Loulou traduction Anglais
69 traduction parallèle
Buraya gel, Loulou!
Come back, Loulou!
Loulou... Yarın sabah ilk iş seni doktora götüreceğim. Seni kötü köpek!
Loulou first thing tomorrow morning you're going to the analyst, bad dog!
Loulou!
Loulou!
Bu çok büyük bir işmiş.
This is a job by Big Loulou.
- Çok büyük bir tutuklama yapacaklarını söylediler.
- They were going to arrest Big Loulou.
Loulou, Austin'i garaja koyun.
Loulou, put the Austin in the garage.
- Loulou şu projektörü kapat.
Kill that arc!
- Loulou burada, değil mi?
Isn't Loulou here?
Seninle gelmek istiyorum, Loulou.
I want to come with you, Loulou.
- Adı Loulou mu?
Is his name Loulou?
- Loulou ne olacak?
- What about Loulou?
Kavga mı ettiniz? - Hayır, Loulou'yu bıçaklamışlar.
Are you having a fight?
Saat 12'de hastaneye Loulou'nun yanına gidiyorum.
I'm going to Loulou in hospital at 12 o'clock.
- Loulou burada değil mi?
Isn't Loulou there?
Loulou'dan hamileyim.
I'm pregnant with Loulou.
- Loulou ne düşünüyor?
What does Loulou think?
Loulou'yu tehlikeli bir işe bulaştırmayacağım.
I'm not going to involve Loulou in a dangerous job.
Loulou'yu tanıyor musun?
Do you know Loulou?
- Loulou'yu da getir.
And bring Loulou.
Loulou hala seninle mi?
Is Loulou still with you?
Loulou'nun arkadaşları da tam tersi.
Loulou's friends are the opposite.
Loulou Smigel'in kızı orada evlendi.
LouIou SmigeI's daughter had her wedding there.
Loulou, çantayı kapat!
Loulou, close the bag!
Yani Lecarpe ona tecavüz etti. Ben onu öldürdüm ve Loulou'da kemiklerini çöpe attı.
So Lecarpe raped her, I snuffed her and Loulou trashed her bones.
Ben sadece Loulou'yu tanırım.
I only know Loulou.
Loulou ile birlikte eve gitmeye karar verdim.
I decided to go home with Loulou.
Dün gece sen ve Loulou nereye gittiniz?
Where did you and Loulou go last night?
Loulou'ya soralım.
We'll ask Loulou.
Loulou gerçekte kim?
Who is Loulou really?
Benim için, Loulou bizim hizmetçimiz, tamam mı?
For me, Loulou is our servant, alright?
Loulou?
Loulou?
İkimiz de Loulou'yu gecelerce kırbaçladık.
Both of us whipped Loulou for whole nights.
Siz de "Luigi" ya da "Lulu" falan demeyin.
- Avoid "Luigi" and "Loulou" too.
Genç kurt, Loulou, bir tavşanla hiç karşılaşmamıştı.
Young wolf, Loulou, had never met a rabbit.
Tom ve Loulou arkadaş oldular.
Tom and Loulou became good friends.
Loulou büyüdü ve Tom ona misket oynamayı, okumayı ve balık tutmayı öğretti.
Loulou grew and Tom taught him how to play marbles, to read, and to fish for eating.
Loulou Tom'a çok hızlı, diğer tavşanlardan daha hızlı koşmayı öğretti.
Loulou taught Tom to run very fast, faster than the other rabbits.
Loulou Tom'a korkmayı da öğretti.
Loulou also taught Tom fear.
Birgün, Loulou Tom'u o kadar çok korkuttu ki Tom yuvasına koştu ve bir daha hiç çıkmamaya karar verdi.
One day, Loulou scared Tom so much that Tom ran into his burrow and decided never to come out.
Loulou arkadaşlıklarının bittiğini düşündü.
Loulou thought their friendship was over.
Bir gece, kurtlar tavşan sanarak Loulou'ya saldırdılar.
One night, wolves attacked Loulou, mistaking him for a rabbit.
O gece, Loulou kurttan korkmayı öğrendi.
That night, Loulou learned fear-the-wolf.
Loulou Tom'a gitti.
Loulou went to Tom.
Teşekkürler, Loulou.
Thank you, Loulou.
Ne sıkıcısın, Loulou.
You're such a bore, Loulou.
Bu bir Loulou de la Falaise yapımı. Marie Antoinette'in ünlü frambuaz kolyesi.
this is a loulou de la falaise reproduction of marie antoinette's famous framboise necklace.
- Zavallı Loulou.
- Poor old Loulou.
Aferin, Loulou.
Well done, Loulou.
Loulou, dikkat et.
Loulou, be careful.
Loulou, yemek zamanı!
Loulou, suppertime!
Lulu, geliyor musun?
Come on got to hurry up now because my coat... Are you coming Loulou?