Madde traduction Anglais
6,502 traduction parallèle
Ölmek üzere olan birinin, sonraki hayatını önceden görebilmesine yardımcı olmak için üretilmiş bir madde.
A substance discovered to be produced in the brain of a dying person. Which helps him relax while anticipating his next life.
Yüksek miktarda kanserojen madde alıyorsun beyin tümörün vardı, benden büyüksün ve erkeksin.
You imbibe a higher level of carcinogenic fluids, you've had a brain tumor, you're older than I am, and you're a man.
Uzaylı derken, bilinmeyen madde gibi mi?
A-alien, as in... unfamiliar?
Ve o madde sizin içinizde yaklaşık bir süredir var ve siz de iyisiniz, değil mi?
And you've had that stuff in you for... some time now, and you're okay, right?
Ardından, birileri yaşlı çatlak Fritz Zwicky'yi ve galaksi kümelerindeki, onun 1933'te "karanlık madde" adını verdiği bilinmeyen kütleçekim kaynağını hatırladı.
And then, someone remembered crazy old Fritz Zwicky, and the unknown source of gravity in the galaxy clusters that he called "dark matter," back in 1933.
Karanlık madde gözlemlenemez. Tabii, görülebilir yıldızları ve galaksileri hızlandıran kütleçekimi etkisi hariç.
Dark matter is completely unobservable, except for its gravitational effect, which makes visible stars and galaxies move faster.
Eğer yeterince kara madde varsa kara maddenin kütleçekimi er geç genişlemeyi durduracak ve evrenin kendi üzerine çekilmesine neden olacaktır.
If there is enough dark matter, its gravity would eventually bring the expansion to a stop, and the universe would then fall back on itself.
Diğer yandan evrende daha az kara madde olsaydı genişleme giderek yavaşlayarak sonsuza dek devam ederdi.
On the other hand, if the universe had less dark matter, the expansion would continue forever, just getting slower and slower.
Ona "kara enerji" diyoruz fakat bu isim de "kara madde" gibi yalnızca bilgisizliğimizden verdiğimiz bir kod adıdır.
We call it "dark energy," but that name, like "dark matter," is merely a code word for our ignorance.
Kozmosta, madde ve enerjinin canlı ve bilinçli hale geldiği başka yerler de var mı?
Are there other places in the cosmos where matter and energy have become alive... and aware?
Madde 28, bana koyacağın evcil hayvan ismi?
Item 28 : your pet name for me.
Madde 29, sevgililer günü.
Item 29 : Valentine's Day.
En son ne zaman madde kullandın?
- When was the last time you used?
Bulaşıcı bir madde olduğunu düşünüyoruz.
We think it was some sort of infectious agent.
Madde üzerinde zihin.
Mind over matter.
Dolaşım sistemine karışan garip madde.
It's that nasty stuff that keeps emptying into her bloodstream.
Hemen tehlikeli madde ekibini çağırın!
Call the hazmat team now!
Tehlikeli madde ve kritik durum müdahale ekiplerini Copley plazaya istiyorum.
I need hazmat and critical-incident-response team at Copley plaza now.
Tam takım tehlikeli madde kıyafeti giyeceğim.
I'll wear a full hazmat suit.
Tehlikeli madde ekibi hâlâ aracı inceliyor.
The hazmat team is still processing the truck.
Tehlikeli madde protokolü.
It's hazmat protocol.
Tehlikeli madde birimi şefi de gezici restoranda böcek ilacı bulamadı, onu da salıverdiler.
Hazmat incident commander didn't find any sign of insecticides in the food truck, so they released that, too.
Organik yazdırmalarda, doğal yerleşim ham madde yerleştikçe gerçekleşir.
When you print organics, a natural settling occurs as the raw material sets.
Madde, 143, izinsiz gösteri.
Section 143 - unlawful assembly.
Madde 147, isyan.
Section 147 - rioting.
Madde 132, ayaklanmaya teşvik.
Section 132 - abetment of mutiny.
Madde 504, kasıtlı bir şekilde düzeni bozmak ve huzuru bozmak için provokasyonluk.
Section 504 - intentional insult with intent to provoke breach of peace.
Madde 506, gözdağı vermek.
Section 506 - criminal intimidation.
Daha iki madde kaldı, kalk!
Two more sections left. Get up!
Madde 188, kamu yararına olan emirlere itaatsizlik.
Section 188 - disobedience to order given by public servant.
Ve madde 353, saldırı, ya da kamu hizmetinden vazgeçirmeye çalışmak.
And Section 353 - assault or criminal force to deter public servant from discharge of duty.
Yılanbalığı çiçeği kürü için anahtar madde bir kan felaketi yılanbalığıdır.
The key ingredient for curing eel pox is a bloodbane eel.
Madde 1, vücut.
Number one- - fitness.
Madde 2, eşitlik.
Thanks. Number two--fairness.
Bu adamların herhangi birine uyuşturucu madde satarken tanık oldun mu?
Yeah. Did you witness any of these men Selling narcotics?
Orası yeni bir tesis. Öfke kontrolü, madde suiistimali ve sosyal davranış bozuklukları konularında kurslar sağlıyor.
It offers courses in anger management, substance abuse, social disorders.
Pekâlâ, herhangi bir yasal ya da yasa dışı madde bağımlısı mısın ve önceden bağımlısı mıydın?
Alright. So are you and have you been addicted to any legal or illegal substances? And please don't lie.
Psikiyatrik, madde bağımlılığı her neyse yada ne değilse.
You know... psychiatric, substance abuse.. ... whatever or what not.
Madde bulundurma ve çocuğu tehlikeye atma suçlarına istinaden savunmanız nedir?
How do you plead to possession and child endangerment?
11 numaralı madde geçerli.
- See number 11.
Morgan ve Greg'in buldukları madde vardı ya, Leksan plastiği.
The substance that Morgan and Greg found : Lexan plastic.
"Yabancı madde" derken?
Yeah. Now, when you say, uh, "foreign object"?
Birkaç saldırı, madde etkisinde araç kullanma, soygun.
A few assaults, assorted DUIs, robbery.
Serumun içine fazladan kattığım bir madde var.
A little something extra I put in the serum.
Koruyucu madde yok. Melton'ın kurbağası gibi değil yani.
No preservatives... unlike Melton's turtle.
Rose'u seviyorum ama o geçmişte madde bağımlısı olan, 20 yaşında güvenilmez biri.
I love Rose, but she's an unreliable 20-year-old with a history of substance abuse.
Diş macunu içinde ne kadar çok madde var.
THERE ARE SO MANY INGREDIENTS IN TOOTHPASTE.
- Escher'ın anti madde laboratuvarıydı.
It was Escher's anti-matter lab.
Madde 27C-3.
Clause 27C-3.
Çok fazla heyecanli alan var kara delikler, karanlik madde...
Oh, there are so many exciting areas : black holes, dark matter... Oh,
Yapıştırıcı madde kalıntısı.
It's adhesive residue.