Maple traduction Anglais
913 traduction parallèle
Bayan Paula White, not defterini elinizde tuttuğunuz bahtsız kâşif, zavallı Maple White'ın kızıdır.
Miss Paula White - daughter of poor Maple White - the unfortunate explorer whose notebook you hold in your hands.
Kanoları geri göndereli üç hafta oldu ve bu gece Maple White'ın kaderine terk edildiği muhteşem yaylanın eteğinde kamp kuruyoruz.
It is three weeks since we sent back the canoes and tonight we are camping at the base of the great plateau upon which Maple White was marooned.
Bir Pterodaktil, zavallı Maple White'ın günlüğündeki ifadeleri kesinlikle kanıtlıyor!
A Pterodactyl - proving definitely that the statements in poor Maple White's diary are true!
Aynı Maple White gibi mahsur kaldık!
We're prisoners - exactly like Maple White!
Bayan Maple hemen sizinle ilgilenir.
Miss Maple will be glad to take care of you.
Çok uzaktan Bayan Maple.
Quite a long way, Miss Maple.
- Sizce değilse bence de değil.
- No, not if you don't, Miss Maple.
Borcum ne kadar Bayan Maple?
Well, how much do I owe, Miss Maple?
- Hoşçakalın Bayan Maple.
- Goodbye, Miss Maple. - Wait a minute, Alan.
Sağolun Bayan Maple.
And thank you, Miss Maple.
Haklısın Duke. Zevksizlik suçu isledim. Özür dilerim Bay Maple.
Well, you're right, Duke. I was guilty of bad taste. I apologize, Mr. Maple.
Doğru tahmin Bay Maple.
You guessed it, Mr. Maple.
Arkasına Bayan Maple'a ödenmesini yazdım.
I've written on the back of the policy that I want the money paid to Miss Maple.
Evet, Bayan Maple.
Yes, Miss Maple.
- Bay Maple, bunu size emanet ediyorum.
- Mr. Maple, I'm entrusting this to you.
Jason Maple.
Jason Maple.
Dr. Schickel ona yürüyen akça ağaç diyor.
Dr. Schickel says he's a walking maple tree.
Akçaağaçlı kek yaparım diye düşünmüştüm.
I thought I'd make a maple cake.
Erkek kardeşim Charles Akçaağaçlı keke bayılır.
My brother Charles loves maple cake.
247 North Maple.
247 North Maple.
- Maple Heights.
- Maple Heights, sir.
- Bay Ve Bayan Stanley Banks 24 Maple Drive, Fairview Manor.
- Mr. And Mrs. Stanley Banks 24 Maple Drive, Fairview Manor.
Bu 24 Maple Drive...
This 24 Maple Drive...
Akron'ın hemen dışında, akçaağaçların arasında bir kır kampı var.
There's a cottage camp just outside Akron in a grove of maple trees.
Maple Sokak'ta, İhtiyar Jones'un.
Old Pop Jones', over here on Maple Street.
Sally dört hafta önce Maple Bulvarı'ndaki İntercity Depolama Şirketi'nin oradaki evinden ayrılarak Leroy Otel'e yerleşti. Kayıtta kullandığı isim de, Bessie Schmidt.
Sally was moved from her apartment on maple avenue... by the intercity storage company four weeks ago... to the Leroy Hotel, registered under the name of, uh, Bessie Schmidt.
Maple'da 7. ve 8. blokların arasındaki petrol İstasyonu.
Gas station on Maple between 7th and 8th.
Maple Caddesi 7. ve 8. blok civarındaki tüm ekiplere, Burası bir petrol istasyonu, bir 211 vakası olmuş ve kurşunlanma var. Bir polis yaralanmış.
All units in the vicinity on Maple between 7th and 8th, it's a gas station, a 211 and shooting just occurred, an officer involved.
Bütün ekipler, bütün ekipler vaka 211, Maple caddesi 7. ve 8. blokların arasında, petrol istasyonunda vurulmuş bir polis mevcut.
All units, all units, 211, and the shooting of officer at gas station on Maple between 7th and 8th.
Kelly, çabuk dosyaların içine dal. ve bana bu civarda oturan eski mahkumların listesi getir. Özellikle 7. blok ve Maple'ı kapsayan 3-4 km lik kesitte.
Kelly, dig into the files quick and get me a list of the ex-cons living in that vicinity within a two-mile radius of 7th and Maple.
"Bay Harry Worp, 87 Maple Bulvarı, Boston, Massachusetts."
"Mr Harry Worp, 87 Maple Avenue, Boston, Massachusetts."
244 Maple Avenue.
It's 244 Maple Avenue.
# Akçaağaç yaprakları # Aşk meyveleri olgunlaştıkça
The maple leaves
"425 Maple Caddesi, Salina, Kansas."
"425 Maple Avenue, Salina, Kansas."
Akçaağaç yaprakları ne de güzeldi.
The maple leaf was so beautiful.
- Tabi. 1121 Maple Sokağı.
- Of course. 1121 Maple Street.
Toronto Akçaağaçları bu mevsimde nasıl?
( sighs ) How are Toronto Maple Leafs doing this season?
"Akçaağaç Sokağı, 3820 numara."
"3820 Maple Street."
Beyaz ekmek ve bol tereyağlı olsun... pekmezli.
A stack of wheatcakes with lots of melted butter... maple syrup.
Maple Caddesindeki Fisher'lerin yeni bir arabaları var.
The Fishers on Maple St. Got a new car today.
Onu hemen tanımıştım kafası saç dolu, yakışıklı Rod Anderson, Jr... Milyoner iş adamı... Babasının akçaağaç şurubu imparatorluğundan 10 milyon dolarlık bir mirasa konmuştu.
I recognized him immediately... unbalding, glamorous Rod Anderson, Jr... millionaire tycoon, up from riches... inheriting 10 million from senior Anderson's maple syrup empire.
Biliyorsunuz ya, ben akçaağaç şurubuyla büyüdüm.
I was raised on maple syrup, you know.
Maplethorpe-on-Sea lütfen.
- Lindisfarne number - - I want Maple - Uh, Mablethorpe-On-Sea.
"El işi kafesli, akçaağaç Rus kapısı!"
Brand-new senny, all of maple and of lattice handiwork.
Baca olarak, çatısında bir haç olacak.
Dark, dark will be my house, made of maple wood, and instead of chimney a cross will stand upon the roof.
Ahşap tahtalar beyaz karnımı okşayabilir.
lay the boards of maple wood over my white chest...
Onu pekmeze daldırmışlar.
She's just been dipped in maple syrup.
" Sabah çiğinde parıldayan
Where the silver leaf of maple
- Evet, akçaağaç şuruplu krep.
- Yeah, pancakes and maple syrup.
O bir akçaağaç.
That's a maple.
Pekmezli ve cevizli.
Maple walnut.