English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ L ] / Lollipop

Lollipop traduction Anglais

440 traduction parallèle
Biz, Lolipop Locasının temsilcisiyiz
We represent the Lollipop Guild
Lolipop Locası Lolipop Locası
The Lollipop Guild The Lollipop Guild
Lolipop Locası adına
And in the name of the Lollipop Guild
Jöleli Lolipop.
It stands for jellybean. It stands for lollipop.
Lolipop vermeyi dene, Şerif.
Try him with a lollipop, Sheriff.
Bayanlar çıngıraklı halkaları, erkeklerin ağızlarındaki lolipoplara geçirecek.
Ladies with the jar rings, ring the lollipop sticks in the fellow's mouth.
Sadece bugün, sana kasabadaki en büyük lollipopu gönderdim
Just today, I sent you the biggest lollipop in town.
Kasabanın en büyük sülüğü için kasabadaki en büyük lollipop.
The biggest lollipop in town for the town's biggest sucker.
Bir lollipop.
A lollipop.
O halde böyle büyük bir lollipop. Daha önce hiç görmemiştin.
So you've never seen such a big lollipop before.
Lollipopla gelen bir de mesaj var.
There's a message goes with the lollipop.
Ön koltukta elinde lolipop olan bir çocuk vardı,... arka koltukta da elinde lolipop olan bir çocuk ve bir de köpek.
There was a kid in the front seat with a lollipop, a kid in the back seat with a lollipop and a dog. And good evening.
Çocuk henüz çok toy.
That's a lollipop, that boy.
# Bulursun karşında belayı #
# Is like a lollipop
Bana hep elma şekerinin sapı kalır.
I always get the fuzzy end of the lollipop.
Elma şekerinin sapını yemekten yoruldum.
I'm tired of getting the fuzzy end of the lollipop.
Umarım bu kez elma şekerinin tatlı tarafını yersin.
I hope this time you wind up with the sweet end of the lollipop.
Elma şekerinin tatlı kısmını ye, atılmış lahana salatası ve bitmiş diş macunu değil.
The sweet end of the lollipop, not the coleslaw in the face and the squeezed-out tube of toothpaste.
Çıkın dışarı.
Here, buyyourselves a lollipop.
# # So do lollies in a lollipop jar
# # So do lollies in a lollipop jar
Tatlı olarak lolipop var.
We'll have a lollipop for dessert.
Akşamdan önce, her şey "hayatım, tatlım, şekerim, balım... bir sürü aptalca ama tatlı işler..."
Evening before, everything "Sweetheart, honey, lollipop" plenty chop-chop monkey business.
Lolipop...
Lollipop...
Elinizde lolipopla kaybolmaktan mı korkuyorsunuz?
Are you afraid you'll get lost with your lollipop?
Al, şeker.
Here, have a lollipop.
- Bu Lolipop!
- That's Lollipop!
Ben bulurum, seni manyak lolipop!
I find my own, you demented lollipop!
Neyle? Lolipop vererek mi?
With what a lollipop?
- Lolipoptan daha iyidir.
- Better than a lollipop.
Torpidoda şeker var. Şaka yapmıyorum.
There's a lollipop in the glove box look.
Merhaba, seni koca lolipop.
Hello, you big lollipop.
Lolipop mu?
A lollipop?
Lolipopumu düşürüyordum.
I think I'm gonna lose my lollipop.
Dudakların insanı çıldırtıyor.
Your lips would make a lollipop too happy.
Eline de bir şey veririz. Lolipop ya da ne bileyim bir kutu bira filan.
AND WE COULD GIVE HIM LIKE A LOLLIPOP OR SOMETHIN'...
- Lolipopumu istiyorum!
- I want my lollipop!
Portakallı lolipop.
An orange lollipop.
Şimdi Cordettes'i dinleyeceğiz : Lollipop.
It's the Cordettes, with Lollipop.
Gemimin adı Lolipop.
The name of my ship is the Lollipop.
- Lolipop'da hangi silahlar var?
What's the armament on the Lollipop?
Doğruca eve gidiyorsun, şekerparem.
You go straight home now, lollipop.
Küçük apartmanlarında, yalnız başlarına karanlıkta yaşıyorlar, silahlarıyla lolipop oynuyorlar.
They sit in their little apartments, alone, in the dark, playing lollipop with a service revolver.
Dinleneceksin ve güzel bir lolipop alacaksın.
You get rest and have a lollipop.
Ben mutluluk diyarındaki büyülü adamım....... lolipop caddesindeki şekerleme evde otururum..
I'm the magical man from happy land in a gumdrop house on lollipop lane.
- Ben de alabilir miyim?
- Can I have a lollipop?
Maurice Minnifield'ın başına geldi.
Poor Jane, always getting the fuzzy end of the lollipop.
- Oramda bir lolipop tutmak hoşuma gidiyor.
- Uh, I like to keep a lollipop there.
Mutluluk Diyarı'nın Lolipop Kulvarı'ndaki şekerleme evinden gelen sihirli adamım ben.
"I'm the magical man from Happy Land... in a gumdrop house on Lollipop Lane."
- Bana lolipop getirdin mi?
- Did you bring me a lollipop?
Kıpırdanmaya devam edersen lolipopu olmayan kel bir kız olacaksın.
You keep squirming, there's going to be a little bald girl with no lollipop.
Eğer paraşütünüz açıImazsa, yedek paraşütünüz burada.
If your chute doesn't open, this is the lollipop, your reserve chute.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]