Lure traduction Anglais
1,900 traduction parallèle
Görünüşe göre, kendisi borunun içine rakunu avlamak için yem koymuş ve içerisini etilen gazıyla doldurup sonra da yakmaya çalışmış.
You see, it looks like he baited the pipe out back to lure the raccoons, filled it with ethylene gas and then tried to ignite it.
Genç insanların hoşuna gidecek bir şey ile ayart gitsin mesela pizza ya da Rob Schneider.
Just lure them there with something young people like, Like pizza or rob schneider.
Bir tür balık yemi.
Some kind of fishing lure.
Kafana göre takıl, ayak takımlarından bir kaçını öldür Onigen'e yem atmış olursun.
Be my guest, kill the bottom feeders... and you'll lure out
Seni oradan çıkarmak için her rolü oynardım.
I would have played any character, to lure you away from there.
- Onları nasıl yakaladın?
How did you lure them in?
OROCHI tarafından tüketiliyor, Ve dövüşçüleri kandırıp içeri sokmaya ve öldürmeye çalışıyor.
HE'S BEEN CONSUMED BY THE OROCHI, AND HE'S TRYING TO LURE FIGHTERS IN THERE TO KILL THEM. OKAY...
Onu bize gelmesi için yemleyeceğim ve güzel yüzünü bir çukura atıp çürümeye bırakacağız.
I'll lure him to us and we'll lay his pretty face to rot in some trench somewhere.
Bir bölgeye gaz pompalarız, o yaratığı oraya çekeriz ve onu kızartırız.
We pump gas into an area, we lure the thing in there, and we burn it to a crisp.
Onu nasıl oraya çekeceğiz?
How are we gonna lure it there?
Peki onu oraya nasıl çekeceğiz?
Almost there. So how are we gonna lure it in?
Ben onu tuzağa çekeceğim.
I'm gonna go lure it up.
Eğer dilediğiniz tuzak buysa, o zaman şikayeti kesin.
If its us you wish to lure ; Quit complaining..
Baştan çıkaran şarkılarım mı sizi buraya getirdi?
I sing seductive lure you here?
Sonra düşmanımızı, olmaları gereken yere çekmek sana kalıyor.
Then it is up to you to lure our enemy to their rightful place :
Rasca'yı çağıran Alyssa'nın kullanıldığını gösteriyor.
They show Alyssa's whistles were used to lure Rasca out of the pen.
Birinci karışım dayanılmaz cazibedeki bir yemdi.
The first had to be some kind of irresistible lure.
Yani Yılan Tanrıçası'nın ona gelmesini istiyor..
So he wants to lure the Snake Goddess to him..
Hepsini yok edebilmem için, benim tarafımdan onlar buraya yönlendirildi.
They have been sent a contract on me to lure them here, where I can terminate all of them.
Yeni doğanları Bella'nın kokusuna çekmemiz gerek ama burada sona ermeli.
We need to lure the newborns with Bella's scent. But it needs to end here.
Onları evine getirmek için nasıI kandırdın?
How did you lure them into your house?
Orada seni tuzağa düşürmelerine izin verme.
When we get there, don't let them lure you in.
Onu binadan dışarı sürmeye çalışıyorlar.
They're just trying to lure him out of the building.
Bizi Dünya'dan uzağa çekmek için tabii ki.
To lure us away.
Peki, onu yüksek bahisli poker oyununa iteceğiz.
Okay, so we're gonna lure him into a high-stakes poker game.
Aslında cahilleri bizden uzaklaştıran bir terör saldırısının nasıl olacak da sürümüze katacağını anlayamıyorum.
Apotheosis. I don't see how a terror attack Will lure the unenlightened into our fold.
Beni yem olarak kullanıyor.
She's using me as a lure.
Joe'yu açığa çıkarabilirsek...
Look, if we lure joe out into the open - -
Öyleyse, Kadjic'i silahlara çekmenin bir yolunu bulmamız gerekecek.
Well, then, we're gonna have to lure kadjic to the weapons.
Bu herifleri tekrar ortaya çıkarmak için ikinci bir buluşma ayarlamalıyız.
The best way to lure them out is to arrange a second one.
Hem de Flaman tüccarları buraya çekerim.
I could lure the Flemish buyers here.
Bu insanları tekrar cezp etmek için neden bunları kullanmıyorsun?
Hey, uh, why don't you use some of this to lure those people back?
Herif ikna olsun diye üstüne bir de % 30'luk teşvik verdim.
I had to lure him with 30 % / % incentive too...
Julia'nın Sean'a araba almak istediğini biliyordun ve böylece onu Aloha Moteli'ne yönlendirdin.
You knew Julia wanted to buy Sean a car, so you used that to lure her to the Aloha Inn.
Tüm yemler, tüm makaralar da.
Every lure, every reel.
Neden bizi buraya getirmek istediler ki?
Why would they lure us here?
Yani Safar'ı bu kaseti kullanarak ortaya mı çıkaracaksınız?
So you think you can lure Safar out of hiding with this tape?
Biz onu burada yem olarak kullanıyoruz.
We can use it to lure him here.
Eğer o kitaba ilk biz ulaşırsak onların rahiplerden uzaklaşmasını sağlayabiliriz.
So if we can get our hands on that book first, we'll be able to lure them away from the monks.
Onu bir ambara falan çekebilir miyiz?
Can we lure him into an old warehouse or something?
İninden çıkarmaya çalışacağız.
We'll try to lure him out of his lair.
İşsiz insanları aldatarak karşılayamayacakları saçmalıkları pazarlamaya çalışıyorsun.
You just lure people who are out of work, So you can sell'em crap they can't afford.
Onları çağır.
Lure them in.
Bizi buraya çekmek için onu bulduğumuzu düşünmemizi sağlar.
He lets us think we've found him to lure us here.
Peşinde olan kişinin ilgisini çekmek için bu formu dolduracağız ama bu sefer koşulları biz belirleyeceğiz.
We plant information to lure out whoever came after you, only this time, we control the circumstances.
Neal büro dosyalarına erişim yetkisi bulunan kişiye yem atarak Sam'in peşindeki kişiye tuzak kuruyor.
Neal's setting a trap to lure out whoever has bureau access and is trying to get to Sam.
Yazılımı bizden çalarak Otto'yu tuzaklarına çekip onu yakalamamızı sağladılar.
By stealing the software from us, they were able to lure Otto into a trap, and we were able to capture him.
Yada, Iga Ninjaların diğer köylerinde yem olarak kullanırız böylece diğerlerini de öldürürüz.
Or, we could lure it into other villages of Iga ninja and have it kill all the others.
Babana tuzak mı kurdun?
Did you lure your father there?
Babama tuzak mı?
Did I lure my...
Gerçek bir beyefendi itibarlı bir hanımefendiyi evine çağırmak için bir bahane uydurur.
A true gentleman invents a pretense to lure an honorable lady into his apartment.