English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ L ] / Lottie

Lottie traduction Anglais

246 traduction parallèle
- Ah, Lottie!
- Oh, Lottie!
- Sorun nedir, Lottie?
- What's the matter, Lottie?
Lottie, Lottie!
Lottie, Lottie!
Metanetini koru, Lottie.
Have courage, Lottie.
- ( LOTTIE ) : Betty, izninle...
- Betty, let me...
( LOTTIE ) : Biliyorum. Elimden gelenin en iyisini yapacağım.
I know, I'm doing the best I can.
Üzme kendini, Lottie.
Don't worry, Lottie.
- Otur yerine, Lottie.
- Sit down, Lottie.
İyi geceler, Lottie. Yalnız gideceğim.
Good night, I'll run along.
( LOTTIE ) : Bekle!
Wait!
İmdat, imdat, imdat! ( LOTTIE ) :
Help, help, help!
Vesta Victoria, Eddie Foy, Ward Vokes, Lottie Collins, Charlie Case...
Vesta Victoria, Eddie Foy, Ward Vokes, Lottie Collins, Charlie Case...
Lottie için bir üniforma aldıysan ki başka biri için aldığını düşünemiyorum onu neden giymesin?
If you bought the uniform for Lottie, and I can't imagine who else it would it be for then why shouldn't she wear it?
Üniformayı Lottie'ye verdiğinde benim olduğunu biliyordun.
You knew that uniform was mine, didn't you?
- Merhaba Lottie.
- Hello, Lottie.
- Seni de Lottie.
- lt's nice to see you, Lottie.
- Lottie, bu kadar yüksek sesle değil.
- Lottie, not so loud.
... ve Lottie'nin partisini unutma.
And don't forget about Lottie's party.
Bana Brian ve Lottie ile birlikte... en azından partide boy göstereceğine söz ver.
I want you to promise me you'll at least make an appearance at that party.
Niye, onunla yeniden kavga etmek istemiyorum.
With Brian and Lottie living practically on top of us... why, I don't want to get into a feud with her again.
... ve böylece Lottie'nin partisine gittim...
[Peter Narrating] And so I went to Lottie's party.
Sen ve Lottie Bütün bu insanları nerede tanıdınız?
Where on earth did you and Lottie meet all these people?
- Şeyy, Lottie nerede?
- Well, where's Lottie?
- Lottie'nin arkadaşı mısın?
- You a friend of Lottie's?
Evet.Ben o partiye gittim.Lottie ile ayni binada yaşamak tam bir dertttir.
Yeah, I went. That's the trouble living in the same building with Lottie.
Lottie'nin partisi ve Nancy Ordway ile buluşmam... Haziranın 6'sındaydı.
[Peter Narrating] Lottie's party and my meeting with Nancy Ordway... was on the sixth of June.
Lottie'nin kokteyl partisinden yaklaşık bir ay önce, Mayısın başları... Lottie'nin oynadığı ve benim prodüksiyonum olan "Yükselen Yıldız" a 45.caddedeki tiyatroya gitti...
[Peter Narrating] By early May, about a month before Lottie's cocktail party... she had reached 45th Street and the theater where Lottie was starring... in my production of Star Rising.
Lottie nerede?
What's with Lottie?
- Bunu Lottie'ye söyleme.
- Don't tell Lottie that.
Trajedi'nin gerisindeki gerçek olarak... Nancy Ordway ile olan arkadaşlığımın öyküsünü anlatayım.. Lottie'nin partisindeki tanışmadan 10 gün sonra...
[Peter Narrating] With that background to the tragedy... let me now pick up the story of my friendship with Nancy Ordway... ten days after our meeting at Lottie's party.
Lottie, Miss Ordway'i hatırladın m?
Lottie, you remember Miss Ordway, don't you?
Lottie, çok özür dilerim, ama Miss Ordway'yi şimdi eve götürmem lazım.
Lottie, I'm terribly sorry, but I have to take Miss Ordway home now.
Oh, Peter'e sevgilerle, Lottie.
Oh, for the love of Pete, Lottie.
Lottie her zaman ki gibi mi davranıyor?
Lottie behaving herself?
sen henüz Lottie'yi ürkütücü bir prodüksiyonda oynatmadın, değil mi?
You haven't let Lottie put on some frightful homecoming production, have you?
Lottie, kız öldü.
Lottie, the girl is dead.
- Oh, kes şunu, Lottie.
- Oh, cut that out, Lottie.
Oh, aptal olma, Lottie.
Oh, don't be a fool, Lottie.
Lottie'nin dairesinden 1-2 saat uzaklaşması lazım... ki, ben de Brian'la konuşabileyim.
I want Lottie out of their apartment for about an hour or so... so I can have a little talk with Brian.
Selam.Lottie orada mı, Brian?
Hello. Is Lottie there, Brian?
Zavallı Lottie.
Poor Lottie.
Lottie dışarı çıktı - Iris'i görmek için, aslında.
Lottie just went out - to see Iris, as a matter of fact.
Iris Lottie'e söyleyecek mi?
Is that what Iris is gonna tell Lottie?
Lottie gibi birisiyle evli olmanın ne demek olduğunu bilemezsin. ama sana her şeyi söyleyeceğim.
You don't know what it means to be married to a woman like Lottie... but I'll tell you this.
ona, Lottie'den boşanmamın imkansız olduğunu... Anlatmaya çalıştım.
It was no use trying to make her understand... that I couldn't get a divorce from Lottie.
isteseydim bile, bin yıl geçse de Lottie asla kabul etmezdi. Biliyorum.
But even if I had, Lottie would never have gone for a deal like that... in a thousand years, and I knew it.
Lottie'siz, açlıktan ölürüm.
Without Lottie, I'd be doing good not to starve.
Lottie'e söyleyecekti.
She was going to tell Lottie.
Lottie dışarıdaydı, çok şükür ki fotoğrafcıya gitmişti.
Lottie was out, thank heavens, at the photographer's.
3 : 30'da dönecek.
I'm expecting Lottie back about 3 : 30.
- Lottie!
- Lottie!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]