English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ L ] / Lisette

Lisette traduction Anglais

67 traduction parallèle
Çantam, Lisette.
He can't really talk.
Lisette, ne kadar zamandır evlisin?
Lisette, how long have you been married?
- İyi akşamlar Lisette.
- Good evening, Lisette.
- Merhaba, Lisette.
- Hello, Lisette.
Lisette!
Lisette!
Lisette durumu dramatize etme.
Don't dramatize.
Lisette, masanın üzerine koy.
Lisette, put that on the table.
- Merhaba Lisette.
- Hello, Lisette.
- Çok kalacak mısın Lisette?
- Will you be long, Lisette?
Adım Lisette, Schumacher'in karısıyım.
I'm Lisette, Schumacher's wife.
Lisette, artık gidebilirsin.
You can go now.
Lisette, çocuk istemiyor musun hiç?
Don't you want any children?
- Lisette mi?
- Lisette?
Bırak Lisette!
Let go, Lisette!
- Benimle geliyor musun Lisette?
- You're coming.
Lisette, Madam de Marras'nın kocamın metresi olduğunu biliyor muydun?
You knew Madame de Marras was my husband's mistress?
- Bu Lisette.
- It's Lisette.
Lisette lütfen!
Lisette, please.
Sana da bir elveda öpücüğü vereceğim Lisette.
I kiss you goodbye.
Hoşça kal, Lisette.
Goodbye, Lisette.
Lisette, Joanne, Annelle, Kalua, Nani, Lani.
Lisette, Joanne, Annelle, Kalua, Nani, Lani.
Çünkü benim kalbim oraya aittir.
Suzon, Fanchon, Lisette, or Nini
- Lisette, mantom!
Lisette, my trunks!
Charles ve Lisette'e söz verdim.
I promised Charles and Lisette.
Arkadaşlar, kirli Lisette'nin patatesleri varmış.
Guys, dirty Lisette has potatoes.
Ve kuzanim Lisette'in ne dediği de umrumda değil.
And I don't care what my cousin Lisette says.
Burası Lisette, Kanada balıkçı gemisi CV233, Iütfen kendinizi tanıtın.
This is the Lisette, Canadian fishing vessel CV233. Please identify.
Burası Lisette, yanıt verin lütfen.
This is the Lisette.
Lisette!
Lisette?
Jérôme'un kız kardeşi öldü. Bu durum Lisette'i çok üzüyor.
Jerome's sister is dead!
Lisette, biraz dikkat et!
Lisette, behave!
Lisette saçım için birazdan gelir.
Lizette will be here to do your hair any minute.
Lisette'nin durumu gayet iyi.
Lisette is doing much better.
Lisette henüz hazır değil.
Lisette's not ready.
Gidip Lisette ile konuşmalıyım.
I have to go talk to Lisette.
Lisette.
Lisette.
- Hey, Lisette.
– Hey, Lisette.
O mu yaptı, Lisette?
Did he, Lisette?
Lisette adındaki şu fahişeyle konuştum.
I talked to this broad Lisette.
Şu, Bronx'ta yakaladıkları kız, Lisette Rivera adamın yanındaki son kişiymiş.
This girl they hauled in up in the Bronx, Lisette Rivera... she was the last one with him.
Mildred Lisette Norman şöyle yazmış :
Mildred lisette norman wrote,
Matmazel Lisette, en güzel akşamlar sizin olsun efendim.
Mademoiselle Lisette. A very gracious good evening to you.
Güzel akşamlar Matmazel Lisette.
Very good evening, Mademoiselle Lisette.
Ve sen de henüz 16 yaşında değilsin. Unutma Lisette bu akşam Bay Wraysford için İngilizce konuşuyoruz.
Remember, Lisette, we are speaking in English tonight for the benefit of Mr Wraysford.
Ve Lisette, o...
And Lisette, she's...
Mösyö Wraysford demek istedin, değil mi Lisette?
You mean Monsieur Wraysford, Lisette?
Lisette...
Lisette...
Lisette, sana odadan çıkmanı söyledim.
Lisette, I said leave the room.
- Lisette!
Lisette!
Unutma Lisette, bu akşam Bay Wraysford için İngilizce konuşuyoruz.
Remember, Lisette, we are speaking in English tonight for the benefit of Mr Wraysford.
- Lisette'i vurma.
Both.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]