Lonnie traduction Anglais
788 traduction parallèle
- Lonnie, senin günün iyi geçti...
- Lonnie, did you have a nice day...
Lonnie, ne güzel bir kutu...
Why, Lonnie, what a lovely box...
- Bu çok fazla, Lonnie.
- Oh, it's too much, Lonnie.
- Bu akşam olmaz, Lonnie.
- Not tonight, Lonnie.
Lonnie, durum o kadar vahim değil.
Now, Lonnie, it's not as bad as that.
- Lonnie, ne oluyor?
- Lonnie, what is it?
Ama Lonnie, bunun iyi bir fırsat olduğunu düşünüyordun, öyle değil mi?
But Lonnie, you did think it was a fine opportunity, didn't you?
Anna, kim bu çocuk?
- Anna, who is that boy? - Now, Lonnie.
Lonnie. O çok iyi bir delikanlı.
He's a very fine young man.
Lonnie.
Oh, Lonnie.
- Lonnie, üç mai tai.
- Lonnie, three mai tais.
Lonnie, mide ısıtıcılardan dört tane getir.
Lonnie, four of those little tummy-warmers over here.
Pekala, umarım Lonnie'nin memnun olması için bunu açıklayabilirim.
All right, I just hope I can explain it to Lonnie's satisfaction.
Lonnie mi?
Lonnie?
- Lonnie'yle hiç tanıştım mı?
- I ever meet Lonnie?
Lonnie, ön kapıyı kapat.
Lonnie, close that screen door.
Hadi, Loonie.
Come on, Lonnie.
- Bugün nasılsın, Lonnie.
- How are you today, Lonnie?
Lonnie.
Lonnie.
Jeff Lonnie'den yaşlı değil.
Jeff... he's no older than Lonnie.
Lonnie Omaha'da bir büroda çalışıyor.
Lonnie works in an office in Omaha.
Lonnie de hoş bir isimdir.
Well, Lonnie's a nice name.
Peace, Lonnie, nasıl gidiyor, abi?
Hey, peace, Lonnie. How you be, man? All right.
Lonnie ile ne yapacağını bilmiyorsun.
You don't know what you have to do with Lonnie. Girl, you're crazy!
Lonnie, ne dersin?
Lonnie, what'd you think about it?
Nasılsın, Bay B.?
Good morning, Mr. B., how are you? Lonnie! Irwin!
Selam, lrwin.
Hey, Lonnie.
- Selam, Lonnie!
How you doing?
Lonnie, naber?
Lonnie, how are you?
Selam, Lonnie.
Hello, Lonnie.
- Lonnie, lütfen.
Oh, no, Lonnie... You think I ain't working here no more? You think...
- Yeterince iyi değil mi senin için?
What's the matter, Lonnie, he ain't good enough for you?
Küçük Lonnie, nasılsın? Kardeş.
Hey, little Lonnie, how you doing?
Lonnie, şimdi değil, lütfen.
Lonnie, now is not the time, huh?
- "Bluebird" beni perişan ediyor!
I got two children. Look, Lonnie, that, that Bluebird Car Wash, they're driving me outta business.
O kadar çok yeriniz var ki, iyi organize etseniz, iki misli kazanırsınız...
Mr. B., I keep trying to tell you, you got a big lot here. If you organize this thing right, you can be making twice as much. Lonnie, uh, look, I know you got ideas.
Lonnie...
Oh, Lonnie. ( SIGHS )
Nerde olduğunu bilmiyordum.
Lonnie, I didn't know where you were.
Yarın oturur, seni rahatsız eden tüm konuları konuşuruz.
Lonnie, tomorrow we sit down, we talk about all the things on your mind.
- Lonnie, sen de gelir misin?
Hey, Lonnie, you want a ride?
- Teşekkür ederim, Lonnie.
Oh, Lonnie, thank you.
- Konuşmak için gelmedim.
I didn't come here to talk, Lonnie.
Seni öldürmek istemiyorum.
I don't wanna kill you, Lonnie.
Duane, yani Abdullah, Bill Duke ve Lonnie, lvan Dixon.
( MAKES BUZZING SOUND ) Duane, uh, I, I mean, Abdullah, is Bill Duke. Lonnie, Ivan Dixon.
İçlerinden en gençleri Lonnie adlı bir çocukmuş.
The youngest was a kid named Lonnie.
Üçü hızlı silah çekermiş. Lonnie hariç... çünkü avare bir çocukmuş, onu göz açıp kapayıncaya kadar öldürmüşler.
They was all pretty quick, except for Lonnie - he was a fiddle player, and...
Lonnie Elam asla oraya gitme dedi.
Lonnie Elam said never to go up there.
- Lonnie. lrwin? Hadi ama!
Come on, Irwin!
Ben cezamı çektim, her ay size görünüyorum, ve bu pis arabaları yıkıyorum, ama sizden rahat yok! Utanmıyorum ben.
Now, Lonnie, please.
- Lonnie, büyük planların var, biliyorum...
You...
Bütün meseleleri yarın konuşuruz.
Uh, Lonnie, uh, we'll talk about all that stuff tomorrow.