English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ L ] / Listen

Listen traduction Anglais

148,419 traduction parallèle
- Lizzie, beni dinle.
Lizzie, listen to me.
Kraliçe olmak istiyorsan insanları çok daha iyi dinlemelisin.
You must listen far more carefully to what people say if you wish to be a queen.
Bobby'nin diyeceklerini bir dinle.
Listen to what Bobby has to say.
Bağışçılarına ne tür bir okula para verdiklerini anlatmama ne dersin?
How about I tell your donors about the kind of school they're giving to? You listen to me.
Ben öyle değilim.
[Troy] Want to listen to some music?
Griffinler hâlâ bizi destekliyor, değil mi?
Now, listen, we still have the support of the Griffins, yes? Hell yeah, bro.
Tamam, bunu dinle.
Right, listen to this.
- Dinle.
- Listen.
Dinle, dinle.
Look, listen.
Dinle...
Listen...
Sözlerin ne kadar mutlu olduğunu dinleyin.
Listen to how happy the words are.
Neyse, dinle, öğrenmeliyiz Quadri-thingy'nin Eboladrome ne kadar hızlı gittiğini.
Anyway, listen, we must find out how fast the Quadri-thingy goes round the Eboladrome.
Dinle.
Listen.
- Dinle...
- Listen...
Dinle, dinle.
Listen, listen.
Fakat başında, Yaptığı sesi dinle!
But on the upside, listen to the noise it makes!
Dinle, biliyorum Six'in gitmesi kötü oldu. Ama bu dünyanın sonu değil.
Hey, listen, I know it sucks that Six left, but it's not the end of the world.
Dinle, insanlar buraya gelen insanlar... hepinizi gelmesini ister.
Listen, we're having people over later and would love all of you to come.
- Beni dinle.
- Listen to me.
Dinleme onu.
Don't listen to her.
Pekala, dinleyin.
Okay, listen up.
Dinleyin, size haberlerim var.
Listen up, I've got news for you.
Bu adamı dinlemeyin o bir yalancı ve kitlelerin katilidir.
Don't listen to this man. He's a liar and a mass murderer.
Dinle beni, gözetmimim altında ölürsen bu beni oldukça kötü gösterir ve buna izin vermeyeceğim.
Listen, you getting dead under my watch, that'll make me look really bad. I'm not gonna let that happen.
Bunu daha fazla dinleyemem.
I cannot listen to any more of this.
Kendini dinle, burada oturmuş yaptığın hatalar hakkında mızmızlanıp onları ne kadar geri almak istediğini söylüyorsun.
Listen to yourself, you're sitting there, and you're bellyaching about all the mistakes you've made, how you want to take them back.
Dinle, bu taklitlerin neler yapabileceğini gördüm.
Listen, I've seen what these simulants can do.
Belki de bir kere beni dinlemelisin, biliyorsun,... her zaman o gerzek arkadaşını dinlemek yerine.
Maybe you just listen to me once, you know, instead of always listening to your asshole friend.
Müzik dinlerim.
I listen to music.
Sesimi dinle, Raven.
Listen to my voice, Raven.
Seni dinlerler.
They listen to you.
Dinle, Ark'ta bundan daha azı için insan öldürürdük.
Listen, on the Ark, we floated people for less.
Bu gibi durumlardan sağ olarak çıktım. - Bu yüzden bizi dinlemelisin.
I have lived through what that's like, that's why you have to listen to us.
Dinle, eline birkaç HMX gelmiş.
Listen, we're looking to score some HMX.
Dinle...
Listen, I, uh...
Dinle, dün bizi öldürmeye çalışan insanlarla... bugün aynı sofraya oturmayacağız.
Listen, we are not breaking bread today with the people who tried to kill us yesterday.
Beni dinle.
Listen to me.
Millet, dinleyin lütfen.
Everybody, listen up, please.
Kalbini Dinle.
Listen to your heart.
Pekala, dinleyin.
All right, listen up.
Lütfen beni dinle!
Listen to me, please!
Beni dinle!
Listen to me!
Orada çalışmaya başladığımda bilgisayarlarımız bile yoktu.
[in English] Listen, when I started working, they didn't even have computers.
Benim artık gitmem gerekiyor, başka bir şeye ihtiyacınız olursa, beni arayabilirsiniz.
Hey, um, listen, I should probably get going, but if you need anything else, you can call me.
Ne? Patron'u sadece beyaz erkekler mi dinleyebiliyor?
What, only white men can listen to The Boss?
Dinle Wend.
Listen, Wend.
- Beni dinle.
No, you listen to me for once.
Dinle, deri taşşak.
Listen, leather balls.
- Estrella, lütfen!
Estrella, listen to me. - Estrella, por favor.
Estrella! - Hayır!
Por favor, listen to me, Estrella, Estrella!
Tavsiyesi olan?
So, listen, we have a timing issue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]