Malın traduction Anglais
6,554 traduction parallèle
Herif malın önde gideniydi, bana itiymişim gibi davranıyordu.
The guy was kind of a douche. Treated me like his bitch.
Sen o malın yanında günde beş dakika falan duruyorsun.
You only have to spend, like, five minutes a day with that asshole.
Bir malın Cadillac'ını işgal etmek daha çok işe yarardı.
Occupy some dickhead's Cadillac would have worked better.
Sirk sahipleri malın önde gideniydi.
The circus owners were morons.
Bir sonraki adımda malınıza el koyacağım ve ikimiz de bunu istemeyiz bayım.
The next step is gonna be repossession, and neither one of us want that, sir.
Bir adamın malını alıp ödemeden kullanabileceğini mi sandın?
Think you can take a man's product and not pay?
Malın önde gidenisin.
You're a fucking idiot.
West, departman malını bağışlamak için yetki mi aldın?
West, you got the authorization to give away department property?
İyi malın nereden alındığını biliyorum.
I know where to get the good stuff.
Atlantic City'nin Nucky Thompson'ının canını ve malını yaşadığınız süre boyunca hem iç hem dış düşmanlardan korumak ve savunmak için bağlılık yemini edeceksiniz.
You will swear an oath of allegiance to Mr. Nucky Thompson of Atlantic City, New Jersey, to protect and defend his person and property against all enemies, foreign and domestic, as long as you both shall live.
Kardeşimsin ve seni seviyorum... ama malın önde gidenisin.
You're my brother and I love you, but you are dumber than a sack of rocks.
Bana malını göster dedin.
You told me to use my dick.
Bir daha dünya malı ile ilgili endişelenmenize gerek kalmayacak çünkü hiç malınız olmayacak.
You'll never have to worry about your worldly possessions again because you won't have any.
Buradaki baharatçılar yüzde üç ve malın üçte biri kadar ödeme yapar.
These spiceries pay three and a third percent.
Malını kim çaldı, Rosati?
Who robbed your cradle, Rosati?
Onlar senin elinde tutuğum malın değil.
- They're not your merchandise to handle.
# Malın tadını çıkart, çek yine derinden #
"Enjoy the stuff and puff the joint away."
Ş aşırtmacan nerdeyse Watson'ın hayatına mal oluyordu.
Your obfuscation nearly cost Watson her life.
- Onu bunu havaya uçuracaksın mal.
Blow shit up, fool.
Biraz daha aşağıdan taşımalısın.
You gotta hold your side a little lower.
Ne kadar mal taşıdıklarını görsen inanmazsın.
Couldn't believe how much gear they were carrying.
Rothstein şirketleri Goldman'dan bahsederken onlara risk getiren kötü mal varlıklarını satmalarının tamamen yasal olduğunu söyledi.
Rothstein said it's perfectly legitimate for their firm, referring to Goldman, to have sold off those toxic assets that were exposing them to risk.
"Mal varlıklarını alan insanlar daha dikkatli davranmalıydı."
"The people who bought them from us should have known better."
Piyasadaki şirketler onlara A verirken müşteriler bu mal varlıklarının zararlı olduğunu nereden bilebilirdi?
How would these customers know that these assets were toxic since the established companies gave them a triple-A rating?
Kesin tarikatın malıydı.
I bet this belonged to the cult.
- İpek Yolunda 1.2 milyarlık mal alınıp satılıyor.
Well, $ 1.2 billion in legal goods are bought and sold on Silk Road.
Bu da demek oluyor ki büyükbabasının mal varlığını dondurabilirim.
That means that I can freeze his grandfather's assets.
Kolayca yalan söyleyebilen, başkalarını neye mal olacağını düşünmeden çıkarları için kullanan, birine nasıl güvenilebilir?
How can anyone be sure of someone who lies so easily, who uses others for what they can offer him, regardless of the cost?
Ya meksikalılara şiddet uygularsınız yada... benim malı bana getirmediğiniz zaman ben size şiddet uygularım.
You can either have violence with the Mexicans or you're gonna have violence with me if I don't get my shit the you promised it.
Kimse gelecekte uyanıp beş kuruş parası olmadığını görmek istemez. Bu yüzden siz dinlenirken biz de mal varlığınızı yönetiyoruz.
Well, as I the last thing anyone would ever want is to wake up in the future with no money in the bank, so we manage your assets for you while you're resting.
- Mal varlığına ilişkin dava açmıştınız ama.
Whose estate you are suing.
Milton Caddesi 62 numaranın mal sahibi.
Registered freeholder of 62 Milton Avenue.
Mal varlığını nasıl böyle arttırdın?
How did you stack up so much money?
İnsanların ne mal olduğunu görebiliyorum.
I can sort people.
Büyük bankaların açgözlülüğü, mal dağılımı dengesizliği...
Big-bank greed, misdistribution of wealth...
Yakın vakte kadar kadınlar kocalarının malıydı.
Women- - until recently, a woman was just her husband's property.
Mal çaldın sen Louie.
You stole property, Louie.
Eğer boşanmayı planlıyorsanız, Bay Joubert mal varlığınızı korumak isterdiniz.
If you're planning on getting a divorce, mr. Joubert, You'd want to hide your assets.
Eğer o petrol hattının yönünü değiştirirsen eyaletimdeki binlerce işe mal olacak.
If you re-route this pipeline, it's gonna cost my state thousands of jobs.
Adam mal varlığının yarısını kaybetmekten korkuyor.
He was afraid of losing half his business.
Ve bu arada sen beni bundan iyi tanımalısın.
And by the way, you should know me better than that.
Kayman yasaları mal varlığının miras olabilmesi için kesin ölüm sebebi istiyor.
Cayman law requires a clear cause of death before they'll allow transfer of assets to an estate.
John Bachar. Kayayı tanımalısınız, her bir santimetresini.
John Bachar "-" You have to know the rock, every centimeter. " "The essence of shaving..."
Peki, neye mal olacağını?
And at what cost?
Kundakçılarınız bu mekanı tıpkı kelepir mal..... satışındaymışçasına yağmalıyor.
Your goons are looting this place like it's a damn fire sale.
Duyguların geçerli olduğu davalarda savunmamızı yaparken, jüriye hitap etmeliyiz bu da demek oluyor ki, onları tanımalı verdiği tepkileri ve vücut dillerini iyi yorumlamalıyız.
In cases where emotion is currency, We have to cater our defense to the jury, Which means knowing the jury - -
Çin malı almışsın.
You bought the Chinese shit.
Adamı en zayıf anında buldun, onu kullandın hayatına ve ruhuna mal oldun.
I mean, you took a guy at his lowest, used him, and it cost him his life and his soul.
# Malı çekince unutacaksın gamı kederi #
"When you puff the stuff again.. you'll forget all pain."
Kadının tüm mal varlığı Cole'a geçmiş ki o da bu sayede bu işe başlayıp servetine servet katmış.
Her entire estate went to Cole, which he used to start his business and build his fortune.
Jon'ın yasadışı kaçak mal kutuladığını iddia ediyor.
Claims Jon boxed up illegal contraband.