Marissa traduction Anglais
1,691 traduction parallèle
Hadi beni okula bırak, Marissa için ne yapacağına karar vermende yardım ederim sana.
Come on. Give me a ride to school. I'll help you think of something for Marissa.
Başım çok büyük belada, Marissa.
I'm in trouble. I'm in real trouble, Marissa.
Ryan ve Marissa ile tekrar bir araya gelme zevkini yaşatmayacağım sana.
I'm not gonna give you the satisfaction of a reunion with Ryan and Marissa.
Ryan ve Marissa okuldan atıldılar.
Ryan and Marissa don't go to school anymore.
Marissa, Bu inanılmaz bir etek ve ayakkabılarını çok beğendim.
Wow, Marissa, that's an amazing skirt and I love your shoes.
Kesinlikle, sadece geceyi Marissa ile geçirmekle kalmayıp, beni güçlükle kabul eden babamı da göreceğim.
Yeah, definitely. I mean, not only am I spending the night with Marissa, but I'll get to see my dad, who barely acknowledges me.
Marissa'ya kontrol ettirdim.
I checked with Marissa.
Yani, çıkmaya nasıl başladınız? Ben ve Marissa?
I mean, how'd you start going out in the first place?
Bilmiyorum, Marissa kadar.
I don't know, as much as Marissa.
Marissa ile karşılaştım ki o da aynı şeyi yapıyordu.
I ran into Marissa, who was doing the same thing.
Marissa ve benim bir daha beraber takılacağımızı pek sanmıyorum.
I don't think me and Marissa will be hanging out anytime soon.
Marissa, annem.
Marissa, my mom.
Ya da Marissa ona baskı yapıyordu.
Or Marissa pressured her into it.
Marissa içeride.
Marissa's inside.
Marissa.
Marissa, that - That
Biliyorum, Marissa da aynısını söyledi.
I know, that's what Marissa said.
Marissa biliyor mu?
Marissa knows?
Marissa'nın gelememesi ne kadar kötü.
- Too bad Marissa couldn't make it.
Nefesin Marissa'nınki gibi kokuyor.
Your breath smells like Marissa.
Marissa, sadece...
- Please, Marissa, just -
Gidelim Marissa, sarhoşsun.
- Let's go, Marissa, you're drunk.
Üzgünüm, Marissa.
I'm sorry, Marissa.
Marissa çörek getirmiş.
- Hey. Marissa brought bagels.
- Dikkatle bak, Marissa,
- Gather around, Marissa.
Şimdi, en önemli bölüm burası Marissa.
Now, Marissa, this is perhaps the most important part.
Marissa suçlansabile, hapse gitmeyecektir.
Even if Marissa was accused, she wouldn't go to jail.
Marissa!
Marissa!
Marissa'yı danışmanıyla görüşmesi için ikna etmeye çalışıyordum.
I was trying to convince Marissa to see her guidance counselor.
Peki, Marissa'yla nasıl gitti?
So, how did it go with Marissa?
Pardon, Marissa.
I'm sorry, Marissa.
Marissa... geçmişinden kaçamazsın.
Marissa... you can't run away from your past.
Hem Ryan ve Marissa ile görüşmeye ara vermeyeceksin.
You don't see Ryan and Marissa giving up.
- Marissa, ona söyle.
- Marissa, tell him. - Tell him what?
Evet, Marissa and ben de aynı durumdayız.
Yeah, Marissa and I have some of that, too.
Marissa'ya koleji boşvermesini mi söyledin?
Did you tell Marissa she should blow off college?
Bazı şeyler olur, Marissa.
Things happen, Marissa.
Marissa bunları nasıl yapıyormuş?
How did Marissa do it all?
Marissa ile birlikte.
With Marissa.
- Marissa Cooper.
- Marissa Cooper.
Sağ ol. Bu arada, ben Marissa.
Thanks.Hey, I'm Marissa.
Marissa, erkek arkadaşını bekliyor.
Marissa's actually waiting for her boyfriend.
Marissa.
Marissa.
Dün Marissa'yı okul çıkışı almaya gitmiştim.
Uh... So, yesterday, I went to pick up Marissa at school.
Benim flörtüm olarak gelebilirsin, Marissa!
You could be my date, Marissa!
Ben de Marissa'nın yanına uğrayacağım, belki çalışmaya ara vermek istiyordur.
I'm going to drop in on Marissa, see if she needs a study break.
Böyle sürpriz yapmaya çalışmanın, ters teptiği de oluyor bazen.
- I thought Marissa was studying.
Marissa, dur.
Marissa, wait.
Biliyorum, Marissa'nın düzenlediği danslar gibi değil ama...
I know it's not like Marissa's dances, but...
Dinle, sadece, Marissa ile olanlara kafanı takmadığından emin olmak istedim.
Listen, I just wanted to make sure you're not taking this Marissa thing too seriously.
Marissa, ben...
Marissa, I...
Marissa, sorun ne?
Marissa, what's wrong?