Lung traduction Anglais
2,704 traduction parallèle
Sağ akciğer ve sol meme kadranında görünür, çıkış yarası yok.
Right lung in lower left quadrant, no visible exit wounds.
Tabii ki, akciğer kanserinin yerinde bir kampanya ile engellenebilir ve önlenebilir olduğuna inanıyoruz.
We believe, obviously, that lung cancer is avoidable and can be thwarted with the right campaign.
Akciğer doku renkleri normal.
Lung tissue color
Durumu sallantıda. Sol akciğeri Shamrock Milkshake ile doluydu.
His left lung was filled with shamrock shake.
Kürek kemiği de kırılmış. O da akciğeri delmiş olabilir.
Her scapula is also broken, which could have pierced the lung.
Dış yaralanmalardan bir tanesi, akciğere kadar uzanıyor.
One of the exterior puncture wounds extended into the lung.
Yani sence orada başlayan mevzu Sean'un akciğerinde bir tornavidayla mı bitti?
So you think what started there ended with a screwdriver to Sean Becker's lung?
Walter şanslı bir adammış. Akciğerleri herhangi hasar görmemiş gibi duruyor.
It looks like he doesn't have to lose any lung.
Tsa lung Trul khor. Tibet yogası.
That's tsa lung trul khor, Tibetan yoga.
Ekipler onu zamanında kalp ünitesine bağlasalar kurtulabilirdi bile.
If the EMTs had got him on a heart-lung machine in time he might have survived.
Sigarayla bir ışığı kapatmak biraz zaman, bolca da akciğer ister.
Setting one off with a cigarette requires a little time and a lot of lung capacity.
Ciğerlerin sesi eşit geliyor.
Okay. Lung sounds are equal bilaterally.
O olaydan 2 yıl sonra akciğer kanserinden öldü.
Watched him die of lung cancer two years later.
Hayır, eğer göğüse yapılmış bir darbeyse bu otomatik olarak kaburgaları kıracaktır ve bu da akciğerleri delip kendi kanında boğuluyor demen olacaktır.
No, so, if it's a chest shot, that's automatic cracked ribs and, you know, punctured lung, drowning in your own blood type of thing.
Eski zamanlardaki erkekler gibi madenci hastalığına yakalanmış.
Men like old times, with black lung.
Akciğer sandviçi mi?
lung sandwich?
Astsubay Bick'in ciğerlerindeki alerjik reaksiyona neden olan maddeyi belirleyemedim.
Still can't I.D. The trace elements that caused the allergic reaction in Petty Officer Bick's lung tissue.
Bu polen Astsubay Bick'in akciğer dokusundaydı.
This pollen came from. Petty Officer Bick's lung tissue.
Ciğerlerindeki kanamadan ölecek.
She's bleeding to death. Out of her lung.
Yeterince fonksiyonel akciğeri kalmazsa onu öldürmüş olursun.
And if she doesn't have enough lung function left, you'll have killed her.
Diğer seçenek kendi kendine ölmeden kanamanın zamanında durmasını umarak yavaşça akciğere dikiş atmak.
The only alternative is slowly suturing the lung, hoping that the bleeding stops in time and she doesn't die on her own.
Akciğere köpük doldur.
Foam the lung.
Akciğere dikiş at.
Suture the lung.
Aritmi, böbrek yetmezliği şimdi de akciğer kanaması.
Heart arrhythmia, kidney failure, and now bleeding lung.
Akciğer merkezli multisistem bozukluk.
Multi-system involvement centered in the lung.
Böbrek biyopsisi temizdi. O yüzden akciğerden aldığımız parçayı yeniden kontrol ettik.
Kidney biopsy was clean, so we rechecked the piece of her lung from the O.R.
Pozitif çıktı. Artı akciğeri de mahvolmuş.
Plus her lung's fried.
Yaşaması için nakile ihtiyacı var ki bu LAM'ın tek tedavisi bu arada.
She needs a donor lung to live, which is the only treatment for lam, anyway.
Belki bir donör bulabilirler.
They may have found a donor lung.
Ameliyat sorunsuz geçti.. ... ama nakledilen akciğer yaklaşık bir saat önce iflas etmeye başladı.
Surgery was uneventful, but the donor lung started failing about an hour into recovery.
Vücut yeni ciğeri reddediyor ya da biz enfeksiyon yüzünden yeni ciğeri reddetmeliydik.
Body's rejecting the new lung or we should have rejected the new lung because it's infected.
- Akciğeri kurtarabilir misiniz?
Can you save the lung?
Yeni akciğer zedelenmiş ve bu ne reddetme ne de enfeksiyon kapmaya benziyor.
The new lung's ruined, and it's not rejection or infection.
Bir donör hakkını kullandı.
She burned through one donor lung.
Hastanın ailesine, oğullarının iliğini ve ciğerinin yarısını vermesini söyleyemezsin.
You can't advise your patient's parents to take marrow and half a lung from their son!
Neden klinikteki dişi ağrıyan birinin ciğerinin yarısını almıyoruz? Bu harika bir fikir.
Why don't we just take half a lung from some guy in the clinic with a toothache?
O akciğere köpük doldurmana neden izin verdiğimi bilmiyorum.
I don't know why I okayed you foaming that lung.
Nakil heyeti kızıma asla başka bir ciğer vermeyecek, değil mi?
The transplant committee's... Never gonna give my daughter another lung, are they?
Oğlunuzdan kemik iliği ve ciğerinin yarısını alabiliriz.
We can take marrow and half a lung from your son.
Ciğerinden de bir parça istiyorlar.
They want a lung from him too.
Oğlumuzun ciğerinden parça almayacağız.
We're not gonna take the lung from my son.
Ciğer vermek istedikleri kadar!
As much as they may wanna pass the lung here!
Her gün veriyoruz. İkisinin aynı ciğere ihtiyacı varsa- - Mevcut tek ciğerini korumak zorunda.
If the two of them needed the same lung- - he needs to keep the one he's got.
Ciğerimin yarısını almanı istiyorum.
I want you to take half my lung.
Kurşun kaburgalardan geçip sağ ciğeri söndürmüş kalbi delip, yoluna devam ederek sol kolun altına gömülmüş.
The bullet traveled to the ribs collapsed the right lung, pierced the heart, kept going embedded itself under the left armpit.
- Sağ akciğeri de donmuş.
It's frozen. So is his right lung.
Burnu ve kaburgası kırılan ve ciğeri delinen o ama.
He's the one who has a broken nose, a broken rib, and a punctured lung.
Akciğerinden parça almadan tam olarak bir şey söylemem mümkün değil.
Can't say for sure till I sample his lung tissue.
Akciğerini deliyor.
It punctures his lung.
Sıcak su şişesi patlama yarışmasında bir ciğerini patlattı. ... ayrıca midemde bisiklet dinamosu, boğazımda demir kaplama ve ensenmde titanyum bir boru var.
He lost a lung in a water bottle explosion... and also have a bicycle Dynamo in my stomach... and 3 neck joints of titanium.
Tai lung?
Tai Lung?