Lue traduction Anglais
48 traduction parallèle
Prens Red Lotus uyurken Prens Lue Lotus gardını aldı.
Lue Lotus Prince kept guard while Red Lotus Prince slept
- Linda Lue Linden? - Benim.
- Linda Lue Linden?
Merhaba. Adım Linda Lue Linden.
Hey, my name is Linda Lue Linden.
- Linda Lue, senin yüzün mü o?
- Hey, Linda Lue, is that your face I see?
- Adım Linda Lue.
- Miranda.
- Memnun oldum.
- I'm Linda Lue. - Nice to meet you.
Linda Lue, beni dinliyor musun?
Linda Lue, are you listening to me?
Lue?
Lue?
Linda Lue?
Linda Lue?
Bayan Linda Lue, Birleşik Devletler'de tek bir şeyi değiştirecek olsaydınız neyi seçerdiniz?
Miss Linda Lue, if you had to change one thing about the United States... what would that be?
Sulu gözün tekisin, Lue.
That's'cause you're such a sap, Lue.
Sen inanıyor musun, Lue?
You believe that, Lue?
- Hadi ama Lue.
- Come on, Lue.
Hadi, Lue. Çok eğleniriz.
Come on, Lue, it'll be fun.
Kendi kendime dedim ki " Linda Lue, bu bir iş değil.
And I had to say to myself, " Linda Lue Linden, this is not a job.
İkiniz de Linda Lue gibi fikrinizi değiştirmişsiniz anlaşılan.
Well, looks like you both pulled a Linda Lue and changed your minds.
Linda Lue, senin yüzün mü o?
Hey, Linda Lue, is that your face I see?
Bu yaptığın Hıristiyanlığa sığmaz, Linda Lue.
That ain't very Christian, Linda Lue.
Sanırım söylemeye çalıştığım şey şu... Özür dilerim Lue.
I guess what I'm just trying to say is that I'm sorry.
Lue, uyan!
Lue, wake up!
Uyan, Lue!
Wake up, Lue!
Lue!
Lue!
Lue'yu kurtarıyorum.
I'm saving Lue.
Yapmaları gerekiyor, Lue.
They need to do it, Lue.
Lue, sakin ol.
Lue, calm down.
Lue, güvendesin.
Lue, you're safe.
Hayır, Lue. Bu gerçek değildi.
No, Lue, it wasn't real.
Kayınpederim çağırma ayininin Lue orada olmadığı için işe yaramadığını düşünüyor.
My father-in-law- - he thinks the calling ceremony didn't work because Lue wasn't there.
Lue, beni duyuyor musun?
Lue, can you hear me?
Lue, senden elimi sıkmanı istiyorum.
Lue, I need you to squeeze my hand.
Mrs. Cheng, uyguladığım ilaç Lue'nın kalbi için düşük ihtimalle de olsa işe yarayabilecek bir ilaçtı durumunu düzelten bu ilaç oldu.
Mrs. Cheng, the medicine I administered was a long-shot treatment for Lue's heart, but that's what's helping him.
Han Lue'nun Nissan'ının kusursuz yeniden yapımı... Hızlı ve Öfkeli : Tokyo Drift'teki gibi.
It's a perfect recreation of Han lue's Nissan in The Fast And The Furious :
Süper metal grubu Motley Lue'nun efsanevi vokalisti Lou Dorchen, bir anda dünya sahnesine fırlayıp rock ilahı kavramının karşılığı haline geldi.
Lou Dorchen, the legendary lead singer of metal supergroup Motley Lue, who burst onto the world stage out of nowhere to become the very definition of a rock god.
Ezra Lue, Cenevre'de tanıştığımız galerici.
Ezra Lue, this gallerist that we met in Geneva.
Ezra Lue burada.
Ezra Lue is here.
- Ezra Lue!
- Ezra Lue!
- Lue, uyansana. - Uyanığım.
- Lue, wake up.
Hadi, Linda Lue.
Go on, Linda Lue, you can make it.
Millet korkar filan, neme lazım.
Well, thanks a lot, Linda Lue.
Çok teşekkür ederim, Linda Lue. - Hâlâ kızgın değilsin ya bana.
- You're not still mad at me, are you?
Eşekoğlueşek!
Eþþoðlueþþek!