Louie traduction Anglais
1,800 traduction parallèle
Louie, burada ne işin var?
Louie, what are you doing in here?
- Louie!
- Louie!
Bırakın! - Louie partide abartmış.
- Louie partied a little too hard.
Lucky Louie'nin çekimleri seyirci huzurunda yapılmıştır.
"Lucky Louie" was taped before a live audience.
Kalk Louie!
Get up, Louie!
Louie bir saat önce eve gidip yemek hazırlığına başlaman lazımdı.
Because, Louie, you should have been home an hour ago. You were supposed to start dinner.
Louie, kalbin patlayacak.
Louie, your heart's gonna explode.
Kardeşin Louie'yi biliyorum.
I know about your brother louie. Yeah.
Şişko Louie ya da Sivilceli Louie DJ olur mu diye bakalım.
See if we can get Fat Louie or Bad Skin Louie to DJ.
Louie, neredesin? - Lyla?
Louie, where are you?
Louie!
Louie.
Louie günbatımına doğru giderken arabada o kızla birlikte olman gerekmiyor mu?
Louie aren't you supposed to be in the car with the girl as she drives off into the sunset?
- Selam, Louie.
- Hey, Louie.
6 : 30'da Louie'de buluşalım.
MEET YOU AT LOUIE'S, 6 : 30.
Louie!
LOUIE!
LOUIE'S TOWING
LOUIE'S TOWING
Louie sizi burda esir mi tutuyor?
Is Louie keeping you prisoner here?
"Louie Louie" ve "You Really Got Me" arasında falandı.
Sometime between "Louie Louie" and "You Really Got Me."
Bunu duysa küçük Louie çok mutlu olurdu. Film okulunu yeni bitirmiş şaşkının tekiydim.
Oh, chloe, this is--this is lou's aunt rhoda.
- Louie.
- Louie.
Louie buradayız. Bir fotoğraf çek.
Louie, right here, snappy snap.
Louie, nerdesin?
Louie, where are you?
Louie.
Louie.
Louie... Senin o kızla aynı arabada olman onun da arabayı gün batımına doğru sürmesi gerekmiyor muydu?
Louie aren't you supposed to be in the car with the girl as she drives off into the sunset?
Merhaba, Bay Louie?
Hello, Mr. Louie?
Özellikle sen Louie, çünkü en küçükleri sensin.
Especially you, Louie, because you're the littlest.
İstersen Louie'le beraber uyuyabilirsin.
You can sleep with Louie if you want.
- Louie'yi yanına almamış.
- She didn't take Louie.
Louie olmadan kaçmayacaktır, öyle değil mi?
She wouldn't run away without Louie, right?
Hey Loie, şunu dosyala, olur mu?
Hey, Louie, file this, will you?
Şimdi, bahisçi Kevin'in borçlandğı kişi Louie Downtown adında biriydi.
Now, the bookie Kevin owed the money to was named Louie Downtown.
Louie bahisleri Sal Minetta için yürütüyordu.
Louie ran the book for Sal Minetta.
Sal ve sağ kolu, Nicky Cottero, Louie'yi kontrol etmek için haftada bir uğruyorlardı, ama şu anda orada değillerdi.
Sal and his right-hand, Nicky Cottero, would drop by once a week just to keep Louie honest, but they weren't there right now.
Kevin, elinde yeterli para olmadığı için, Louie'den biraz daha zaman istemeliydi.
Since Kevin was short, he had to tell Louie that he need more time.
Bu yüzden Sean bir arkadaşının taksisini ödünç aldı, tabi arkadaşı bakmıyorken, ve Jimmy'de yanlarına aldılar Louie haberi iyi karşılamazsa diyerek.
So Sean borrowed a friend's cab while the friend wasn't lookin', and they took Jimmy along in case Louie didn't take the news too well. /
Ve işte Louie Downtown'da öyleydi- -
And that's what Louie Downtown was- -
Hey, Tommy, Louie Downtown'a n'olduğunu duydun mu?
Hey, Tommy, did you hear what happened to Louie Downtown?
Anlaşılan Louie Downtown onun yeğeniymiş.
It turns out Louie Downtown is his nephew.
- Louie nerede?
- Where's Louie?
- Louie kim?
- Louie who?
Ama Louie beni tehdit etmeye başladı.
But Louie starts threatening me.
Louie Downtown elimizde.
We got Louie Downtown.
Louie!
Louie!
Bir Louie Downtown'ı kaçırmana gerek yok ki.
You don't kidnap a Louie Downtown.
Ona Louie'yi geri verecektim.
I was giving him Louie back.
Sonra o şıllık "Vur onu Louie" diye bağırmaya başladı.
But then that wasted chick starts yelling, "Shoot him, Louie."
Roma Amfitiyatrosunda Hristiyanların aslanlara yem edilmesini izleyenlerin Louis ve Marie Antoinette'in kafalarının giyotinle uçurulmasını izlemek için biraraya gelmiş kalabalıkların resimleri... insan her zaman ölüm karşısında büyülenmiştir, değil mi?
From the Roman Coliseum where it was standing room only... to watch the Christians be fed to the lions... to the crowds in Paris who gathered to watch... the guillotine lop the heads of Louie XIV and Marie Antoinette... man has always been fascinated by death, right?
Louie Brandeis, Thurgood Marshall.
Louie Brandeis, Thurgood Marshall.
Bu noktada, Sean Donnelly okula geri dönme fikrinden nefret ediyordu.
Louie's cell phone with his entire bookmaking business.
Evet, bunu zaten defalarca yaptık.
He owes us money. He owes Louie money.
Jimmy, Louie'nin cep telefonunu buldu, tüm bahis işleri de içindeydi.
Mr. Reilly said he didn't do it.