English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ L ] / Locks

Locks traduction Anglais

2,142 traduction parallèle
Arabayı çalışır tutun birazdan geleceğim!
Open up the locks. I'lljust go relieve myself.
Şu işe bakın.
Dread my locks.
Bilirsin ya, hani bir adam kurt adama dönüşeceğini bilir ve kendisini hapseder ya?
You know when a dude knows he's gonna turn into a werewolf and locks himself into a jail?
Bu kapı kilitleniyor, değil mi?
This door locks, right?
Yine de bazen biz ne istersek isteyelim kapının çok fazla kilidi olabilir.
Yet sometimes, despite what we may want, the door just has too many locks.
Onun o odaya kapatıldığında neler hissettiğini çok iyi anladım.
I know exactly how he feels, Why he locks himself off in that room.
Emniyet kemeri, kilitler, olayı anlatış şekli, ifadeleri.
The seat belt, the locks, the wooden, mechanical way he tells the story...
Kırık kilitler bozulmuş hareket algılayıcıları güvenliği aşmaya yönelik ince işaretler ararsınız.
You're looking for broken locks, blocked motion sensors - - the subtle signs that someone's trying to breach security.
Sizi kilitleyen çelik özgür de bırakabilir.
The same steel that locks you up can set you free.
Geceleri sürekli olarak kilitleri kontrol ederdi.
He would check the locks at night, and then he would check them again.
Kapılarımda kamyonette satış yapan bir adamdan aldığım kilitler var.
My doors are secured by locks I bought from a guy in a van.
Bay Kilit diyorlar ve en az Efendi Kilit kadar iyiler ama Efendi Kilit değiller, Barb, değiller.
I mean, they're called Mister Locks and they're supposed to be almost as good as Master Locks, but they're not, Barb, they're not.
Bir alarm şirketini ara ve gerçek kilit istediğini söyle.
You'll call an alarm company. You'll get real locks.
Bu şeylerle oynamayı ne kadar sevdiğimi biliyorsun.
You know what I love about picking locks?
İyi misin?
- SHE LOCKS THE DOOR - Are you ok?
Kapı kilitlerini falan değiştirdim ama...
I mean, I changed the locks, but still...
Geçen iş zordu.
Tough locks last night...
Kilitleri açıp eşyaları çalabilirsin.
You can crack locks and steal things.
Protokole göre motorları durdurup sonra da köprü üstünü kilitlemek zorunda. Böylece mahkumlar ona ulaşıp feribotu kaçıramazlar.
See, protocol says that he shuts down the engine, then he locks off the bridge so the convicts can't get to him and hijack the ferry.
Kampüste şifreli kilitlerin olduğu tek yer neresi?
Where's the only place on campus with combination locks?
Van Coon panikler, evine döner, kendini içeri kilitler.
Van Coon panics, returns to his apartment, locks himself in.
Bir daha yalan söylersen, oradaki Reynolds ve James'in, bu gece seni gözlem altına almalarına izin veririm.
One more of those, and I'm going to let Reynolds and James out there flip a coin over who locks you up tonight.
Karışıklık yarat, Abib'in adamlarını güverteden uzaklaştır. - Ben de cankurtaran sandalının kilitlerini çözeyim.
Cause a diversion, get Abib's men off the deck, and I'll release the lifeboat locks.
Bu aralar kilitlerle aram pek iyi değil.
I'm not so crazy about locks these days.
- Ve kapıda da kilit var.
- And a door that locks.
ve o da Kate Austen'ı yakalayıp nezarete atıyor,
And he takes Kate Austen and he locks her up in jail,
Çocuk kilidi var.
Childproof locks.
Kilitli bir şey gerek, tercihen anahtarlı kilit.
You need one that locks, preferably with a key.
Kilitlerde bayağı iyiyimdir.
I'm rather handy with locks.
Kenidini lavoratuvarına kilitlediğinde konuşmaz. Bütün cevapları tek başına bulacağını düşünüyor.
Not when she locks herself in her lab, convinced that she can find all the answers on her own.
Bir güvenlik personeli olarak, anahtarları olan bir kızı terk ettikten sonra anahtarları değiştirmeni tavsiye ederim.
As a security professional, I would advise you to change the locks After you dump a girl who has your house key.
Kilitleri kontrol etmeyi de.
Or against checking for locks.
Travers'ların evinin kapısındaki kilitten pas örneği almıştın, değil mi?
You recovered trace amounts of rust from the scrape marks on the locks of the Travers house, right?
Ama kilitler değiştiği için kapıyı açarken levye kullanmış.
But the locks had been changed, and he used a crowbar to get inside.
Kapının kilitlendiğine sizi temin ederim.
- I promise you, that door locks.
- Biliyorsundur toplama kilitler yasadışı.
You do know picking locks is illegal.
Buralardan herhangi bir sızma olmadığını da teyit ettiler.
I can confirm none of these locks have been breached.
1'den 12'ye kadar numaralandırılmış saç tutamları var.
There are locks of hair in here, numbered one through twelve.
Kore'de,... çiftler Seul Kule'sine gelip,... kilitlerini birbirine kapatip,... sonra da anahtarlari köprüden firlatirlarsa,
there in korea. they believe that if a couple comes up to Seoul Tower and turns the keys together on their locks and then throws the keys over the bridge and turns the keys together on their locks and then throws the keys over the bridge
Kilitlerimizi birbirine taktim.
I Hooked our locks together
Yazdıklarını her zaman şuraya saklar.
She always locks up her writing in there.
Haklısınız, kilidi de değiştirmeliyim.
You're right, I should change the locks.
Evet ama sen kilitleri açmayı biliyorsun.
Yeah. But you know how to pick locks.
Saç tutamlarını hatırlıyor musun?
Remember those locks of hair? There were 12.
Bina geceleri otomatik olarak kilitlenir.
Lewis : Building auto-locks at night.
Kilidi değiştirmediğin için sağ ol.
Thanks for not changing the locks.
Hücre gibi bir yerdeydi böyle zincirler kilitler arasında.
He was in a place like a cell among locks and chains.
Ne hoş buklelerin var
What pretty locks you've got there
Pekala, onu yerden kaldıralım.
[locks snapping open] - Wow. All right, let's- - let's get him up.
Bazen hafıza kilitlenebilir.
Sometimes it locks up.
Kimse.
The door locks from the outside.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]