English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ L ] / Louvre

Louvre traduction Anglais

402 traduction parallèle
Louvre'ye doğru yürüyelim mi?
- Mm-hm? - Shall we stroll towards the Louvre?
Öncelikle Louvre Müzesi'ni görmek istersiniz diye düşünüyorum.
Oh, first of all, you would like to see the Louvre museum.
Louvre Müzesi'ni görmek istiyorum.
I'd like to see the Louvre museum.
- Evet, Louvre'yi Eyfel Kulesi'ni, en çok da Notre Dame'yi...
- Yes, the Louvre, the Eiffel Tower, oh, and most of all, Notre Dame.
Gerçek olanı Paris'te Louvre Müzesi'nde.
The real one's in the Louvre in Paris.
İçkini iç Henri, sonra Louvre'a gidip ruhlarımızı tazeleriz.
Drink your drink. Then we'll go to the Louvre and refresh our souls.
- Louvre'a, o mezarlığa mı?
The Louvre, that graveyard.
Bugün Louvre'da asılı ve dünyada onu satın alabilecek kadar parası olan yok.
Today, it hangs in the Louvre... and no one man in the world has enough money to buy it.
Louvre, Camondo koleksiyonunu kabul etti.
"The Louvre has accepted Camondo Collection."
Paris, Louvre bölgesinden milletvekili Vignon, burada mı?
Deputy Vignon from the Louvre district of the city of Paris?
Hiç Louvre'a gittiniz mi?
Ever been to the Louvre?
Louvre almadan önce Theo'ya yollasan iyi edersin.
Better send it to Theo before the Louvre grabs it.
Aynı günde Louvre ve Napoleon'un mezarını gezersek, eğlenmek için bir akşam ayırabiliriz.
If we do the Louvre and Napoleon's tomb the same day, we can manage one evening of entertainment.
- Seni Louvre Müzesi'ne asmalılar.
- They ought to hang you in the Louvre.
Bu, Meister koleksiyonundan, Louvre ve National Gallery açık artırmada teklif vermişti.
- I do. This is the Meister collection the Louvre and the National Gallery bid for.
Ve bu da bir Van Gogh şaheseri şu anda Paris Louvre Müzesinde sergileniyor.
'Now we have Fascination by Van Gogh, which now hangs in the Louvre gallery in Paris.'
Ve bu da bir Van Gogh şaheseri şu anda Paris Louvre Müzesinde sergileniyor.
And now we have Fascination by Van Gogh, which now hangs in the Louvre gallery in Paris.
Bir saat içinde, Louvre avlusu önündeki meydan yakınlarında olun..
Be in a quarter of an hour in the yard of the Louvre, at the carousel.
Louvre'a gitmek istiyorum.
I`d like to go to the Louvre
Bu yüzden o büyük yerde sıkılıyorum.
- This wasn't on the street, in Louvre.
Onlar zaten anladılar. - Bu ikinci denemendi canına kast ettiğin Louvre da Kontes Peyrak'ın hayatına kast etme denemendi.
Dear members of tribunal, if we talk about murder, the in the last days there was 2 attempts to murder Countess de Peyrac..... In Louvre.
Siz Louvreye girmeyeceksiniz.
You won't enter the Louvre.
Franz bir Amerikalının Louvre'yi 9 dakika 45 saniyede gezdiğini okumuştu.
Franz had read of an American who took 9 min. 45 sec. to visit the Louvre.
Louvre'u yeni gezdim de, çok harikaydı.
I've just been through the Louvre, and that was wonderful.
Louvre mu?
The Louvre.
- Siz Louvre'ye geri mi dönüyorsunuz?
You're not going back to the Louvre?
Louvre Müzesi?
The Louvre?
Yardımcı Bakan Himmler son zamanlarda Louvre'da çok değerli bir goblen olduğunu öğrendi.
Vice Minister Himmler has recently learned that the Louvre has a very valuable tapestry.
Yalnız Louvre Direniş'in elinde.
Only the Louvre is in the hands of the Resistance.
Ama Louvre orada. Evet.
But the Louvre is just over there.
O zaman Eiffel Kulesi sol taraftaysa bu demektir ki Louvre sağda değil mi?
Well, okay, if the Eiffel Tower is on the left... that means that the Louvre is on the right, yeah?
Louvre Müzesi ve Eyfel Kulesinin altına dinamitler yerleştirildi.
All the charges have been placed under the Louvre and the Eiffel Tower.
Vincennes'dan Louvre'a saman getiren bir arabacıdan kızımızın haberlerini aldım.
I've had news of our daughter from a can't driver leaving Vincennes with fodder for the Louvre.
1649 yılının Ocak ayında uğradığımız aşağılamalar yüzünden, sen ve ben geceleyin ucuz bir at arabası ile Louvre'dan Saint-Germain'e kaçmak zorunda kaldık.
The humiliations suffered in January of'49, the night you and I were forced to flee from the Louvre to Saint-Germain in a cheap coach.
Yarın saat 7'de konsey için tüm bakanları Louvre'da toplayın.
Have all the ministers at the Louvre tomorrow at seven for the council.
Bundan başka, Bay Colbert, Louvre'a döndüğümde, usta bir terzi çağırmanı istiyorum.
In addition, Mr. Colbert, upon my return to the Louvre, I want you to summon the master tailor.
Doğrusu biraz cesaretim olsaydı gider Sorbonne'u, Louvre'u, Comedie Française'i bombalardım.
Seriously, if I were brave, I'd dynamite the Sorbonne, the Louvre, the Comedie Francaise.
Uzun uzun yürüdük. Ve Louvre...
We went for long walks... and to the Louvre...
Evet, bir gün insanoğlu gözlerini açacak.. ve bu resimler Prado ve Louvre'da sergilenecek.
Yes, one day the mankind will have their eyes opened and these pictures will hang in the Prado, in the Louvre.
Pierre derdi ki : "Louvre Müzesi'ni ziyaret edelim ki oğlumuz da sanatı seven birisi olsun."
Pierre would say : "Let's visit the Louvre so our son will love art."
Bunu gidip Louvre'a asacak değiliz.
We're not gonna hang it in the Louvre.
Onun Aziz Sebastianın ın bir adet Stockholm de ve bir adet de Louvre da olduğu doğrudur.
This is true of his St. Sebastian in Stockholm and also of the one in the Louvre.
Louvre muzesindeki Aziz Sebastian....... O çalışmadaki manevi simgeselleşmeyi görmezden gelemezsiniz..
In the St. Sebastian in the Louvre you completely ignore the intensely spiritual aspect of the figure.
... Kuzeye Opera caddesinden hükmediyorsun Güneye Louvre'un sütunlarından Doğu ve Batıya da Saint-Honore sokağından.
you command the North by Avenue de l'Opera, the South by the Louvre colonnade, the East and west by Rue Saint-Honore.
Bu sabah Louvre Müzesi'nin Mısır bölümüne yeniden gittim.
I went back to the Egyptian department at the Louvre this morning.
" Louvre'dan sevgilerle.
" Best wishes from the Louvre.
Louvre'un önündeki, Carousel Zafer Takı'nda.
The Arc de Triomphe du Carousel, in front of the Louvre.
- Louvre'un önündeki küçük olanda.
- The small one in front of the Louvre.
- Louvre'un önünde.
- In front of the Louvre.
Tabloların Louvre'a asılacak.
Your paintings are to hang in the Louvre.
The Louvre.
The Louvre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]