyi olur Aletimi öpmeni bekliyorum.
So, if y ou want to stay in the good ol'United States, you better start lickin'my huevos.
Pam, bu sandviçler harika gözüküyorlar.
Pam, these finger sandwiches look finger-lickin'delicious.
Küçük kardeşin bir yalayış haketti.
Little brother got a lickin'.
Delirdin mi sen? Artık kafamı yiyorum.. Hep tavuk.
I'm losing my finger-lickin'mind right now, eating all this chicken.
Albay Doktor, kravatınız harika görünüyor.
Oh, Colonel Doctor, that tie looks finger-lickin'good.
O da güzel bir yumruk attı.
He put a pretty good lickin'on him.
Ateşte kızarmış tavuklar, parmaklarınızı yersiniz.
Kentucky Fried Chicken,'Finger-lickin'good'.
- Ehh, parmaklatan cinsi bunlar.
- Eh, finger lickin'good.
sanki o Nashville'deki Prince Hot'ın kızarmış tavuğuymuş gibi numara yaptım. ve parmakları yalatan, ağız dolusu lokma hoşuma gitti.
I pretend like it's fried chicken from prince's hot in Nashville, and I enjoy every finger-lickin'mouthful.
Tam ağzımıza layık
Needs a lickin
Jules'a kaşık ve simit olayını anlatacağımdan eminim olabilirsin.
I'm so telling Jules that you're a spoon-lickin'bagel-waster.
Beni sevmesen kafamı yalamazdın.
Hey, you, you wouldn't be lickin'my head if you didn't.
Parmak yedirecek kadar iyiler. Şakaydı.
Finger lickin'good.
Yosunumu yalamak ister misin? !
I've got a lichen that needs a lickin'.
Tekrar vur, ıskalama ve alan dışına çıkma.
Strike out again and you'll be lickin'the lines off the field.
N'aber, ateşli dilber?
What's finger-lickin', chicken?
- Yala bakalım!
- Now get to lickin'!
Olmak istemiyor musun
♪ Don't you wanna be finger-lickin'evil ♪
Duvarları yalıyorum.
I'm lickin'the walls.
Kim hayatta kalmış böyle.
Well, look who takes a lickin and keeps on tickin'.
Bakın kim hayatta kalmayı başarmış.
Well, look who takes a lickin and keeps on tickin'.
- Oyuncak tavuğum, seni yenecek dostum!
You'll take a lickin from my rubber chicken!
Tavuklu ve Waffle'lı dondurma biraz abartı gelebilir ama inanın bana, parmaklarınız yersiniz.
Chicken and waffle ice cream might sound like these guys are winging it, but trust me, this stuff is mmm, mmm, mmm, finger lickin'good.
Kısır tavuk onu alıyor.
He's taking a vicious chicken-lickin'.
- Kesin onun götünü yalıyorsundur!
Bitch, you lickin'that butthole!
Yalanıyor biraz.
He's lickin'his no-no.
- Taşaklarını mı yalıyordu?
I'd be lickin''em.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]